Şara İsrail'le Anlaşma Yolunda
ABD, yaptırımların kaldırılması için Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet eş Şara’dan 8 şartı yerine getirmesini istemişti.
Welayet News - HTŞ lideri Şara (Colani) 8 şartın 5’ini kabul ettiklerini, diğer üçünü de görüşmeye hazır olduklarını Washington’a yazılı olarak iletti (cumhuriyet.com.tr, 26.4.2025)
Şara’nın kabul ettiği şartlardan ikisi kritik önemde:
1) “Suriye’deki Filistinli grupların faaliyetlerini izlemek için bir komite kurulacak.” (Bu, adım adım Filistinli gruplara Suriye’nin yasaklanması demek.)
2) “Suriye’nin, İsrail de dahil olmak üzere hiçbir taraf için tehdit kaynağı haline gelmesine izin verilmeyecek.”
Geçen hafta ABD Kongre Üyesi Cory Mills Şam’ı ziyaret edip Şara’yla görüşmüş, dönüşünde de izlenimini aktarmıştı: “Mills, Şara’nın ABD’nin endişelerini gidermeye açık olduğunu, İsrail ile ilişkilerin normalleştirildiği İbrahim Anlaşmalarına katılmakla ilgilendiğini aktardı.” (Harici, 24.4.2025).
Bu arada İngiltere Suriye’ye uygulanan yaptırımları parça parça kaldırmaya başladığını duyurdu.
MAZLUM ABDİ’DEN ANKARA’YA MESAJ
Suriye’de Türkiye’yi ilgilendiren bir gelişme daha vardı. PKK’nin Suriye kolu PYD ile Barzani’lerin Suriye’deki kolu ENKS, “Rojova Birlik ve Ortak Tutum Konferansı” düzenledi.
Konferans sonrasında açıklanan sonuç bildirgesinde, “ortak Kürt heyeti” oluşturulacağı ilan edildi. Yine sonuç bildirgesinde “Suriye’deki Kürt sorununa demokratik ve ademi merkeziyetçi adil çözüm” ile “Kürtlerin anayasal haklarının güvence altına alınması” hedefleri yer aldı.
Suriye’deki Kürt konferansını, Türkiye’den DEM ve DBP ile Irak’tan KDP ve KYB izledi.
Bu arada DEM heyeti, PYD’nin askeri birimi olan YPG’nin komutanı (aynı zamanda SDG lideri) Mazlum Abdi’yle de görüştü. Abdi, DEM üzerinden Ankara’ya “Öcalan’ın çağrısının başarısı için elimizden geleni yapacağız” mesajı verdi.
ANKARA SDG’Yİ KABULLENME YOLUNDA
Böylece Suriye’de önce HTŞ ile SDG (Omurgasını PYD/YPG’nin oluşturduğu örgüt) arasında, ardından da PYD ile ENKS arasında anlaşmalar sağlandı. Sırada HTŞ’nin İsrail’le anlaşması var.
Bu üç anlaşmayı da esas olarak kotaran ABD’dir. Nitekim HTŞ lideri ve Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet eş Şara (Colani) ve SDG Komutanı Mazlum Abdi arasında yapılan 12 maddelik anlaşma için iki taraf da ABD’nin sponsorluğuna işaret etmişti.
Bu sürecin Türkiye’ye yansıması da oldu. Örneğin PYD yöneticilerinden Salih Müslim ile röportaj yaptığı için gazeteci Nevşin Mengü “alenen terör propagandası yapma” suçlamasıyla daha iki ay önce “1 yıl 3 ay hapis cezası” almıştı. Oysa Ankara şimdi SDG’yi kabullenme yolunda. Örneğin Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “PKK’nin Suriye kolu PYD/YPG” yerine “Suriye Demokratik Güçleri (SDG)” demeye başladı bile.
ABD-İSRAİL-KÜRT İTTİFAKI KAZANDI
Kısacası Ankara’nın 8 Aralık 2024’te Beşşar Esad’ın devrilmesini bir zafer diye propaganda etmesinin üzerinden daha 5 ay geçmeden, hem İsrail hem de PYD/YPG kendi zaferlerini ilan etmeye başladılar.
Şam’ın İsrail’le anlaşması ve bu ülkeyi tanıması üç ciddi sonuç doğuracaktır:
1) İsrail, 1967’den beri işgal ettiği Suriye topraklarına meşruiyet sağlayacaktır.
2) Filistin’i destekleyen “direniş ekseni” içindeki kilit role sahip Suriye eksenden düşmüş olacaktır.
3) İsrail’le anlaşan Arap ülkeleri sayısı arttıkça, Filistin devletinin tanınması şartı ve baskısı zayıflayacaktır.
Sonuç mu? Ankara’nın “Halep 82, Kudüs 83” propagandası ile Suriye’de yürüttüğü mücadeleden kazançlı çıkan ABD-İsrail-Kürt ittifakı oldu. Üstelik, Esad karşıtlığı ve Astana oyalaması ile sürecin böyle sonuçlanabileceği konusunda yapılan onca uyarı varken...
M. Ali Güller/cumhuriyet
Yeni yorum ekle