Suriye’de İsrail’e Bağlı Teröristler Silahlanıyor: Türkiye'nin Tavrı Ne Olacak?
Suriye'nin İdlib vilayetindeki 'gerilimi azaltma bölgesi'nde konumlanan selefi sözde cihatçı terörist örgütler, İsrail'in Lübnan ve Suriye'ye dönük saldırılarını fırsat bilerek yeniden silahlanmaya başladı.
Welayet News - Suriye'de İdlib'i kontrol eden sözde cihatçı terörist örgütler ve El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), geçtiğimiz hafta itibariyle Suriye ordusu, Hizbullah ve İran güçlerine karşı İdlib ve Halep kırsalında askeri operasyon başlatmak ve Mart 2020'den beri durmuş olan cepheleri harekete geçirmek için hazırlık yapmaya başladı.
HTŞ'ye bağlı Halk Direniş Tugayları, tıbbi, idari, askeri, muharebe, hemşirelik, gıda ve mühimmat alanları dahil olmak üzere çeşitli uzmanlık alanlarında işe alım ve gönüllülüğün yeniden açıldığını duyurdu.
Suriye Milli Ordusu'na (eski adıyla Özgür Suriye Ordusu) yakın olan Suriye Gözlemevi, bu duyurunun, özellikle Halep eksenlerinde ve batı kırsalında Suriye güçlerinin askeri seferberliğinde artış yaşandığı bir zamanda geldiğine dikkat çekti.
Silahlı ayrılıkçı terörist grupların İsrail'in saldırılarını bir fırsat olarak değerlendiriyor
Ülkedeki silahlı, sözde cihatçı terörist grupların özellikle İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısından sonra, İsrail saldırılarının Suriye'deki Hizbullah ve İran güçlerinin bulunduğu noktaları hedef aldığı yerlerde, "zeminin tekrar ilerlemeye ve kontrol haritalarını değiştirmeye hazır olduğuna inandığı" belirtiliyor.
El Arabi'de yer alan habere göre, hazırlıklarını genellikle gizlilik içerisinde yürüttüğü bilinen HTŞ'nin medya ofisi, yaklaşık iki aydır medya mensuplarının WhatsApp odalarında, Suriye hükümetine karşı bir savaş başlatma hazırlıklarını teşvik ediyor.
Silahlı ayrılıkçı terörist komutan: Koşullar savaşı başlatmaya uygun
Suriye'nin kuzeybatısındaki silahlı grupların liderlerinden Albay Mustafa el Bakur, El Arabi'ye yaptığı açıklamada, "Muhalif grupları ve Heyet Tahrir el Şam'ı da içeren El Feth el Mubin operasyon odası, yıllardır böyle bir savaşa hazırlanıyor ve bunu başlatmak için doğru koşulları bekliyordu" diyerek, "mevcut koşulların savaşı başlatmak için çok uygun" olduğuna inandığını ifade etti.
Bakur, savaşın başlaması durumunda, silahlı gruplara yönelik Rus müdahalesi olasılığına ilişkin olarak, "Rusların ve İranlıların müdahalesinin kesinlikle dikkate alındığını" doğrulayarak şunları söyledi:
"Ancak daha uzun süre beklemek savaşı daha da zorlaştırıyor, çünkü diğer taraf da kurtarılmış bölgelere (silahlı ayrılıkçı terörist grupların bulunduğu bölgelere) saldırmaya hazırlanıyor ve savaşta kayıplar yaşanacak."
Suriye ordusu hazırlıklı
Bununla birlikte, sahadaki veriler, Suriye ordusunun ve orduya bağlı milislerin bu savaşı beklediğini gösteriyor. Suriye'nin yarı resmi gazetesi El Vatan, Suriye ordusunun "terör örgütlerinin başlatabileceği herhangi bir saldırı veya saldırıyla başa çıkmak için tamamen hazır" olduğunu söylediğini aktardı. Gazete, Suriye güçlerinin "savaş cephelerinde herhangi bir acil durum beklentisiyle, kuzey Lazkiye kırsalından ve Hama'nın batısındaki Gab Ovası'ndan, güney ve doğu İdlib kırsalından geçerek batı Halep kırsalına ulaşan çatışma cepheleri boyunca konuşlanma noktalarını güçlendirdiklerini" açıkladı.
Rusya ve Suriye güçleri takipte
Şarkul Avsat gazetesinin aktardığına göre, Rus uçakları, Suriye güçleri ve Halep şehri ve batı kırsalında ve İdlib'in güney ve doğu kırsalında büyük çaplı bir askeri operasyon başlatmayı amaçlayan HTŞ'nin artan askeri yığınağıyla, özellikle Halep ve İdlib kırsalındaki hareketleri izlemeye devam ediyor.
Gazete, önceki gün HTŞ unsurlarının, bir Rus Antonov AN-30 keşif uçağını füzelerle hedef alarak onu düşürmeye çalıştığını, ancak vuramadığını kaydetti.
Suriye güçleri de Halep'in batı kırsalındaki El Kasr, Kafr Taal ve Kafr Ammah köylerine ek olarak, Güney İdlib kırsalındaki Kansafra ve El-Bara köylerini bombaladı.
Suriye ordusu, 2019 yılında cihatçı örgütleri Halep kırsalından geri püskürtmeyi başarmıştı.
2020'den beri 'gerilimi azaltma bölgesi'
Suriye'nin kuzeybatısı, Mart 2020'de Rusya ve Türkiye arasında, bölgede gerilimi azaltma adına imzalanan Moskova Mutabakatı ile yönetiliyor. O yılın ilk çeyreğinde, Suriye ordusu, İran'a bağlı milisler ve Hizbullah, 2019 sonlarında kuzey Hama kırsalını cihatçılardan ele geçirdikten sonra, İdlib ve Halep kırsalının geniş alanlarını temizledi. Cihatçı gruplar, kuzey Hama kırsalını, güney ve batı Halep kırsalını ve Maaret el Numan, Serakib ve Han Şeyhun gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere güney ve doğu İdlib kırsalının büyük bir bölümünü kaybetti.
Bu dönemde Türkiye, Moskova Anlaşması'ndan yararlanarak İdlib vilayeti genelindeki askeri varlığını güçlendirdi. Burada binlerce asker konuşlandıran Türkiye, vilayette cihatçılarla Suriye ordusu arasındaki temas hatlarında bir savunma duvarı oluşturan üsler kurdu.
Selefi örgütlerin konumlandığı İdlib vilayeti, Suriye'nin kuzeybatısında, Türkiye sınırında bulunuyor.
Suriye'deki selefi teröristler İsrail'le bağı
Suriye'de Şam yönetimine karşı savaşan HTŞ gibi selefi cihatçı örgütler, uzun yıllardır İsrail ve Körfez ülkeleri tarafından Suriye'nin meşru hükümetine karşı besleniyordu. El Kaide bağlantılı HTŞ'nin, Esad'ı yıllardır hedef alan İsrail'le bu noktada doğrudan bir bağı var.
Bu açıdan, silahlı terörist komutanların, İsrail'in saldırılarını "bir fırsat" olarak dillendirmeleri bir tesadüf değil. İsrail'in Suriye'de Hizbullah ve İranlı milislerin olduğu noktaları hedef alması, Suriye'de bu güçlere karşı geri çekilmiş olan İdlib'deki gruplar için bir "yeniden harekete geçme" olanağı.
Türkiye ne tavır gösterecek?
Suriye hükümetiyle normalleşme sürecine giren Ankara'nın, bu gelişmeler ışığında askeri olarak hangi pozisyona yöneleceği tartışma konusu.
Görünüşe göre, Türkiye, İdlib'deki insani durumu etkileme korkusuyla ve Rusya ile varılan anlaşmaların uygulanması nedeniyle bu operasyonu reddediyor ve uyarıyor.
Ancak, Suriye'de 2011'de başlayan iç savaşın başlıca aktörlerinden olan Türkiye'nin, Suriye'de çatışmaların yeniden başlaması durumunda ABD'nin ekseninde hareket edip, normalleşme süreci başlattığı Suriye hükümetini yeniden hedef alması da olasılık dahilinde. Ankara, bu noktada Suriye hükümetini yıllardır hedef alan İsrail'le birlikte hareket edebilir.
Burada, Türkiye'nin bölgede dengelerin bozulması durumunda Rusya'yla yaptığı mutabakata bağlı kalıp kalmayacağı da tartışma konusu olacak.
Diğer yandan, Moskova, halihazırda HTŞ'ye yönelik son zamanlarda sert uyarılar yapıyor. Rusya, örgütün bölgede bugünkü dengeyi bozmaya karar vermesi durumunda "kenarda durup izlemeyeceğine" dair açık bir mesaj veriyor.
Yeni yorum ekle