ABD ve Rusya Riyad'da Buluştu: Zelenskiy Masada Yok

Sa, 18/02/2025 - 20:38

Bugün, Ukrayna'daki savaşla ilgili, Paris ve Riyad'da iki ayrı kritik görüşmeler düzenleniyor. Bu görüşmeler, savaşın akıbetine dair belirleyici bir haftaya yol açabilir.

Welayet News  - Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da, Suudi Arabistan başkenti Riyad'da buluştu.

Avrupa liderleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın çatışmayı sona erdirmek adına Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakereleri başlatma planına yanıt aramak için Fransa'da bir araya geliyor.

Ukrayna ise, bu görüşmelerin hiçbirine katılmıyor.

Bu görüşmelerden en kritiği hiç şüphesiz savaşın taraflarından Rusya'yla Avrupa'ya yaklaşım konusunda radikal bir yola giren Trump yönetimi arasında yapılan müzakereler olacak.

Rusya ve ABD, Riyad görüşmesinden ne bekliyor?

Putin, yaz aylarından bu yana savaşı sona erdirmek için müzakerelere başlamanın başlıca koşullarının ele geçirilen bölgelerin Rus toprağı olarak tanınması, Rusya'ya uygulanan yaptırımların kaldırılması ve Ukrayna'nın NATO'ya katılma talebinin reddedilmesi olduğunu belirtiyor.

BBC'nin de vurguladığı üzere, çoğu Avrupa ülkesi bu talepleri kategorik olarak reddediyor. ABD ise, Rusya'nın hangi tavizleri vermek zorunda kalabileceği konusunda şimdiye kadar dengeli davrandı. Bununla birlikte, hem Beyaz Saray hem de Pentagon "her iki taraftan" da tavizler beklediklerini söylüyor.

Moskova ise Suudi Arabistan'daki toplantıya öncelik veriyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirme konusunda ABD önerilerini "öncelikle dinlemek istediğini" ifade etmişti.

Moskova Avrupa'yı müzakere masasına davet etmeninse bir anlamı olmadığını düşünüyor.

Putin, uzun yıllardır hem Ukrayna'daki savaşı başlattığı için suçladığı hem de Rusya'ya eşit tek güç olarak gördüğü bir ülke olan ABD ile bir diyalog arayışı içerisinde. Rusya'nın nasıl bir uzlaşma beklediğiyse hâlâ belirsiz.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ise, Washington'un Riyad'daki müzakere ekibi olacak. Ancak burada ABD adına nihai belirleyici isim Trump olacak.

Pazar günü Trump, muhabirlere son gelişmelerden haberdar olduğunu ve görüşmelerin "ilerlediğini" söyledi. Kısa vadeli hedefi Ukrayna'daki çatışmaları durdurmak olan Trump, uzun vadede de ABD'nin Ukrayna'ya daha az müdahale etmesini istiyor.

Trump'ın Ukrayna'daki niyeti: Düyun-u Umumiye kurmak

Trump ayrıca, yardım karşılığında veya hatta ABD'nin halihazırda sağladığı desteğin telafisi olarak Ukrayna'daki nadir minerallere erişim için Kiev'e baskı yapıyor.

ABD Başkanı, savaş sonrası Ukrayna'nın nasıl görüneceğine dairse henüz pek fazla renk vermedi. Bu belirsizlik Avrupa ülkeleri içerisinde endişeye neden oluyor.

Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in sürecin bir parçası olmasını beklediğini, ancak Riyad'daki görüşmelerin bir parçası olmayacağını belirtmişti. Rubio ise, Suudi Arabistan'daki görüşmelerin Avrupa ve Ukrayna'yı da kapsayacak daha uzun bir sürecin sadece başlangıcı olduğunu vurguladı.

Washington'un bu tavrı, Avrupa liderleri için şu anda bir tedirginlik kaynağı. Çünkü, bu sürecin ardından Ukrayna'da yaşanacak herhangi bir siyasi boşluk, ABD'nin ülke kaynaklarına daha fazla çökmesinin de önünü açabilecek koşulları yaratıyor.

Trump, esasında bu boşluk üzerinden Ukrayna'yı "savaş borçları" üzerinden ekonomik olarak tamamen ABD'ye bağlama niyeti olduğuna dair mesajları son zamanlarda birçok kez verdi. Bir açıdan, Trump, ülkede Osmanlı İmparatorluğu'ndakine benzer bir şekilde, ülkenin borçlarını denetleyen bir Düyun-u Umumiye kurmak istiyor.

Çarşamba günü BBC'ye demeç veren Trump, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in 2014 öncesi sınırlara dönüşün Ukrayna için gerçekçi olmadığı değerlendirmesine katılmaya meyilli olduğunu söylese de, Ukrayna'nın bu toprakların "bir kısmını" geri alabileceğini de ifade etti.

İngiliz basını sızdırdı: Olay nadir minerallerin de ötesinde

Bu arada, sızan bazı belgelere göre, Trump'ın Ukrayna'dan 500 milyar dolarlık "geri ödeme" talebi, ABD'nin ülkenin kritik mineralleri üzerindeki kontrolünün çok ötesine geçiyor. ABD Başkanı'nın talebi, Limanlardan ve altyapıdan petrol ve gaza ve ülkenin daha büyük kaynak tabanına kadar her şeyi kapsıyor.

İngiliz The Telegraph gazetesi, "Ayrıcalıklı ve Gizli" olarak işaretlenen ve 7 Şubat 2025 tarihli karar öncesi sözleşmenin bir taslağını elde etti. Sözleşmede, ABD ve Ukrayna'nın "çatışmaya düşman tarafların Ukrayna'nın yeniden inşasından faydalanmamasını" sağlamak için ortak bir yatırım fonu oluşturmaları gerektiği belirtiliyor.

Bir hafta önce Zelenskiy'in ofisine gelen sözleşmenin şartları, yasal olarak Ukrayna'nın ABD tarafından ekonomik olarak sömürgeleştirilmesi anlamına geliyor. Bu, kesinlikle elde edilemeyecek bir tazminat yükü anlamına geliyor. Belge, Kiev'de dehşete ve paniğe neden oldu.

Anlaşma, “maden kaynakları, petrol ve gaz kaynakları, limanlar, diğer altyapı (anlaşıldığı üzere)” dahil olmak üzere “Ukrayna kaynaklarıyla ilişkili ekonomik değeri” kapsıyor ve başka nelerin kapsanabileceği belirsizliğini koruyor. “Bu anlaşma, kanunlar ihtilafı ilkeleri dikkate alınmaksızın New York yasalarına tabi olacaktır” diyor.

ABD, Ukrayna'nın kaynak çıkarma işlemlerinden elde ettiği tekrarlayan gelirlerin yüzde 50'sini ve “üçüncü taraflara verilen tüm yeni lisansların” finansal değerinin yüzde 50'sini kaynakların gelecekteki parasallaştırılması için alacak. ABD lehine “bu tür gelirler üzerinde bir haciz” olacak. Müzakerelere yakın bir kaynak, “Bu madde ‘önce bize ödeme yapın, sonra çocuklarınızı besleyin’ anlamına geliyor” dedi.

Belgede, “Gelecekteki tüm lisanslar için ABD'nin ihraç edilebilir minerallerin satın alınmasında ilk reddetme hakkı olacak” ifadesi kullanılıyor. Buna göre, Washington bu alanda "egemen dokunulmazlığa" sahip olacak ve Ukrayna'nın ekonomisinin çoğu üzerinde neredeyse tam kontrol elde edecek. Fon, tüm gelecekteki lisansların ve projelerin "yöntem, seçim kriterleri, şartlar ve koşullarını belirleme konusunda münhasır hakka sahip olacak."

Zelenskiy Ankara'ya geldi, sonra Riyad'a gidecek

Şimdiye kadar, bu çözümün masaya davet edilmeyen Zelenskiy ve Kiev'in geri kalanı için kabul edilebilir olmadığı görülüyor.

Dün Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) resmi ziyareti sırasında konuşan Zelenskiy ülkesinin katılımı olmadan Ukrayna hakkında yapılacak herhangi bir müzakerenin sonucu olmayacağını ve bunu tanıyamayacaklarını söyledi.

BAE ziyaretinin ardından dün akşam saatlerinde Türkiye’ye gelen Zelenskiy’in bugün AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesi, Çarşamba günü ise Suudi Arabistan’a gitmesi bekleniyor. Ancak Zelenskiy Riyad’a yapacağı ziyaretin ABD-Rusya görüşmeleriyle ilgisi olmadığını öne sürdü, Suudi yetkililerle görüşmelerinde konuya ilişkin bilgi alacağını söyledi.

Avrupa’nın da masada olması gerektiğini savunan Zelenskiy’in Çin’i de ilk kez müzakerelere katılabilecek ülkeler arasında zikretmesi dikkat çekti.

Sol



Yeni yorum ekle