AYAKLARINI DA ÖPSENİZ SİZDEN RAZI OLMAYACAKLAR!

Çar, 21/02/2018 - 16:10

Annen yasına otursun senin Kral Selman! İslamın izzetli duruşunu yüce saygınlığını şahsiyetli kimliğini büyük şeytan Amerika’nın ayaklarının altına kilim olarak serdin. Allah’ın, meleklerinin ve lanet edicilerin laneti senin üzerine olsun; Hiç mi okumadın veya hiç mi hiç duymadın Kur’an-i Kerimin vermiş olduğu şu uyarıcı haberi!..

‘’Dinlerine uymadıkça yahudiler de hrıstiyanlar da senden asla razı olmayacaktırlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.’’2/120

Ey Allah’ın dininin düşmanı olan satılmış değersiz insanlar; sanmayın ki müminler sizin İslam düşmanı satılmış köleler olduğunuzu bilmiyorlar. Ama köleleştirilmiş müslümanlara sizin çirkin suratınızı tanıtmak oldukça zor; bunların sırtında saltanatlarınızı devam ettirmektesiniz, şimdi de Amerika’nın hazırlamış olduğu yeni senaryoyu oynamaktasınız. Oynayın zaten sizi oynatacaklar ve oynatıyorlar, bakalım sizlerin gütmüş olduğunuz develer ve koyunlar ne zaman uyanacaklar. Dönen dolap yeni birini koydu sahneye, Kim miş O? Arab birliğinin büyük müttefiki Katar. Dün Libya ve Suriye şimdi sıra Katar’da; Türkiye maşaallah can yeleği, Libya, Mısır, Sudan, Suriye şimdide Katar’da, dolabı dönderdikçe Amerika harç olarak kullanılmakta her yerde. Bakalım dönen dolabın ne zaman harçını dökecekler Türkiye’nin başına!

Ne garip bir şeydir, hakikaten şaşkına çeviriyor insanı. Hakikaten hiçbir anlam verilemiyor, toplumun değersiz şeylere değer yükleyerek kabul etmesine. Yalancılar doğru sözlü kabul ediliyor, zalimler adaletli kabul ediliyor, ırkçı faşistler ümmetçi kabul ediliyor, başkasının varlığı için ümmet kanı dökenler kahraman ilan ediliyor. Allah’tan korkmaz ümmet kanını dökenler veliyullah ilan ediliyorlar. Şaştık, kaldık, tek öküzle çift sürene şaştık!

Evet! İlim, hikmet, marifet ve manadan yoksun biyabanlarda koyun ve deve güdenler, şimdi İslam ümmetinin başına geçmişlerdir. Yüce değerlerle insaniyet mektebine kurtuluş reçetesi olarak verilen İslam dinini, ehliyetsiz, manadan yoksun, emanet bilincinden habersiz, makam perest, şehvetine yenik, mağrur ve kibirli insanlara teslim edilecek olunursa müslümanlar kurbanlık koyunlar ve develer gibi büyük şeytan Amerika’nın ve batının emrine sunulur ve onların kanıyla beslenmiş olurlar.

Cahaletin zirvesinde milli ve ırki duygularla gözleri kanla dolmuş çöl bedevilerinin, çadır hayatı yaşayarak koyun güdenlerin tarihini bugüne taşıdığımızda boyunlarındaki iplerin kırk duvarlı arka bahçedeki İngiliz mafiasına bağlı olduğu görülecektir.

Peygamberden sonra İslam ümmeti çok acı günler yaşamıştır; ama hiç bir dönemde asrımızda yaşanan acıyı yaşamamışlardır. Haçlı seferlerinden sonra İslam ümmetinin damarlarına kadar sızan İngilizler, kendilerine kul ve köle olacak şahsiyetsiz deve ve koyun çobanlarını İslam beldelerinin başına getirerek ümmet arasında kanlı savaşları başlatmışlardır. Kan dökmeyi seven ırkçı şövenistleri ümmetin başına getirerek ve onlara itaatın vacip olduğunu da uydurdukları hadisleri ulemaya okutarak ümmetin dünyasını cahalet ve zulümata terk ettiler.

İngilizler, genelde güdülmeye elverişli ve şövenist duyguları ağır basan insanları tespit ederek zaman surecinde belli eğitimlerden geçirerek kademeli, kademeli millete kabul ettirerek bazılarına veliyullah ve bazılarına hadimülheremeyn diyerek ümmetin başına diktiler. Bazende sıkıntı verecek, muslukları kısacak, dinidarları baskı altına alacak ve baş örtüsünü yasaklatacak olanları getirerek insanları madden ve manen zora sokarlar. Hemen arkasından mümin kıyafetinde dilinden Allah lafzı düşmeyen birini getirerek halka derin bir nefes aldırtarak böylece halkı, yetiştirmiş oldukları uşaklarına hizmeti din adına yaptırırlar. Tarihte yaptırdıkları gibi şimdide yaptırmaktalar. Hele Cumhuriyet tarihi bize çok net ve açık bir şekilde bize göstermekte; ama ne yazık ki gören gözler yok!

Doğup büydüğüm şehrimde dükkan önü camisi diye bir cami vardı, buranın hocası vefat edince şehrin ileri gelenleri müftü beye giderek ölen hocanın oğlunu onun yerine tayin etmelerini isterler. Müftü beyde onları kırmaz o hocanın oğlunu kahvehaneden getirip dükkan önü camisine imam ederler. Fatiha’yı dahi doğru okumayan Hemid imam olarak göreve başlar. Nihayet birgün camiye bir cenaze getirilir, dini vecibeleri yerine getirildikten sonra cenazeyi kaldırmak isterler. Bu arada akıllı ve oldukça Mizahçı biri olan şehrin esnaflarından İbrahim ağa topluma seslenerek o cenazeyi kaldırmayı, benim ona söyleyeceklerim var. Oradakiler cenazeye ne söyleyeceksin, o ki seni duymaz, deselerde o ısrarla benim ona söyleyeceklerim var der ve cenazenin başına gelir ve şöyle der: Filankes şimdi o dünyaya gideceksin senden önce gidenler seni ziyarete gelecekler ve senden dünyada ne var ne yok diye soracak olurlarsa onlara deki dükkan önü camisine haci hocanın oğlu Hemid imam olmuş artık onlar dünyanın ne kadar kötü bir duruma düştüğünü örenmiş olacaklar ve üzülecekler.

Şimdi çadırlarda yaşayan koyun ve deve güdenler İslam ümmetinin yönetimini sahiplenmiş bulunmaktalar, artık dünyanın çivisi çıkmış hangi gezegene çarpaçağı malum değildir.

Çadır hayatı yaşayan göçebe bedevilerin savaşçı, kana doymayan, kadın düşkünü, servet biriktirmeyi seven, başkalarının toprağını gasbederek yerini genişletmeyi seven, makam düşkünü ve övünme hastalıklarına sahip olduklarını İngilizler bildikleri için bu kanallardan yaklaşarak sırtlarını sıvayarak, tımar ederler ve rahatlıkla binip istedikleri şekilde koştururlar. Bazen binekleri tekme atarak isyancı davrasalarda pek dikkata almazlar, çünkü boyunlarına takılmış gem binicinin ellindedir ve diledikleri gibi kullanarak ellerine vermiş oldukları silahlarla bölgedeki müslümanların kanını rahatlıkla döktürürler. Tarih buna şahit günümüz buna şahittir.

Bütün dünyanın izlediği Trump ve Erdoğan görüşmesi; kral Selman ve Trump görüşmesi özelde müslümanlar için genelde tüm dünya müstazafları için ibret verici dersler vardır. İbretle bak şu sahneye silah tüccarları Ortadoğu’da, geliştirmiş oldukları yeni silahlarının tesir gücünü denemek için, İslam beldelerini seçen batılılar tarihte ve bugün bu denemeyi İslam ümmeti üzerinde yaptılar ve yapmaktalar. Bu şeytani oyunlarıyla hem silahlarını satacaklar, hem paralarını katkat alacaklar, hem de İslam ümmetinin kanını deve ve koyun çobanlarının elleriyle döktürtecekler ve döktürmekteler. Tüm bu şeytani siyasetlerin ve yapılan cinayetlerin gizli ve kapalı bir tarafı kalmadığı halde müslümanların hala görmeyişleri oldukça hayret vericidir.

Acaba ne tür bir narkoz verilmiş ki göz görmez, kulak duymaz ve dil söylemez olmuştur. Hakikaten öylesine bir narkoz vermişlerdir ki sadece onlara hizmet ve onları çok güçlü görme penceresinden görmelerini ayarlamışlardır; kulaklar onların sadece sesini almaya ayarlanmıştır; gözler sadece onları güçlü olduğunu görüyor, onların yalanları tam hakikat ve doğru kabul ediliyor, konuşmaları onları övgüye ayarlanmıştır.

Yapmış oldukları cinayetlere, işlemiş oldukları zulme müttefiklerimiz dostlarımız diye kucak açmış oldukları İslam düşmanlarını saygıyla karşılamaktalar; kan döküp cinayet işleyen batılılara ve onların müttefiki olan İslam ülkelerinin başındaki hainlere alkış tutan cami, tekka ve medreseler Rabbim Allah deyip zulme karşı direnenleri hain diye ilan etmekteler. İngilizler bu proje ile Hindistan’a ve İslam beldelerine hakim oldular. İngilizler kudreti ellerine aldıktan sonra tüm İslam dünyasının başına çadır hayatı yaşayan koyun çobanlarıyla deve çobanlarını getirdiler ve kendi şemsiyesi altında tutmayıda başardılar. Buna binaen kendi istediklerini yönetim merkezine getirerek İngilizlere hizmet edecek arkabahçe de derin devleti oluşturdular. Bunlar emniyet sibobu görevini üstlendikleri için eskimiş gömlekleri atarak yeni hizmetçiler getirirler. Bu senet ve belge istemeyen bir hakikattır. Çünkü yaşanmış ve hala yaşanmaktadır.

İngilizler kudrete geldikten sonra İslam ülkelerinde padişahlık ve şahlıkla birlikte krallıklar İslam dünyasına hükm etmeye başlamıştır. Şu tarihi açın ve bakın İngilizler kraliyet, padişahlık ve şahlık saraylarında nasıl hakim olduklarını göreceksiniz, kendilerine uymayan veya eskiyen padişah, şah ve kral ya oğlu tarafında veya yakınları tarafından suikast yapılark öldürülmüşlerdir veya krallar, padişahlar kendi çocuklarını kendi elleriyle öldürterek İngilizlere lazım olacağı bırakmışlar buda sarayda hakim olan anne İngiliz işbirliğile gerçekleşmiştir ve diğerlerinin çocuklarını ya kesmişler yada boğmuşlardır. Bu İngiliz oyununun adını da devletin bakası için yapıldığını övgüyle söyletmişlerdir.

Cumhuriyet tarihine gelince aslında değişen bir şey yok, yine arkabahçedeki derin devlet bütün azametiyle devam etmekte. Dikkat edilecek olunursa AKP iktidarıyla başlayan süreç nereden nereye gelmiştir, dünün dostları bugünün amansız düşmanları haline gelmesi bu bir Amerika ve İngiliz projesi olduğunu bilmek her mümin için farz hükmündedir. Dikkat edilirse padişahlar döneminin bir başka modeli olarak kıyım yapılmakta. O gün çocukları hedef alınmıştı şimdi çok sadık dostları hedef alınmıştır. Şu bilinmelidır ki batı dostluğu çıkarlara bağlıdır, kimi daha çok sömürebilecek ve itaat ettirecek olurlarsa onu göklere çıkarır kahraman ilan ederler.

Ey mümin biraz kendine gel!. Şu ingilizlerin arka bahçedeki mafiasını tanımaya çalış, yoksa tüm ömrünü sana Allah dedirterek kendilerine hizmetle tüketirler. Uyan şu Riyad’taki manzaraya ve Washington’daki görüşmeye ibretle bak ve alacağın dersleri kardeşlerinle paylaş!..

 

Muhammed Avci



Yeni yorum ekle