Şi'b-i Ebu Talib
Tarihi öğretiler acı ve tatlı hatıralar bırakmıştır gelecek nesillere! Tarihin insanlık dışı bazı hatıraları günümüzde daha acımasız ve vahşetle yapılmakta. O gün müşrik ve zalim müstekbirler tarafından müslümanlara yapılan ekonomik ambargolar bu gün büyük şeytan Ameirka tarafından Allah’ın dinini savunmakta olan müslümanlara yapılmaktadır.
Zalim ve müstekbir güçlerin tarih süreci içinde hedeflerinde semavi din olan islam dini vardır. Bu gün İran islam cumhuriyetine yapılmakta olan ekonomik baskı ve yatırımlar, yeniden hayata gelmekte olan semavi din olan islam dinini vurmak istemekteler. Bugün Amerika ve müttefikleri çok açık bir dille İran’daki rejmi değiştirmek istediklerini ifade etmekteler. Hedeflerinde İran islam devletinin kırkıncı yılında islami rejimini değiştirmektir. Anlaşılıyor ki yapılmakta olan düşmanlık semavi din olan islamadır.
O gün Şi'b-i Ebu Talipte muhasere edilip ticari ve iktisadi ilişkilerin kesilmesi için ambargo uygulayan müstekbirler müslümanlara diz çöktürüp teslim olmalarını istedikleri gibi bugün aynısını şeytan Amerika iran islam cumhuriyetine yapmaktadır. Tarihi iyi okumasını bilenler o günün zalim ve müstekbirlerini günümüzün aynasında görebilirlr ve günümüzün zalim ve müstekbirlerinide o gün aynasında görebilirler; ama ne yazık ki tarihin tekrar yaşandığını görmek istememekteler çünkü müstekbir zalimlerle beraber samimi bir ortamda yaşamaktalar; ama şunu unutmasınlar ki onların ateşi birgün onlara dokunacaktır. Kur’ani kerim şöyle haber verir:
‘’Zalimlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur.’’ 11/113
Evet! Bugün Amerikan başkanı bütün dünyaya İranla ilişkilerinizi kesin çağırısını yapmakta dünya devletlerinin önde gelenleri bu çağrıya uyarak İranla ilişkilerini kesmekteler, bunlardan sadece Çin, Rusya ve Hindistan çağırıyı red ettiler. Her nekadar bazı geri kalmış ve kendini idare edemeyen devletler çağrıya uymasalar da Amerikan için pek sorun olmadığı için kaleda almamaktadır çünkü istedikleri an kulaklarını bükerek otur oturduğun yerde diyerek sustururlar veya başka görevlerde kullanmak için bal ağızlarına sürerler ama yedirtmezler.
Dünya devletlerini bu pencereden seyrederken var olan yapının insan denilen varlığın yapısına uymamaktadır. Çünkü insan düşünen, tefekkür eden ve aklıyla karar veren bir varlıktır. Ama ne yazık ki Amerikan başkanı karar alıyor dünya devletleri karara harfiyen uyuyorlar; Düşünen insanların zihninde bir çağrı yapıyor niçin diyor? Evet doğru bir çağrı, bu çağrının cevabını her düşünen veya düşünmesini bilen herkes şu cevabı vermekteler (Allah’ın dinine olan düşmanlıkları onları tek ses haline getiriyor). Düşüne bilen insanlar bunu çok iyi biliyor ki Amerikanın İrana düşmanlığı Muhammedin( s.a.a) dinini yeniden gündeme getirilmesi ve onu devletin ana yasası yapmasıdır; yoksa İran daha öncede şi-i idi şah bütün dünya devletlerinin dostu idi ve hiç kimsenin şialık gündeminde yoktu, ama İran islam devriminin gerçekleşmesi ve anayasanın Kur’an olması zalim müstekbirlere sıkıntılı günler başladı, zira tarih boyunca Kur’ani bir devletin oluşmaması için bütün mali ve askeri güçlerini kullanmalarına rağmen çığ gibi gelişen islamın sesini savaşlarla ve ekonomik ambargolarla durdurmak isterler ve bütün güçleriylede çalışmaktalar ama yenilecekler. Şi'b-i Ebu Talipte müslümanlara ambargo uyguluyanlar yenildikleri gibi yenilecekler.
İrana uygulanan ambargodan en çok memnun olan Suudi kraliyeti ve ikinci derecede İsrail olmuştur; ne acı bir durum islamın doğuş merkezinde Amerika ve İsraille el sıkışarak Yemen de çocuk, kadın, yaşlı, insanların üzerlerine bomba yağdırarak kraliyet sarayında halay çekiyorlar ve dünya müslümanları ne yazık ki buna sessiz kalıyor ve kraliyetle samimi kardeşçe ilişgilerini devam ettiriyorlar. Çünkü Amerikan başkanı müslümanlar gözünde o kadar büyütülmüş ki bütün islam devletlerine liderlik yapmak, ancak İran islam devrimi bu dişlinin bir dişini kırarak ne şark nede garp diyerek istiklanını ilan etmiştir. Bu nedenle dikkat edilecek olunursa kurulmuş Muhammedi (s.a.a) devlete karşı halkı müslüman olan devletleri kullanarak İranla irtibatın olmamasına bütün gücüyle baskı yapmakta her nekadar bazıları irtibatını kesmeselerde dökülen müslüman kanı üzerinde kraliyet sarayında dans yapan cinayet şebekesine höş görüyle bakan islam ülkelerinde ki yöneticiler ve müslümanım diyenler islama vurulan hançerin nekadar derin olduğunu fark etmedikleri için yapılan rezaleti hoş görmekteler. Zira günümüzün insanı her nekadar kendini akıllı görsede başkasının aklıyla hareket etmekteler.
Günümüz de bir partinin mensubu olan biri kendi partisini yöneten şahsa eleştiri getirme şansı yoktur, çünkü o ne derse doğrudur der ve aklını kullanmaz ve hangisi yanlış hangisi doğrudur akl edip göremezler!
Bu konuda Türkiye liderleri çok şanslılar, yanlış doğru, helal haram ne derlerse desinler alkışlarla karşılaşırlar. Misal bir lider İran la ilişkilerini düzeltiği zaman onu takip edenler İrana övgüler yağdırırlar ama İranla arayı açtığı zaman en yakışmaz sözleri söyleme cesaretini kendilerinde bulurlar. Mesela Hizbullahın Suriyedeki başarılarına tahammül edemeyen AK partili bakan çok alçakca bir dille Hizbullaha Hizbullah değiller, hizbu şeytandırlar diyecek kadar alçalmasına rağmen en üst düzeyde tutularak alkışlanmaktdır. Menfaat icabı İranla AK parti arayı düzeltince ne süt döküldü nede kilim yandı herşey gül ve gülüstanlık! Şunu demek istiyorum 21. Asırda hala insanlar akıllarını kullanmamaktalar bil hassa Türkiye insanı, nasıl yönetildiğini, kim yönettiğini, kime hizmet edildiğini, ne ile yönetildiğini ve kiminle beraber olduklarını düşünüp akıl etmeden sloganik sözlerle, ecdat destanlarıyla ya batıya veya doğuya dayanarak ve onlara hizmet ederek günümüzün kahramanı diye destan yazarlar.
Muhammed Avci
Yeni yorum ekle