''Kıbrıs Siyonist projenin bir parçasıydı''
Yedioth Aharanot'taki makale, İsrail'e yakınlığı ve iklimiyle Kıbrıs'taki Yahudi varlığının, unutulmuş bir koloniden 12 bin kişilik bir İsrail cemaatine dönüştüğünü ileri sürüyor.
Welayet News - Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın 19 Haziran'da yaptığı konuşma sonrası gözler Kıbrıs hükümetine çevrildi.
Seyyid Nasrullah bu açıklamasında Güney Kıbrıs hükümetini, İsrail rejiminin havaalanlarını ve üslerini kullanmasına izin vermesinin olası sonuçları konusunda uyardı:
"Kıbrıs havaalanlarını ve üslerini Lübnan'ı hedef alması için İsrailli düşmana açmak, Kıbrıs hükümetinin savaşın bir parçası olduğu anlamına gelir ve Direniş, savaşın bir parçası olarak bununla başa çıkacaktır."
26 Haziran'da Profesör Joseph Massad'ın Middle East Eye'da yayınlanan yazısı İsrail- Kıbrıs ilişkisinin tarihçesine göz attı.
Massad söz konusu makalede, Kıbrıs'ın bir Yahudi kolonizasyonu olma sürecini ve gelinen noktada bir İsrail askeri üssüne dönüşümünü ele aldı.
Joseph Massad'ın ''Kıbrıs: İlk Siyonist koloniden İsrail'in askeri üssüne'' başlıklı makalesi, benzer bağlamlarda araştırma ve görüşlerin de mevcut olduğunu gösteriyordu.
İsrail gazetesi Yedioth Aharanot'ta, Yoel Rappel imzalı, 8 Kasım 2023'te yayınlanan ''Kıbrıs: Unutulmuş bir Yahudi kolonisinden bugünkü İsrail yerleşimine'' başlıklı makale de Kıbrıs-İsrail sarmalını başlangıcından takip ediyordu.
İsrailli tarihçi Yoel Rappel, Yedioth Aharanot'taki makalede İsrail'e yakınlığı ve iklimiyle Kıbrıs'taki Yahudi varlığının, unutulmuş bir koloniden 12 bin kişilik bir İsrail cemaatine dönüştüğünü ileri sürüyordu.
Rappel'e göre, Siyonist aktivist David Trietsch, 1899'daki Üçüncü Siyonist Kongre sırasında Siyonist Harekete, Theodor Herzl'in hayalini kurduğu Yahudi devletinin ilk olarak Kıbrıs'ta kurulacağı fikrini sundu:
"Yahudiler Avrupa'nın yerleşime elverişli topraklarına sığınmamal çünkü bu tür her ülkede direnişle karşılaşacaklar. Tropikal bölgelere de iyice yerleşemezler. Bu koşullar göz önüne alındığında, Kıbrıs Yahudi yerleşimi için en uygun yerdir. Ada, Avrupalı yerleşimciler için birincil tercih olmasa da iklimi Avrupalılar için uygundur ve özellikle İsrail'e yakınlığı ile İsrail'e açılan bir kapı gibi.''
Trietsch'in önerisi Herzl'in onayıyla sunuldu ancak Kongre yönetimi tarafından derhal reddedildi.
Kıbrıs'ta bir Yahudi devleti kurulması önerisi resmi olarak Siyonist gündemden çıkarılmış olsa da Herzl bunu unutmadı. Kasım 1899'da şunları yazdı:
"Basel'deki son kongreden bu yana, hareket içinde Kıbrıs adasına karşı giderek artan bir sevgi var. Osmanlı hükümetinin bizimle bir anlaşmaya varma eğilimi göstermediği göz önüne alındığında, bazıları İngiliz kontrolü altında olan ve her an girebileceğimiz bu adaya yönelmek istiyor. Bir sonraki kongreye kadar, durum üzerinde hala kontrolüm var. Ancak o zamana kadar bir sonuç alınamazsa, planlarımız Kıbrıs adasındaki su gibi batacaktır."
Rappel'e göre, Herzl Kıbrıs'ı Siyonizm'in ana hedefi olan İsrail topraklarına ulaşmak için bir koz olarak görüyordu.
Zamanla, İsrail kıyılarına yakın olan bu adanın gerçek anlamda bir sıçrama tahtası görevi görebileceğini bile düşündü.
Joseph Massad'ın da dediği gibi: ''adanın kolonileştirilmesi Siyonist projeye bir alternatif olmaktan ziyade onun bir parçası olacaktı.''
Bununla birlikte, Rappel, Herzl'in "Adada toplanacak ve bir gün İsrail Topraklarına gidip, tıpkı bizden alındığı gibi, onu zorla geri alacaktık." ifadesine makalesinde yer veriyordu.
Yahudi nüfusu
Yoel Rappel'e göre, adadaki demografik en önemli değişiklik 21. yüzyılda İsrailli Yahudilerin sayısının hızla artmaya başlamasıyla meydana geldi.
2003 yılında adadaki Yahudi cemaati 300 ila 400 kişi arasındaydı.
Ancak yirmi yıl sonra, çoğunluğunu İsraillilerin oluşturduğu Yahudi nüfusu 12 bini aştı. Şu anki aylık artış oranı 250 ila 300 kişi civarında, yani yılda 3 binden fazla İsrailli Kıbrıs'a taşınıyor.
Kıbrıs'ta her yıl kaç İsrailli evleniyor?
Rappel'e göre, yaklaşık 5 bin çift resmi nikâhla evleniyor buna ek olarak yaklaşık yüz İsrailli çifti de Hahambaşılıkla koordineli olarak evleniyor.
Tarımsal üretim
1930'larda İsrail'deki narenciye endüstrisi, özellikle artan arazi fiyatları ve işgücü maliyetleri nedeniyle büyümesini engelleyen çeşitli engellerle karşılaştı.
İsrail'de tarımsal narenciye yetiştiricilerinden oluşan birkaç grup Güney Kıbrıs'ta meyve bahçeleri kurmak için inisiyatif aldı.
Bu grupların en büyüğü ve en önemlisi,Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un büyükbabası ve Ora Herzog ile Suzy Eban'ın babası Simcha Ambash tarafından yönetiliyordu.
Bu grup 1933'ten 1973'e kadar kırk yıl boyunca Limasol'un batısındaki Fasouri bölgesinde narenciye sektöründe faaliyet gösterdi.
İsrail yaz ve kış kampları
Kıbrıs'ta Yahudi göçmenler için kurulan toplama kampları iki kategoriye ayrılıyordu: çadırların bulunduğu kamplar "yaz kampları", metal kulübelerin bulunduğu kamplar ise "kış kampları" olarak adlandırılıyordu.
Yıllar geçtikçe, İngiliz Ordusu tutuklulara su, yiyecek, tıbbi bakım ve diğer günlük ihtiyaçları sağladıkça bu kamplarda bir rutin gelişti.
İsrailli tarihçi Rappel'e göre, Yahudi göçmenlerin Kıbrıs'ta alıkonulması İsrail tarihinin, özellikle de rejimin kuruluşu için önemliydi.
Zira Kıbrıs'taki bu toplama kamplarında yaklaşık 2 bin çocuk dünyaya geldi. (YDH)
Yeni yorum ekle