Batı’nın Suud rejimine karşı iki yüzlü tutumu
Suudi Arabistan rejimi Amerika ve Avrupa’nın bölgede en önemli müttefiklerinden biri ve aynı zamanda en büyük silah alıcıları ve petrol ihtiyaçlarını karşılayan kaynak sayılır.
Welayet News - Bu yüzden Batı bu tür çıkarlarını gözetleyerek hiç bir zaman Suud rejiminin insanlık dışı uygulamalarına ciddi tepki vermek istememiş ve Suud hanedanının ortaçağ barbarlığını hoş karşılamıştır. Son günlerde Suud hanedanının en büyük insan hakları ihlali durumu, Arabistanlı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul konsolosluğunda infaz etmektir.
Bilindiği üzere Cemal Kaşıkçı 2 Ekim Salı günü Arabistan’ın İstanbul başkonsolosluğuna girdikten sonra sırra kadem bastı ve daha sonra Suud rejimi tarafından acımasızca infaz edildiği anlaşıldı. En son hatta Amerika Başkanı Donald Trump, Arabistanlı muhalif gazeteci yazar Cemal Kaşıkçı’nın öldüğünün anlaşıldığını, Suud hanedanı bu cinayete karışmışsa şiddetli sonuçlarına katlanmaları gerektiğini açıkladı. Bundan başka Kaşıkçı cinayeti dünya genelinde sert tepkilere yol açtı ve bir çok Avrupalı lider de Suud rejimini eleştirmeye başladı.
Trump’tan başka Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron da Kaşıkçı cinayeti aydınlanıncaya kadar Arabistan’a Avrupa’dan siyasi ziyaretlerin askıya alındığını açıkladı. Macron, Hollanda, Almanya ve Britanya liderleri ile birlikte Kaşıkçı’nın durumu açıklığa kavuşturulana kadar Riyad’a siyasi ziyaret yapmamaya karar verdiklerini ifade etti.
Bundan önce de bir çok Avrupalı yetkili ve hatta ABD Hazine Bakanı Suudi Arabistan’da yabancı yatırımların ele alınması beklenen ve “Çöldeki Davos” adı ile ün yapan “Geleceğe yatırım girişimleri” konferansına katılmayacaklarını açıklamıştı. Hatta şimdiye kadar bir çok kez Suud rejimine silah satmanın önemine vurgu yapan ABD Başkanı Trump bile şimdi Kaşıkçı cinayeti yüzünden Suud rejimine sert tepkilerden söz ediyor. Trump cinayetin çok çok kötü bir şey olduğunu belirterek, Suud rejimi için sonuçları da bir o kadar şiddetli olması gerektiğini vurguladı.
Ancak görecede sergilenen tüm bu tepkilere rağmen Batılı devletlerin Suud rejimine karşı pratikte eğilimleri çok farklı olduğu anlaşılıyor. Nitekim Batı pratikte Suud rejimine Yemen savaşında desteklerini ve her türlü silah ihtiyacını karşılamaya tüm hızıyla sürdürüyor. En son Skynews haber kanalı Britanya’nın 2017 yılında Suud rejimine silah ve askeri teçhizat satışının 2016 yılına oranla üçte iki artış kaydettiğini duyurdu.
Britanya devleti 2017 yılında 1.129 milyar pound değerinde silah satışına izin verdi. Londra yönetimi bu izni kamuoyu tarafından Suud rejiminin Yemen’de işlediği cinayetleri yüzünden ağır baskı altında bulunduğu halde verdi.
Suud rejiminin Yemen’de masum sivillere karşı kullandığı en önemli silahlardan biri, yasak misket bombalarıdır. Bu silahların satışı yasak olduğu halde Londra yönetimi hiç çekinmeden Suud rejimine satıyor, böylece bu rejimin Yemen cinayetlerine ortak oluyor. Amerika da Suud rejiminin Yemen milletini kırmak için kullandığı her türlü füze, güdümlü bombayı temin eden ülkedir. Fransa da şimdiye kadar Suud Rejimi ile bir çok silah anlaşması imzaladı.
Şimdi tüm bunlar ortadayken akla gelen soru, Batılı devletlerin Suud rejiminin cinayetleri konusunda sergiledikleri tepkide ne kadar ciddi oldukları sorusudur.
Yeni yorum ekle