BM ve Güvenlik Konseyi, Bahreyn ve Yemen'deki olaylar hakkında hiçbir şey yapmadı. Batı medyasına aldanmamalıdır. Çünkü bu medya küresel istikbarın çehresini büyütmek için kuruldu. Ayrıca BM ve GK de Amerikan-Siyonist kurumlar olarak kabul edilmelidir.

Welayet News  - Nuceba İslami Direniş Hareketi Sözcüsü Mühendis Nasır Şemmari, Suudi rejiminin kararını protesto edenler arasında yaptığı konuşmada, batılı ülkelerin ve BM’nin çifte standardını eleştirdi ve şunları söyledi: ‘Bahreyn halkı hakikati söylediği ve zorbalığa karşı durduğu için idam ediliyor, vatandaşlıktan çıkarılıyor ve sınır dışı ediliyor.’

Nuceba Hareketi Sözcüsü, 15 Ocak Cuma günü Bağdatlı protestocular arasında yaptığı konuşmada, Al-i Suud'un iki Bahreynli gencin idam cezasını onaylaması ile ilgili olarak şu ifadelerde bulundu: ‘Bugün, Bahreyn ve Yemen halkına karşı işlenen en büyük suçlar karşısında Batılı ülkelerin sessiz kaldığı bir durumda, dünya müstekbirleri tarafından insan hakları konusunda sözler işitiyoruz.’

Mühendis Nasır Şemmari, müstekbirlerin medyasının sessizliğinin gölgesinde binlerce masum Yemenlinin öldürülmesine atıfta bulunarak şunları söyledi: ‘Bahreyn halkının zulme karşı hak sözü söylemekten başka suçu ne ki, bu şekilde öldürme, idam ve tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar?’

Şemmari, Batı'nın seçim özgürlüğü iddialarına atıfta bulunarak şu ifadelerde bulundu: ‘Muhalifleri ve kendi gibi düşünmeyenleri tutuklayan, idam eden, sınır dışı eden ve haklarından mahrum eden hanedanların yüz yıldan fazla bir süre insanları yönetmelerine nasıl izin veriliyor?

BM ve Güvenlik Konseyi, Bahreyn ve Yemen'deki olaylar hakkında hiçbir şey yapmadı. Batı medyasına aldanmamalıdır. Çünkü bu medya küresel istikbarın çehresini büyütmek için kuruldu. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi de Amerikan-Siyonist kurumlar olarak kabul edilmelidir.

Bahreyn ve Yemen halkına karşı işlenen suç ve cinayetleri tüm dünya unutursa bile Irak, İran ve Lübnan Şiileri bunu asla unutmayacak, kardeşlerinin yanında olacak ve seslerini yükseltmeye devam edecektir.’