Hizbullah'ın üst düzey bir temsilcisi, Lübnan'ı istikrara kavuşturmanın tek yolunun saldırganlığı durdurmak ve Siyonist işgali sonlandırmak olduğunu belirtti.

Welayet News  - Lübnan Parlamentosu'ndaki Direnişe Sadakat Bloğu'nun üst düzey üyelerinden Ali Feyyaz, dün akşam yaptığı konuşmada, ülkedeki gelişmeler, özellikle Siyonist rejimin saldırganlıklarının devam etme ve tırmanma düzeyi hakkında, "Bugünlerde Lübnan'a yönelik baskılar zirveye ulaşmış durumdadır. Siyonistler Lübnan topraklarında sivillere yönelik vahşi saldırılarını sürdürürken, Amerikalılar da Beyrut'a temsilcilerini göndererek, Lübnan'ın İsrail'in koşullarına boyun eğmemesi halinde savaşın yeniden başlayacağı tehdidinde bulunuyor." açıklamada bulundu.

Ali Feyyaz "Direnişte, Lübnan halkını, özgürlüğünü, vatanını korumaya, Lübnan'ın egemenliğini desteklemeye çalışanların yolunu sürdürüyoruz. Bu nedenle Lübnan Hükümeti'nin 1701 sayılı Karar ve ateşkes anlaşması kapsamında taahhüt ettiği hususlara bağlı kalıyoruz." diye sözlerine ekledi.

ABD'nin Lübnan'a yönelik müdahaleci adımları ve Washington temsilcilerinin Beyrut ziyareti hakkında şunları söyledi: "Amerika bugün Siyonist rejimin sözcüsü olarak Lübnan'ı iki seçenek arasına sıkıştırdı: teslim olmak ya da savaş. Tam bir açıklık ve yüksek sorumlulukla, zorlukların boyutunun bilincinde olarak, asla pes etmeyeceğimizi vurguluyoruz."

Hizbullah temsilcisi "Hiçbir şey Lübnanlıların kendilerini savunma hakkını ellerinden alamaz. Lübnan Hükümeti ateşkes anlaşmasını ve 1701 sayılı kararı uygulamaya koymayı taahhüt etti ve biz de bunlara uyuyoruz.Ancak 1701 sayılı Kararın çerçevesi dışında kalan her türlü durum Lübnan'ın iç ve egemenlik meselesidir ve Lübnanlılar bunu uygun yöntem ve araçları kullanarak kendileri halledeceklerdir ve hiçbir yabancı tarafın buna müdahale etme hakkı yoktur." söylediğini aktardı.

Ali Feyyaz konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkede istikrarın sağlanmasının tek yolu vardır: İşgalcilerin Lübnan topraklarından tamamen çekilmesi, Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması, Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırganlığının durdurulması, ülkemizin egemenliğine saygı gösterilmesi ve 1701 sayılı kararın uygulanması.Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırganlığının sürmesinin, direnişin meşruiyetini ve milli direniş iradesini daha da derinleştirip güçlendireceği ve her şeyin sıfıra ineceği uyarısında bulunuyoruz."

Hizbullah'ın bir diğer üst düzey temsilcilerinden Hasan Fadlullah da benzer bir konuşmasında şunları duyurdu: "Direnç güçlü kalmaya devam ediyor ve edecek. Siyonist düşman bugün Lübnan hükümetinin zaafını ve kararlı bir duruş sergilememesini istismar ederek ülkemize karşı saldırganlığını sürdürüyor."

Hizbullah temsilcisi şunları ekledi: "Bu ihlalleri kınamak ve reddetmek yeterli değil, hükümetin ülkeyi korumak için pratik adımlar atması gerekiyor ve siyasi ve diplomatik düzeyde bile pratik adımları içeren bir tutuma ihtiyacımız var. Bugün, Siyonist düşmanın Lübnan'a yönelik saldırılarının devam etmesi ve hükümetin kabul ettiği ateşkes anlaşmasının ardından, hükümetin sorumluluktan kaçmasını asla kabul etmeyeceğiz."

Devamında, "Eğer Lübnan hükümeti düşmanın saldırganlığına karşı doğru bir karar alır ve bu konuda harekete geçerse biz hükümetin yanında yer alırız, ancak bugün var olan durum tahammül edilemezdir ve böyle devam etmemelidir.

Lübnan hükümetinin, ülkemize yönelik İsrail saldırganlığından tamamen sorumlu olan Amerikalılara baskı yapmak için elinde çok sayıda araç var." ifadelerini kullandı.(Tesnim)