İsmail Heniye’nin Şam ziyareti konusunda anlaşma sağlandı
2011’de Katar, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi Şam karşıtı bölge ülkelerinin baskılarıyla Suriye’den ayrılan Hamas, İran’ın arabuluculuğuyla Şam’a yeniden dönüyor.
Welayet News - Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesi, “Hareket (Hamas) ile Suriye’nin ilişkileri ‘ateşkes’ aşamasına girdi” başlıklı haberinde Hamas’ın Şam’la ilişkilerini ciddi ölçüde düzelttiği belirtildi.
El Ahbar’ın haberine göre Hamas’la Suudi Arabistan ilişkilerinde artık sükunet mevcut değil. Suudiler, Tahran’la yakın ilişkilerinden dolayı Hamas’a ‘terörist’ suçlamasıyla medya saldırısı başlattıkları gibi İsmail Heniye’nin yurtdışı ziyaretlerine de karşı çıktı. Suudiler, tutuklama ve sınır dışı etmeden, banka hesaplarını kapatmaya varıncaya kadar çıldırmışçasına adımlar atıyor. Buna karşılık Hamas, Tahran ve Hizbullah’ın yardımıyla Şam’ın kucağına dönmeye çalışıyor.
Suudi Arabistan’daki Filistinlilere yönelik tutuklamalar ve banka hesaplarına sıkı denedim
El Ahbar gazetesi haberine şu ayrıntılarla devam etti: Suudiler iki ay önce Arabistan’daki Filistinlilere karşı adımlar atmaya başladı. Onlarca Filistinli Hamas’la ilişkili oldukları gerekçesiyle tutuklandı. Bunlar arasında en öne çıkanı Muhammed el-Hudri adlı bir doktordu. Bu doktor, 1990’lı yılların ortalarından 2003’e kadar Hamas’ın Suudi Arabistan’daki temsilcisiydi. Ailesinin dediğine göre söz konusu doktorun yıllardır herhangi bir sıfatı veya sorumluluğu bulunmamasına rağmen son derece zorlu şartlarda tutuklu bulunuyor. Tutuklamalar sadece bir dönem Hamas’la ilişkisi olan kişileri kapsamıyor. Hamas liderleri, durum daha karışık hal almasın diye ve onların serbest bırakılması konusunda anlaşma sağlanır umuduyla susmayı tercih etti.
Suudilerin Filistinlilerin banka hesaplarına sıkı bir denetim getirdiğinin belirtildiği haber şöyle devam ediyor:
Suudi Arabistan’dan Gazze Şeridi’ne hiçbir şekilde para transferi olmaması için banka hesapları çok sıkı bir şekilde kontrol ediliyor. Suudi Arabistan’da Hamas’a yardım toplamakla suçlananların sayısı 60’a ulaşıyor, bunlar arasında Filistinlilerin yanı sıra Suudi vatandaşları da var. Suudiler bu kişileri “Terör örgütünü desteklemek terörizmi ve aşırılığı desteklemek için para aklamak” ile suçluyor.
100’den fazla Filistinli sınır dışı edildi
El Ahbar gazetesi, haberine şöyle devam etti: Son iki yılda Arabistan’dan sınır dışı edilen Filistinlilerin sayısı 100’e ulaştı. Bunların büyük çoğunluğu direnişe mali veya siyasi destek vermekle suçlanıyor.
Riyad, 2017 sonlarından beri bu ülkedeki Filistinlilerin mallarına sıkı denetim uyguluyor. Onların paralarının dolaylı yollarla Hamas’a ulaşmaması için Gazze’ye veya başka ülkelere yaptıkları para transferlerini dikkatle izliyor.
Para transfer eden bürolar, Filistinlilerden güçlü deliller istiyor ve bir seferde 3 bin dolardan fazla para transferine izin vermiyor.
Çok sayıda tutuklu yakınının adli makamlardan tutukluların durumuna bir açıklık getirmesini talep ettiğini belirten gazete haberini şöyle sürdürdü.
Tutuklu aileleri adli makamlardan yakınlarının durumlarının netleştirilmesini isterken Suudilerin Hamas’la ilişkileri en kötü dönemini yaşıyor. Suudiler Hamas’a ve İslami Cihat’a karşı yoğun bir medya savaşı başlattı. Fakat bu adımlar ve son bir yılda Suudilerin ev Emirliklerin Gazze şeridine akıttığı paralar, Filistinli grupları İran’la ilişkilerini kesmeye ikna edemedi. Hamas ve İslami Cihat, o dönemde Kahire’de kendilerinin başkalarıyla ilişkilerini sınırlayan taraf olamayacağını vurguladı.
Kaynakların belirttiğine göre Hamas o dönemde, Filistinlilere yapılacak her türlü yardımdan memnuniyet duyarız ancak bunun bir siyasi bedeli olmamalıdır dedi ve bu da İsmail Heniye’nin yurtdışı gezilerine kapıların kapatılmasına sebep oldu.
Hamas ve İslami Cihat’tan Suudilere sert eleştiri
Hamas ve İslami Cihat’ın da Suudilere karşı tavır aldığının belirtildiği haberde şunlar ifade edildi:
Filistinli gruplar, geçtiğimiz Perşembe günü yani Dünya Kudüs Günü’nden bir gün önce bir toplantı yaptı. Hamas ve el-Fetih, “Yüzyılın Anlaşması”nı desteklediği için Suudilere saldırdı.
İslami Cihat Genel Sekreteri Ziyad Nehhale, bu konuda çok daha açık konuştu ve Suudileri kastederek şöyle dedi:
“Yemen’e yaptıkları saldırılar neticesinde kaybettikleri petrol sahalarını korumaya çalışıyorlar.”
Hamas’ın Gazze’deki Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar ise Bahreynlilerden Manama’da “Yüzyılın Anlaşması” için yapılacak toplantı günü, yas ilan etmelerini istedi.
Kaynakların dediğine göre Filistinli liderlerin üsluplarındaki açıklık, Körfez ülkelerinin Filistin meselesini hedef alan açık rollerinin bir soncuydu ve bu husumet, Suudilerin Katar’a kendileriyle ilişki kurma şartı olarak Katar’dan Hamas liderlerini sınır dışı etmesi şartını getirmesiyle daha da arttı.
Adil Cubeyr, Hamas’ı terörist diye niteledi
Suudiler, dört yıl önce Hamas’a halk yardımı kaynaklarını engellemek için geniş çaplı bir saldırı başlattı. Hamas’ın dışarıdaki yetkililerinden Mahir Salah tarafından yönetilen bu şebeke tespit edildi. Salah 2015’te tutuklandı ve para aklamakla suçlandı. O, 2016’da serbest bırakıldı ve Türkiye’ye sürüldü. Fakat en tehlikelisi, Suudilerin dışişlerinden sorumlu devlet bakanı Adil Cubeyr’in 2018’de yaptığı açıklamaydı. Adil Cubeyr, Şubat 2018’de Avrupa Parlamentosunda Hamas’ı terör örgütü ilan etti.
Salih Aruri, Lübnan’da Suriye ile ilişki en temel öncelik
Hamas’ın Suriye’ye yakınlaşma çabalarına değinilen haberde şu detaylara yer verildi:
Suriye’de askeri sahada kazanılan zaferlerin ardından Suriye Hamas ilişkilerinde gelgitler yaşanıyor ve özellikle Hamas tarafından aradaki buzlar kırılıyor.
Halid Meşal’den sonra Hamas’ın yönetimini devralan yeni liderlik, Direniş Ekseni ile ihtilafları sona erdirmeyi ve ilişkileri güçlendirmeyi üstlendi.
Şam, Hamas’la gayri resmi ve gizli görüşmeyi kabul etti
Bu durum Katar’la diğer Körfez ülkeleri arasında ihtilafların başlamasına kadar uzanıyor. Katar, başta Salih Aruri olmak üzere bazı Hamas liderlerinden Katar’ı terk etmesini istedi.
Salih Aruri, iki yıl önce Lübnan’a yerleşmesinden bugüne kadar Suriye ile ilişkilerini temel öncelik haline getirdi. Son aylarda da çok ciddi hareketlilikler oldu.
Bir Hamas lideri bu konuda şunları söyledi: Görüşmeler oldu; ama açık olmaması ve gayri resmi olması şartı koşuldu. Suriye tarafı, bu görüşmelerde serzenişlerde bulundu.
Kasım Süleymani ve Nasrullah’ın arabuluculuğuyla İsmail Heniye’nin Şam ziyareti konusunda anlaşma sağlandı
El Ahbar gazetesi, Hamas’ın İran ve Hizbullah’ın arabuluculuğu ile Şam’a yakınlaşma çabalarına dair şunları bildirdi:
Bu görüşmeler, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed nezdinde yaptıkları doğrudan temaslar sonucu gerçekleşti ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’nin gelecekte Şam’ı ziyaret etmesi konusunda da mutabakata varıldı. Bazı Hamas liderlerinin Tahran’da yaptıkları görüşmelerden sonra İran, Hamas’ın Suriye konusundaki tutumunu tamamen gözden geçirdiğini, artık Direniş Ekseni’ninde Amerika’nın bölgedeki komplolarına karşı birlik olmaya ihtiyaç olduğunu açıkladı.
El Ahbar haberinin sonunda şunları belirtti: Birçok çevre ilişkilerin eski düzeye gelmesini çok uzak bir ihtimal olarak görse de Hamas, şu anda ilişkilerin eski şekline döndürülmesinin sağlanması aşamasına geçilmesini bekliyor.
Hamas’ın üst düzey liderlerinden İsmail Rıdvan, konuyla ilgili olarak “Hamas, Suriye’nin Filistin’i destekleyen hayati rolünü yeniden kazanması konusunda ısrarcıdır. Suriye her zaman Filistin’in destekçisi ve işgalcilere karşı direniş için bir kucak olmuştur” dedi.
Yeni yorum ekle