Kur'an'ın Bakış Açısıyla Kız Çocuğunun Konumu
Müminler kız ve erkek çocuklarına aynı gözle bakar ve aynı değeri verirler. İkisini de Allah tarafından verilen nimet ve rahmet olarak sayar ve de aile ve nesillerin devamı için gerekli bilirler.
Çağdaş medeniyyet sayılan bu dönemde kız evladına verilen değer geçmisten çok farklı değil. Bir çok insan toplumlarında kızlar alt tabakaya ait ve daha az değer görürlerdi bu duruma yine zamanımzda tanık olabiliyoruz. Zamanımızda her ne kadar erkek kadın eşitliğinden söz edilse de gerçek hayatta farklı şekillerle kadına ve kız çocuğuna gereken saygı ve sevgi gösterilmiyor üstelik eşitlik adına, kadın bir çok fitri ihtiyacından mahrum kalıyor.
Hatta hala bir çok yerde kadınlar insan olarak sayılmıyorlar hatta kız evladını öldüren cahiliye toplulukları da mevcut, örneğin Hindistan’da ve bir çok Afrika ülkesinde kızlar en ilkel haklardan mahrum ve erkek çocukların sahip olduğu bir çok hakktan yoksun bırakılıyorlar.. Çağdaş camialarda kadına yapılan zulümler geri kalmış toplumlarda olandan farklı boyutlarda ama ortak olan konu kadının değersiz oluşu.
İmam Hamanei‘den bu konuda güzel bir anlatım var: "Kadın hakkında nice haksızlıklar reva görünmüş ki adı zulüm değil ama hakikaten nice haksızlıklar söz konusu; örneğin lükse sevk edilme, tüketicilik, anlamsız süslenmeler, ağır harcamalar. ,Bir Tüketim aracı haline gelmiş gibi .öyle ki bundan daha büyük bir zulüm yoktur denilebilir. Çünkü kadını bütünüyle kadının kendi idaellerinden, amaçlarından uzaklaştırmakta ve değersiz şeylerle oyalamaktadır ."
İslam dini kadın ve erkeğe farklı görevler vermiş ise de İnsani olarak aynı derecede ve aynı mertebede itibar vermektedir.
‘‘Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkupsakının. ..."(Nisa, 1)
İslam kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan ve Allah nezdinde aynı mertebeye sahip olduğunu kabullenmiştir. Nasıl ki ırk, dil ve renk farklılığı üstünlüğe sebep değilse kadın veya erkek olmanın da bir üstünlüğü yoktur. Ölçü Allah‘a olan yakınlık ve takvadır. İslamın özü ve üstünlüğü bu ilkede saklıdır: "Takva;" Allah‘ın rızasını elde etmek ona yönelmek ...
İslamda ve Kuran-i kerimde kız evladına verilen değer ve hürmet özel bir şekilde vurgulanmıştır çünkü kız evladına saygı sadece sözde değil amelde kendini göstermeli. İnsana saygı onun akıl ve zekasına saygı demektir onu dinlemek ve önemsemektir.
Kurani Kerimde hazreti Şuayıb (a.s )‘ın kızlarından söz ederken, onlarla doğru davranmanın nasıl oluşunu açıkca göstermektedir ve gerçek saygının amelde nasıl olduğunu anlatmaktadır. Kızlardan biri Hz Musa'nın işe alınmasını önerince, Hz Şuayıb bunu kabül ediyor ve kızlarla istişare edilmenin yanlış olmadığını, isteklerine değer vermesinin iyi bir davranış olduğunu bizlere anlatıyor.
Nahl suresi 59 ve 85 ayetlerinde Allah, ‘‘O kimselere ki kız evladı olduğunu duyunca yüz renkleri sinirden değişiyor ve utanç duyuyorlar‘‘ ayetiyle onların kötü davranışlarını yadırgıyor ve çirkin bir hareket olduğunu bildiriyor.
Yüce Allah Resullaha kız evlatları vererek toplumların kız evladına yaptıkları hakaretlere son verme ögretisini vermistir.
Fakat insanların en hayırlısı ve âlemlere Rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed Mustafa ( s.a.a )‘nın neslinin devamı bir kız evladından idame ettiğini bilen müslüman toplumlar malesef yine cahiliye devrine geri dönerek Resullahı örnek edinmemişlerdir. İslam camiasında geçmisten şu ana dek yine kız erkek ayrımcılığı yapılmış ve erkek çocuğuna verilen itibarın yarısı dahi kızlara verilmemiştir. Nasıl ki islami kabül edenlerin sayısı çok ama müminlerin sayısı az ise kızlara değer verenlerin sayısıda oldukca az.
Geçmiş tarihte ve günümüzde müslüman olan ailelerde kız çocuğu dünyaya gelince üzüntüye kapılanlar, onları ikinci derecede gören, okuma ve düşünmeden mahrum bırakan sevgi ve saygıda görmezden gelen zihniyet hiç yok olmamış ve sözde Resullahı sevenler amelde onun değer verdigi kız çocuklarına sevgi göstermekten bile çekinen bir Ümmet var. Kadın ve kızlara değer vermeyen onları küçümseyen toplumlar kaçınılmaz olarak çöküntüye doğru yol alırlar. Çünku insanlığın ilk mektebi Aile ve ilk ögretmeni Annedir. Ailede Anne değersiz olunca düzende ona göre şekillenir. Tahkir edilmis Anneler ve Kızlar akıl sahibi ve ahlaklı erkekler de topluma sunamazlar.
Çağdaş ve modern camiada kadınlara değer verilmemesi yadırganılıyorsa, bizler İslam adına kadını küçümsuyorsak yadırganmaya daha çok layık oluruz, çünkü bizim ögretilerimiz ve dünya bakışımız insanın Fıtratı ve Allah‘a yakınlığıyla ölçülmeli. Müslümanların durumu ve zayıf oluşu kafirler ve müşriklerin güçlü olduğundan değil. kalplere girmeyen iman ve ameldir. Dini kendi istek ve arzulara göre şekillendiren ve ögretilerini sadece işine gelince yaşatan erkekler, islam dinine mensup olanları adalet ve haktan uzaklaşmalarına sebep olmuşlardır ve insanlığın yarısı olan Kadına değer vermeyerek bir "Tümü" sakatlaştırmışlardır.
Ehl-i Beyt mektebinin en belirgin özellgi Resullah ( s.a.a ) ve onun Evlatlarının siretine göre yaşamaktır. Modernizmin göz kamaştırıcı yüzeysel insan haklarının ardındaki istismarı duyurmak ve âvamın örfler ve adetlere düğümlenmiş haksızlıklarını çözmek herbirimizin yapması gereken işidir.
Muhlise Avci
Yeni yorum ekle