Hüseyin'i Tanımak...
Hüseyin’i Tanımak...
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbi nimetleri sonsuz lütufkar af edici rahmeti gazabını geçmiş Malik-i Mutlak Rabbü'l alemin Allah’a olsun. Selatu selam Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım dediği sırrının koruyucusu siracen münira Ebu'l Kasım Muhammed Mustafa’ya olsun.
Selatu selam Allah sizi temizlemek ister nidasına mazhar olan Hane-i Muhammed’in aydınlık ismeti nurları Ehl-i Beyt'i Muhammed’e olsun. Allah'ın selamı tüm seçilmişlere ve seçkin ashaba olsun.
Bugünün sahibi ümmetin iştiyakla beklediği ta ezelden müjdesi verilen Kaim ve İmam Hüseyin’in mazlumiyetinin hakkını soracak olan o yüce İmam-ı Zaman'ı hürmet ve saygıyla selamlıyor bugünün aşka dönüşmüş acısından bizimde kalplerimizin yanmakta olduğunu ve karınca misaline benzesede ona doğru yola koyulduğumuzu ve can bedeni terk edinceye kadar bu yolda dönmeyeceğimizi Rabbimiz'i buna şahit tutarak ona arz ediyoruz. Veliyu'l Emr Seyyid Ali Hamaney'i İmam-ı Zaman'ın Vekili Naibi olma hasebiyle yüce bir saygıyla selamlıyor taziyetlerimizi arz ediyoruz. İmam-ı Zaman'a sunduğumuz biatin hakkı için bugünün Kerbela’sının dine yardım eden Hüseyin'i olarak bu dinde bu davada şehadet bizi Hüseyin'e ulaştırıncaya kadar sabit kalacağımıza and içer Hüseyin'in ashabının söylediği o yüce sözlerle deriz ki: Bin canım olsa ve binlerce kez ölsem yine yanında ölmek isterim ve diyoruzki Aşura'nın aşk soluğunu soluyanlar meydanı terk etmez ve dönemezler işte bu yüzden diyoruzki lebeyke ya Hamaney!
Eselamu aleyke ya Eba Abdilahhil Hüseyin, Eselamu aleyke ya Evladil Hüseyin, Eselamu aleyke ya Ashabil Hüseyin, ve şeref Hüseyin, izzet Hüseyin, yiğitlik Hüseyin, sadakat Hüseyin, vefa Hüseyin, isar Hüseyin ve adalet haktan yana ne varsa, hatta zavalı aklın yolunu yitirdiği yolda aşktan yana ne varsa Hüseyin onun menbaasıdır.
Hüseyin’i tanımak Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım dediği Rahmet Peygamberi'ni tanımaktan geçer. Hüseyin’i tanımak Hak Ali iledir Ali Hak iledir sözünden geçer. Hüseyin'i tanımak Fatıma benim bir parçamdır, onu inciten beni incitir onu hoşnut eden beni hoşnut etmiş olur hadisini anlamaktan geçer. Hüseyin’i tanımış olmak iman etmiş olmaktır. Hüseyin’i tanımış olmak sıbğetullah yani Allah’ın boyasıyla reng almış olmaktır. Hüseyin’i tanımak Doğu ve Batı'ya değil hakka yönelmiş olmaktır. Hüseyin’i tanımak atası İbrahim’in Tevhid dinininin ilkelerini anlamış olmaktır.
Hüseyin’i tanımak zillet bizden uzaktır şiarına gönül vermiş olmaktır. Hüseyin’i tanımak amcası Uhud’un aslanı Hamza’yı tanımaktır. Hüseyin’i tanımak ben bugün size dininizi tamamladım ayetine teslim olmaktır. Hüseyin’i tanımak Rabbin verdiği nimeti kabul etmiş olmaktır. Hüseyin’i tanımak sakın bölünüp tefrikaya düşmeyin ayetiyle amel etmiş olmaktır.
Hüseyin’i tanımak ceddi İmam Ali’nin 25 yıllık sabrının hikmet kapısını aralamaktır. HÜSEYİN’İ tanımak abisi İmam Hasan’ın sabrının ardındaki basireti görmüş olmaktır. HÜSEYİN’İ tanımak vefanın adı Kerbela destanı yiğitler yiğidi Beni Haşim'in kameri susuzluğun çatlattığı dudakları ciğerin kavurduğu bir vücudu ve ona doğru koşan coşkun Fırat’ın suyuna teveccüh etmeyen Hüseyin’in aşk denizinden ab-ı hayat suyu bulan Abbas’a hak vermiş olmaktır. Hüseyin’i tanımak dağları duruşuyla eğdiren Kerbela meydanını aşk erlerinin hakkaniyet ve ölümsüzlüklerini dillendiren siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah’ta size yardım eder ayetini hayatında canlandıran zalimlerin tahtlarını deviren evlat ve kardeşlerinin zulümle anlatılamıyacak zulümlerle katledilmelerine karşın dinin bekası için göz yaşlarını kalbinin derinliklerinde haps edip yıkılıp yığılmadan bu mesajı çağlara asırlara aşk erlerine ulaştıran ceddinden sonra gün yüzü görmeyen Kerbela anılırken musibetler anası olarak anılan bunca acıya rağmen Allah sizi rezil etti sizi öldürdü diyen zalime babasının ziyneti ALİ hitabetiyle seslendir vakarla: ‘Ben güzelikten başka bir şey görmedim’ diyen tevekkül ve imanın karşısında yeniden iman etmektir. İmam Hüseyin emri bil maruf nehyi anil münkerdi. Peygamber'in Ümmet'e vasiyetiydi. Bu öyle bir vasiyettiki dünyada izzet hürriyet, ahirette kurtuluş ve rızadır.
Ne yazıktır ki Ümmet ne bu vasiyeti ne de Hüseyin’i tanıdı. Bugünlerde zalimlerde Hüseyin'i anmakta merasimler düzenlemekte onu anlatmaktalar. Niçin mi? Hüseyin’in adını kullanarak Hüseyin’in hakkını gasp etmek için fokur fokur kaynatılan aşure kazanları. HÜSEYİN’İN şahadeti, dini için yaptığı emri bil maruf ve nehyi anil münkerin sorulmaması için bütün mucizeleri bir araya getirip hakkı örtbas etmek için kullanmaktalar. Bir ayette şöyle buyrulmakta: ‘Şarhoşken namaza yaklaşmayın’. Oysa sarhoşun namaz derdi hiç olmamıştır! Maksat acaba aklımıza ilk gelen zahiri sarhoşluk mudur? Bugün zalimlerin bu toplantıları düzenlemeleri aşura kazanları kaynatmaları halkları sarhoş etme ve kıyamın örtbas edilme politikasıdır.
İmam Hüseyin’in uğratıldığı zulüm büyük bir acı olarak önümüzde duruyor. Onurlu ailesini dost ve yarenlerini insanlıkta yeri olmayan bir vahşetle katl edilmeleri esaretleri bugün hala devam edegelmektedir. Ve ne yazıktır ki bu hastalık hala bizde canlar almakta, oluk oluk kanlar akıtılmakta. Tefrika mikrobu, tefrika virüsü bu hastalık var olduğu sürece nice Hüseyin’ler doğranır din adına. Nice aşura kaynatılır daha siyonistlerin yaktığı bu yangına niceleri hevaları uğruna odun attılar. Peygamber zamanında Ebu Süfyan, İmam Ali zamanında Muaviye ve Amr Bin As, İMAM Hüseyin zamanında Yezid. O günün zalimlerini tanımak eğer bugünün zalimlerini bize tanıtmıyorsa biz nasıl zillet bizden uzaktır diyebiliriz. Hüseyni yolda oluşumuz neyle ıspatlanır? Hüseyin din için ismet ailesiyle paramparça olsun, bizse Yezid’e, Muaviye'nin yaptıklarına kızalım.
Öte yandan çağın Muaviye ve Yezid’lerinin düzenlediği oturumlara katılalım, bize kaynattıkları Aşureleri yiyelim mezhep kavgalarıyla düşman besleyip bizi bölen tefrikaya ilişmiyelim. Eğer o günün zalimlerinin tanınması bugünün zalimlerini tanıtmıyorsa bu dava anlaşılmamış demektir. İmam Hüseyin Hac gibi bir farizayı terk ederek Mina’dan yolunu Kerbela’ya çevirmiştir ve atası İbrahim Halilullah gibi Allah’ın yoluna ailesiyle yönelmiş rızaya doğru hareket etmiş. Atası Hz. İbrahim’in gerçekleştirdiği Hac eylemlerinin Kabe’de putlaştırılıp ruhsuzlaştırıldığını dinin mevtalığa terk edilip Mina'nın İsmail’i teslimiyet tevekkül kurbiyet ruhundan çıkarılıp hayvan mezbahanesine dönüştürüldüğünü gördüğünde din ve hac ruhunun bu olmadığını haykırıp tebliğ ederek, Kabe’nin hareminde dahi güvende olmayan Peygamber emaneti Hüseyin dinin bekası için Kerbela’ya hicret etmek zorunda bırakılmıştır. En sevdiklerini ve en temizleri bu yolla kurban seçmiştir. İbrahim’in kısası Hacer ve İsmail’i itaatle bir kez daha gerçekleşmiştir.
Mina değil Kerbela’yı seçmiştir. En sevdiklerini Allah yolunda vererek en sevdiği ceddininin mirası dini mübini İslam'ı korumaya çalışmıştır. Seslenmiştir tüm insanlık ve çağlara: Allah’ın dininde bana yardım edecek olan yokmu? Allah’ın dinini korumak ve kurban olmak için bizi kalıp ve mekan armaktan kurtarmıştır. Her gün Aşura her yer Mina.
İmam Kerbela’da konakladığı o kısa süre için dahi üstelik etrafının düşmanla çevrildiği bir ortamda çadırlarını kurduğu yeri sahiplerinden satın alarak BAĞIMSIZ DEVLETİ 'ni kuruyor mazlum bir durumda olmasına rağmen böyle bir şeyin gasp olmasından bahsediyor. Tarihin onuruna görülmemiş bir adalet onuru daha ekliyor. Ancak onun etrafını bu erdemlere kör ve sağır kuru akılla yüzeysel bir inanç taşıyan adı ümmet olan zavalı ahmak bir topluluk sarıyor ve maalesef bu ahmak topluluk bugünde aynı işi yapmakta ve bu münafıklar çaldıkları koyunları kurban hediyesi olarak birbirilerine hediye etmekteler. Çaldıkları paraları birbirilerine peş keş çekmekteler. O günkü gibi Hac yapılmakta Mina'da kurbiyet ruhundan uzak kurbanlar kesilmekte ve Hüseyin’ler yine Kerbelela yaşamakta. Ümmet hasat ve ekin derdinde, asıl ekin telef edilirken.
Bugün selam olsun onurlu direnişin Hizbullahi kumandanı Seyyid Hasan Nasrullah’a, meydanın Ebul Fazıl Abbas'ı odur bugün ve düşman bilmektedir var oldukça Nasrullah ulaşamayacaktır Velayet'e ve Hüseyin'e. Ebul Fazıl Abbas için Hüseyin için ağlayanlar çağın Abbas’ına koşmalıdırlar o meydanda onu yalnız bırakmamalılar ki o kollar bir daha kopmasın ve Fırat ağlayıp onu susuz yollamasın. Kardeş belim kırıldı demesin Hüseyin düşman bilmektedir yaşadıkça Nasrullah ilişemiyecektir Hüseyin'e Velayet'e. Velayet ilel ebed yaşasınki hakk hakim olsun Kerbela’nın hakkı zalimden sorulsun ve son alarak diyoruzki Eselamu Aleyke Ya Hüseyin, Eselamu Aleyke ya Evladul Huseyn HAMANEY.
Kevser Şimşek
Yeni yorum ekle