Kur'an'da Övülen Asrın Lideri
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah’ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah’ın lütfu ve ilmi geniştir.” 5/54
Ayetin nuzul sebepleri arasında, Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Şia müfessirlerinin büyük ekseriyetinin ittifakla kabul ettikleri nuzul sebebini şöyle nakletmişlerdir. Bu ayet nazıl olduğunda sahabeler Resuli Ekrem’den sormuşlar bunlar kimlerdir? Allah Resulu elini Selman'ın omuzuna bırakarak bunun kavmidur der ve üç defa tekrarlar.
Ayetin günümüze tutmuş olduğu ışık aydınlık günlerin müslümanların olacağının haberidir. İslam İnkılabı ile zalim ve sömürgeci güçlere karşı harekete geçen mümin ve mustazaflar geleceğin ümidi olmuşlardır. Dökülmekte olan kanlar geleceğin zaferini müjdelemektedir.
İslam ümmetinin imamı İmam Humeyni’nin şu çağırısı asrımızın ve geleceğin gençlerine zafere ulaşmanın yolunu göstermiştir.
‘Ey dünya Müslümanları kalkınız gasbedilmiş haklarınızı dişlerinizle ve tırnaklarınızla alınız!’
Bu manevi ve ilahi ifade dünyayı sömürmekte olan zalim ve müstekbirlere karşı direniş cephesini oluşturmayı ve Velayet Makamının ekseninde ümmet birliğinin çağırısı yapılmaktadır.
Parça parça edilmiş İslam ümmeti lokma lokma yutulurken büyük önder İmam Humeyni’nin (BERHİZİD) kalkınız ve zulme karşı direniniz çağırısı yutmakta oldukları lokmayı boğazlarında bırakmıştır.
Yukarıdaki ayetin günümüz ve asrımızda tecelli etmesi biz müslümanlara Rabbimiz tarafından diğer zamanlardaki müslümanlara nisbeten büyük bir imtiyazdır. Verilmiş bu imtiyazın sorumluluğu ve mesuliyetide oldukça ağırdır. Her verilmiş nimetin bir karşılığı olduğu da unutulmamalıdır. Genelde tüm dünya mazlumlarına ve ezilenlerine, özelde mümin ve muvahid olan müslümanlara ümit veren bu ilahi imtiyaz can pahasına korunmalıdır. Müslümanları izzet makamına getiren verilmiş bu ilahi imtiyaz çok ağır bedeller ödenerek elde edilmiştir; çok ucuza satılacak kadar hafife alınmamalı makam ve servet birikimine kurban edilmemelidir.
İlahi dine tarihi bir düşmanlıkları olan sömürgeci ve kan emici zalim ve müstekbirlerin ümmetin bedenine çeşitli yollar deneyerek sızmak isterler ki, istiyorlar ve çalışmaktalar; ama imanlı gönüller Humeyni’nin ruhu olan İmam Hamanei’nin etrafında kenetlenerek durmaları onları çılgına çevirmiştir. Her ne kadar şahsiyetini Amerika ve batıya satmış hainler bu ilahi armağana leke düşürmek için bazı hıyanetler yapsalarda nuri Muhammed(s.a.a) ruhi Humeyni olan aziz imamımız ve rehberimiz Ali Hamanei bu inkılabı küfrün sinesine saplaya saplaya hedefine kavuşturacaktır.
Bu ilahi imtiyaz karşısında benim görevim
Öncelikle İmam Humeyni’yi (ra) tanımam ve onun halefi olan İmam Hamanei’yi tanımam gerekir. Bu yiğitlere bu cesareti, direnmeyi, azmi, gayreti, şahameti, zulme karşı izzetli duruşu bunlara kazandıran manayı bulmam gerekir ki onların yolunu takip edebileyim.
Bu iki büyük şahsiyetin hayatlarını nasıl şekilledirdiklerini onlarla yakınlığı veya refakatı bakımından yakın olanlardan almış olduğu bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle bu zatların kimliklerini anlatırlarken katkısız bir iman, imanda sedakat, tam bir teslimiyet, korkusuz bir hayat, sonsuz bir tevekkül, ilim, hikmet ve marifetin yanında üstün bir cesaret, hedefe doğru azimli bir yürüyüş, verdiği karardan asla geri adım atmayan bir azim, zalime karşı hakkı söylemekten çekinmeyen üstün bir cesaret, madde, makam, servet ve korku karşısında ceddi Ali’yi andıran bir duruş sergileyen bu azizler aynı zamanda Rabbileri karşısında boynu bükük yüzü secdede ağlayan bir göz, müminlere karşı merhamet ve şevkat kanatlarını geren bir baba idiler ve hala Rehberimiz bu özellikleri devam ettirmekte ve dünya buna şahitlik etmektedir. Şirk düzenlerine korkulu rüyalar yaşatan aziz Rehberimiz müminlerin güven kaynağıdır.
Ben şunu anladım bu dini sahiplenecek ve korunmasını üstlenecek, omuzlarında taşıyacak olanların bu özelliklere sahip olmaları gerekir ki mukaddes islam dinin sahibi olduğunu kanıtlamış olsun ve izzetli duruşuyla ben Muhammediyim (s.a.a) diye bilme cesaretini ortaya koya bilsin.
İmam Humeyni’yle bu hakikata aşina olan bizler, katıksız bir iman, tam bir teslimiyet, sorumluluk bilinci içinde görevini yerine getirme, azimli bir çalışma, kardeşlik ilkelerine saygılı, birbirini seven ve birbirine saygın davranan, fedakar ve sadakatında kusur etmeyen, herşeyini davası için feda edebilen yürekli azimli gayretli olanlar Kur’an ve Ehl-i Beyt mektebine kayıt yaptırsın!
Yolumuz velayet ve rehberiyet yoludur davamız Huseyni (s.a) davadır. İmanında samimi davasında sadık ve velayet çizgisinde hareket edenlere selam olsun!
Muhammed Avci
Yeni yorum ekle