İran'ın Trump'ın mektubuna verdiği yanıtın detaylarına değinen İran Genelkurmay Başkanı, ‘Geçtiğimiz günlerde ABD'nin yeni Başkanı, dini lidere bir mektup yazdı ve liderin görüş ve emirleri dikkate alınarak uygun ve gereken cevabı aldı’ ifadelerini kullandı.

Welayet News  - İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, bu sabah Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı ve Hatemül Enbiya (s.a.v.) Merkez Karargâhı komutanları, yöneticileri ve personelinin katıldığı programda, merhum İmam'ı, Kutsal Savunma şehitlerini, ve direniş ekseni şehitlerini, özellikle de direniş şehitlerinin lideri Seyyid Hasan Nasrallah, Heniye ve Yahya Sinvar olmak üzere Gazze, Lübnan ve Yemen şehitlerini saygıyla anarken düşmanın tehditlerine karşı cevabın oldukça güçlü ve telafi edilemez olacağını belirtti.

Bakıri, ülkenin güçlü savunması, sürdürülebilir güvenliği, iç istikrar ve barışın önemini belirterek şunları söyledi: Ülkemizi savunmanın ağır sorumluluğu silahlı kuvvetlerde bizlerin omuzlarındadır ve bütün gayretimiz caydırıcılığı, etkin savunmayı, sürdürülebilir güvenliği, istikrarı ve barışı tüm gücümüzle gözetmek, yerli ve yabancı yatırımcılara yatırım güvenliğini temin etmektir.

Tümgeneral Bakıri, Gerçek Vaad Harekatlarının başarılarına değinerek şunları söyledi: Siyonist rejimle girdiğimiz askeri çatışmada ve Gerçek Vaat operasyonlarının uygulanmasında, düşmanın ve kendimizin yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini derinlemesine test ettik ve bazı sorunları mümkün olan en kısa sürede doğru bir şekilde çözmeyi başardık. Şimdi kararlılıkla ve kesin bilgilerle söylüyorum ki, hava savunmamızın durumu, füze üretim ve kabiliyet düzeyimiz, insansız hava ve seyir kabiliyetlerimiz, Gerçek Vaad Harekatları ve 27 Ekim Harekatıyla kıyaslanamaz.

Gazze’deki masum insanların, çocukların, kadınların ve yaşlıların acımasızca öldürülmesine ve Siyonist rejimin suçları ve barbarlığına karşı uluslararası insan hakları kurumlarının ölümcül sessizliğini ve çifte standartlarını kınayan Bakıri şunları söyledi: Siyonist rejimin, Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında Gazze ve Lübnan'da masum insanlara yönelik gerçekleştirdiği soykırım, insanların evlerini ve yerleşim yerlerini hedef alması, ABD rejiminin ve Avrupa ülkelerinin kesin desteğiyle, uluslararası sözde insan hakları kuruluşlarının çifte standardı ve utanç verici sessizliği gölgesinde gerçekleşti.

İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, yeni ABD başkanını narşist ve zorba olarak nitelendirerek şunları söyledi: Bugün dünya onun düşmanlarının yanı sıra dostları ve müttefikleriyle de çatıştığına tanık oluyor. O geçtiğimiz günlerde Dini Lider'e bir mektup yazmış ve Liderin söylem ve emirlerinin dikkate alınarak yazıldığı uygun bir cevabı da almıştı. Bu cevap şu söyleme dayanıyordu: ‘Savaşın başlatıcısı biz değiliz. Herhangi bir tehdide tüm gücümüzle karşılık vereceğiz. Bölgede barış istiyoruz. Nükleer meselede nükleer silah peşinde değiliz, ülkemizin nükleer enerji alanındaki ihtiyaçlarının peşindeyiz. Doğrudan müzakere etmeyeceğiz ama dolaylı müzakerede bir sakınca yok. Geçmiş müzakerelerde en sahtekâr ve namert taraf siz oldunuz, dolayısıyla size güven kalmadı.’ Bu makul ve çok akıllıca cevap, hem ülkemiz halkına hem de dünya halklarına, İran İslam Cumhuriyeti'nin stratejisinin kendi çıkarlarını savunmak ve çizilen ufuklara doğru ilerlemek olduğunu bildirmek içindir. İran İslam Cumhuriyeti savaş yanlısı değildir ancak zorbalığı da kabul etmez ve buna karşı durur.

Bakıri şöyle devam etti: Geçtiğimiz yılın deneyim ve derslerinden yararlanarak, güçlü ve zayıf yönlerini inceleyerek Silahlı Kuvvetler için 1404 (2025-2026) planlarını dikkatlice formüle ettik ve kamuoyuyla paylaştık. Başkomutan'ın kararnamesi gereği, gücümüzü artırma ve işlerimizi ilerletme hızımızı iki katına çıkarmakla görevliyiz.

Düşmanlara yönelik cevabın yıkıcı olacağını vurgulayan İran Genelkurmay Başkanı şunları ekledi: Her şeyden önce Allah'ın yardımını istemek ve Allah'ın gücüne güvenmek, silahlı kuvvetlerimizin ve tüm kurumlarımızın her mensubu için yol gösterici bir ilke olmalıdır. Düşmana verdiğimiz Gerçek Vaad cevabı ile liderliğin ve silahlı kuvvetlerimizin iradesini ortaya koyduk ve bu iradeyi korumaya ve artırmaya devam ettik. Ve biz öyle bir planlama yaptık ki, gerektiğinde Başkomutan'ın emriyle en kısa zamanda düşman üzerine kabiliyetlerimizin bir sel gibi inmesini sağlayacağız. İran İslam Cumhuriyeti'nin mahremiyetine ve çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırıya vereceğimiz yanıt yıkıcı ve telafisi imkânsız olacaktır.