Netanyahu'yu Boyun Eğmeye ve Ateşkese Zorlayan Nedenler Neydi?
Aylardır Gazze savaşını sona erdirecek herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyi reddeden Siyonist İsrail rejimi ve Benyamin Netanyahu, daha önce Hamas'ın zaferi ve İsrail'in yenilgisi anlamına geleceğini söyledikleri hükümleri içeren bir ateşkes anlaşmasını kabul etmek zorunda kaldı.
Welayet News - Gazze’de ateşkes anlaşmasının hükümlerine bakıldığında, sunulan maddelerin Hamas'ın aylar önce vurguladığı maddelerle büyük ölçüde aynı olduğu anlaşılıyor. Daha önce Netanyahu bu maddeleri kabul etmenin Hamas'ın zaferi ve İsrail'in yenilgisi anlamına geleceğini ilan etmişti.
2 Mayıs 2024’de Filistin direnişi, Gazze Şeridi'nde ateşkese yol açacak bir çözüm planı sunarak işgalci rejimin devam eden salıdırlarına maruz kalan Filistin halkının acılarını hafifletmek için büyük bir esneklik göstermişti.
Netanyahu, daha önce arabulucular tarafından sunulan tüm planlar gibi Hamas yeni planını da reddetmişti; O tarihte direnişin planı, Joe Biden hükümeti de dahil olmak üzere tüm bölgesel ve uluslararası arabulucular tarafından memnuniyetle karşılandı. Gazze Şeridi'ndeki siyonist esirlerin durumuna hiç aldırış etmeyen ve bnlarlardan bir kısmının İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırılarında ölmesine neden olan Netanyahu liderliğindeki Siyonist yetkililer, savaşı sona erdirecek herhangi bir anlaşmayı kabul etmekten kaçınmışlardı.
Ancak son üç haftada Siyonist rejimin, özellikle de Netanyahu'nun tutumunda değişiklik yaşandı ve müzakerelerin son aşamalarında her zaman işleri berbat eden ve anlaşmanın sonuca varmasını engelleyen Netanyahu geri çekilmek zorunda kaldı.
Netanyahu'nun kabinesindeki Itamar Ben-Gviz ve Bezalel Smotrich'in de aralarında bulunduğu bazı faşist bakanların baskıları ve istifa tehditleri bile Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına varılması konusundaki tutumunu değiştirmeye yetmedi.
Gazze’de ateşkes anlaşması sürecini takip eden gözlemciler Netanyahu'yı ateşkese zorlayan 4 ana sebep olduğuna inanıyor.
Donald Trump'ın Netanyahu ve Siyonistlere Yönelik Baskısı
ABD’de başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump, Siyonist rejime ve Netanyahu'ya verdiği sarsılmaz desteğe rağmen Gazze'deki savaşın durdurulması gerektiğini güçlü bir şekilde vurgulamaktadır. Gazze savaşının ana savaş suçlularından biri olarak yakında Beyaz Saray'dan ayrılacak olan mevcut ABD Başkanı Joe Biden, Amerikan ve dünya kamuoyunda imajını iyileştirmek amacıyla Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlamak için çeşitli adımlar attı, ancak tedbirlerinden hiçbiri sonuç vermedi.
Bu arada Trump, ABD'deki seçimleri kazandıktan sonra, öncelikle ABD ve dünya kamuoyunun ilgisini çekmek amacıyla Gazze Şeridi'nde ateşkese doğru ciddi adımlar attı. Ayrıca görüşlerini İsraillilere dayatma konusunda Biden'dan daha fazla güçlü olduğunu göstermek istiyordu.
Analistler, Trump'ın ABD başkanlığındaki yeni döneminde Gazze'deki savaştan daha önemli olan dünyadaki diğer konulara odaklanmak istediğine inanıyor. Trump'ın odaklanmaya çalıştığı konular arasında küresel ekonomik sorun, ABD'nin Çin ile yaşadığı ticaret gerginliği, Rusya-Ukrayna savaşı ve özellikle ABD'deki derin yangın krizinin ardından gelen bir dizi iç mesele yer alıyor.
Böylece Trump'ın iktidara gelmesine büyük ölçüde güvenen ve onun desteğiyle Gazze'de ilan ettiği savaş hedeflerine ulaşabileceğini düşünen Netanyahu, Trump'ın Gazze savaşını sürdürmeye istekli olmadığını ve bu konuda Trump ile krize girebileceğini anladı.
Bu nedenle Netanyahu, siyasi geleceğini güvence altına almak adına Trump'ın kararlarına karşı çıkmaktan kaçınmaya çalıştı.
İsrail'in Askeri Teşkilatının Savaşı Sona Erdirme Yönündeki Baskısı
Aslında bir yürütme organı olan ve tamamen kabinenin emirlerine göre hareket eden rejimin askeri teşkilatı İsrail kabinesinin bütçesinden en büyük payı alır ve Siyonist rejimin kurulmasından bu yana kabinenin saldırı kolu olarak görev yapmaktadır.
İsrail askeri teşkilatı, kurulduğu dönemde amacının tüm İsraillileri ve dünyadaki tüm Yahudileri korumak olduğunu ilan etmişti. Gazze savaşı döneminde İsrail iç cephesini koruyamadığını fark eden askeri teşkilat işgalciler arasında giderek artan ölü sayısından sonra Kabineye savaşı durdurması yönünde baskı yaptı.
Siyonistlerin yaptığı araştırmalara göre, İsrail ordusunun eski Savaş Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi gibi önemli askeri isimleri, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki Hamas operasyonunda yenilgiye uğramasının başlıca sorumluları arasında yer alıyor. Son dönemlerde İsrail'in "efsanevi ve yenilmez ordusu"na ilişkin yanıltıcı teorisinin çöktüğüne dair çok sayıda kanıt ortaya çıktı ve Gazze savaşı, İsrail ordusunun ve rejimin askeri teşkilatının genel olarak kendi çıkarlarını savunma konusundaki yetersizliğini bir kez daha kanıtladı.
ABD'nin sağladığı ölümcül bombalarıyla savunmasız sivillere karşı gerçekleştirdiği acımasız hava saldırılarına rağmen, İsrail ordusu hedeflerine ulaşamadı. İsrail ordusunun kara kuvvetleri Gazze'de durdurulurken Siyonist hava kuvvetleri, çok katmanlı bir hava savunma sistemine ve THAAD gibi pahalı Amerikan savunma sistemlerine sahip olmasına rağmen, direnişin füzelerine ve insansız hava araçlarına (İHA) karşı herhangi bir başarı gösteremedi ve 15 ay sonra ilk kez, işgal altındaki toprakların derinliklerindeki askeri noktalar, Hizbullah ve Yemen de dahil olmak üzere çeşitli direniş gruplarının füze ve drone saldırılarının hedefi oldu.
Siyonist Ordunun Sahadaki Yenilgileri
Tel Aviv rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı kara saldırılarında, özellikle İsrail ordusunun o dönem "tüm savaşların anası" olarak tanımladığı Gazze Şeridi'nin güneyindeki Rafah kentine yönelik kara saldırısından iki ay sonra Gazze'nin çeşitli bölgelerinde rejimin operasyonlarında ciddi bir durgunluk yaşandı.
İsrail ordusu Gazze'de bir bölgenin temizlendiğini ve direniş güçlerinin çekileceğini açıkladığında, Hamas ve diğer Filistin direniş grupları derhal bölgenin kontrolünü yeniden ele geçiriyordu. İsrail ordusuna bağlı kara birliklerinin Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği kara saldırıları, belirlenen savaş hedeflerine ulaşmaktan ziyade, sivil binaları ve altyapıyı yok etmeye odaklanıyordu.
Siyonist İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik kara harekâtının amacının Hamas'ın taburlarını yok etmek olduğunu açıklamıştı. Ancak Gazze'nin çeşitli bölgelerinde aylardır devam eden yoğun saldırılara rağmen, Hamas ve diğer Filistin direniş gruplarının askeri ve operasyonel kapasitelerini koruduğunu gösterdi ve rejim medyası Hamas'ın yeni güçler toplamayı başardığını defalarca itiraf etti.
Böylece Gazze Şeridi'nin dört bir yanındaki Filistinli direnişçiler Siyonist işgalcilere karşı mücadeleyi sürdürdü, hatta Gazze'den çevredeki yerleşim birimlerine ve işgal altındaki Filistin'in merkezine yönelik roket saldırıları bile devam etti. Direnişçilerin özellikle Siyonist askerlere karşı bireysel çatışmalarda kullandıkları taktikler, İsrail ordusunun kara güçlerini felç etti.
Ölen Asker Sayısının Artması
İsrail ordusunun kara kuvvetlerinin Filistinli direnişçilere karşı başarısızlığının en bariz örneği, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya'da 100 gün süren çatışmalardır. İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyinde kısa bir süre içerisinde 60'a yakın asker ve subayın öldürüldüğünü, yüzlercesinin de yaralandığını bildirdi. Aslında işgalci ordu yoğun askeri sansür nedeniyle can kayıplarına ilişkin net istatistikler paylaşmıyor.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ölen Siyonist asker sayısı arttıkça, ordu güçlerinin ailelerinden, rejim kabinesine savaşı sona erdirme yönündeki baskısı arttı. Onlar savaşın devam etmesinin İsrail ordusunun askerleri için daha fazla mezar hazırlamak anlamına geldiğini duyurdular.
Siyonistlerin bu ağır kayıpları, işgalci rejimin üç aydan fazla süredir yoğun bir kuşatma ve acımasız hava saldırıları altında olduğu, hatta hastane ve sağlık merkezlerini yerle bir ettiği bir bölgede meydana geldi. Siyonist rejim, sözde Generaller Planını hayata geçirmek için Gazze Şeridi'nin kuzeyinde her türlü insanlığa karşı suç işlemekten çekinmedi.
Ancak tüm bunlar rağmen Siyonistler, Gazze'nin kuzeyinde amaçlarına ulaşamadılar ve bölge sakinleri topraklarını terk etmeyi reddetti, Filistin direnişi oradaki varlığını güçlü bir şekilde sürdürdü.
Şimdi, Gazze ateşkesi anlaşmasının yürürlüğe girmesinin arifesinde, Siyonist çevreler, İsraillilerin asla eski duruma dönemeyeceğini ve kendilerini parlak bir geleceğin beklemediğini kabul ediyor.
Siyonistlerin işgal ettiği Filistin'de Gazze Şeridi birçok kez İsrail'in yıkıcı saldırılarına maruz kaldı, ancak işgalciler her seferinde Gazze halkının sert direnişiyle karşılaştı ve Gazze topraklarında yerleşim yeri inşa etme hedeflerine ulaşamadılar. İşgalci rejim, 2005 yılında Gazze Şeridi'nin ortasındaki Netzarim yerleşim birimiyle birlikte, bölgenin güney ve kuzeyindeki 20 yerleşim birimini boşaltmak zorunda kalmış ve tek taraflı olarak Gazze'den çekilmişti.
Bu kez de aynı senaryonun tekrarlandığı ve Gazze'de sonsuza kadar kalacağını düşünen Siyonistlerin kurduğu tesisleri bir kez daha boşaltmak zorunda kaldıkları görülüyor.
Yeni yorum ekle