İrlanda'da Kapatılan Siyonist İsrail Büyükelçiliği Filistin Müzesi Olma Yolunda
Filistin asıllı Amerikalı girişimci ve sanat küratörü Faisal Saleh, Siyonist İsrail'in Dublin'deki büyükelçiliğini kapatma kararının ardından elçilik binasını kiralayarak Filistin Müzesi'ne dönüştürmek amacıyla girişimlere başladığını belirterek, "Soykırımı temsil eden bir varlığın yerini Filistin sanatının alması, çok güçlü sembolik hamle olacak" dedi.
Welayet News - ABD'nin Connecticut eyaletinde bulunan Filistin Müzesi'nin (Palestine Museum US) kurucusu ve Genel Direktörü Saleh, 1948'deki Nekbe'nin ardından zorla göç ettirilen ailesini, ABD'deki müzenin kuruluşunu ve katil İsrail'in kapatma kararı aldığı Dublin'deki büyükelçilik binasını müzeye dönüştürmek için başlattığı girişimi anlattı.
Filistinli mülteci ailenin çocuğu olarak 1951'de Batı Şeria'nın El-Bireh kentinde dünyaya gelen Saleh, aslen Yafa'nın doğusundaki Salamah köyünden 1948'deki Nekbe'nin ardından bu kente zorla göç ettirildiklerini söyledi.
Batı Şeria'da büyüyen ve eğitim için 1969'da ABD'ye giden Saleh, bu ülkede uzun yıllar süren çalışma hayatının ardından Filistin için bazı şeyler yapma kararı aldığını dile getirdi.
Saleh, bu fikre odaklandıktan sonra 2018'de Batı Yarımküre'deki ilk Filistin Müzesi'ni kurduğunu kaydederek, müzenin misyonunun, Filistinlilerin karşı karşıya bulunduğu adaletsizlikleri ve zorlukları sanat yoluyla dünyayla paylaşmak olduğunu belirtti.
Siyasi tartışmalardan ziyade sanatı araç olarak kullanarak Filistin halkının hikayesini ve geçmişten bugüne yaşadıklarını Filistinlilerin eserleriyle anlatmaya çalıştıklarına dikkati çeken Saleh, 6,5 yıldır faaliyet gösteren bu müzenin, Filistin kültürünü tanıtarak uluslararası farkındalık yaratmayı amaçladığını vurguladı.
Saleh, Siyonist İsrail'in elçiliğini kapatma kararı aldığını duyduğunda bunun, Avrupa'da Filistin sanatının sergilenmesi ve daha da önemlisi, İsrail'in temsilciliğini Filistin temsilciliğiyle değiştirmek için fırsat olabileceğini düşündüğü anlattı.
Bu fikrin hayata geçmesinin, Filistinlilere büyük moral olacağını ifade eden Saleh, "Soykırımı temsil eden bir varlığın yerini Filistin sanatının alması, çok güçlü sembolik hamle olacak yani kötülüğün yerine güzelliği koyma fikri, bizim için çok önemli bir faktördü ve burada müze açma olasılığını araştırmaya karar vermemizin temel nedenlerinden biri buydu." dedi.
Faisal Saleh, İsrail'in elçiliğini kapatma kararı aldığı haberlerinin hemen ardından Dublin'deki durumu, binanın kime ait olduğunu ve diğer detayları öğrenmek için araştırmalara başladığını söyledi.
İsrail'in önceki büyükelçiliğinin şu an bulunduğu binaya taşınması konusunda 5 yıl önce yazı yazan İrlandalı gazeteciye kısa e-posta gönderdiğini belirten Saleh, "E-postayı gönderdikten kısa süre sonra başka bir gazeteci beni aradı. Sorular sordu ve ilgili olup olmadığımı öğrenmek istedi. Daha sonra konuşmamızı bir yazıya dönüştürdü ancak iletişim kurmamdaki asıl amaç, binayla ilgili kiminle konuşmam gerektiğini öğrenmekti. Bu süreçte bu tam anlamıyla gerçekleşmedi." dedi.
Buna karşın Saleh, elçilik binasını Filistin Müzesi'ne dönüştürme fikrine yer verilen makalenun yayımlandıktan sonra dünya çapında büyük yankı uyandırdığını, insanların bu girişim için çok fazla heyecan duyduğunu ve destek verdiğini dile getirdi.
Filistin asıllı girişimci Saleh, elçiliğin müzeye dönüştürülmesine yönelik girişiminin sürdüğünü fakat henüz somut adım atılmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Ancak o zamandan beri bu kadar büyük bir ilgi ve destek olduğunu görünce projeyi daha derinlemesine araştırmaya karar verdim. Sonunda Dublin'de tanınmış profesyonel bir emlak temsilcisiyle çalışmaya başladım. Bu kişi, binanın uygun olup olmadığını, hangi şartlar altında kiralanabileceğini ve diğer gerekli bilgileri bizim için araştıracak. Henüz çok erken aşamalardayız ve birçok belirsizlik var ancak bu projeyi ilerletme konusunda kararlıyız. İrlanda halkından, İrlanda'daki dayanışma örgütlerinden ve İrlanda dışından, dünyanın dört bir yanındaki çok sayıda insandan muazzam destek alıyoruz. Hepsi de bu binada Filistin bayrağını dalgalandırmamız ve Filistin Müzesi kurmamız için bizi teşvik ediyor."
Saleh, halihazırda binanın sahibinin yapıyı kiralamaya istekli olup olmadığını bilmediklerini belirterek, "Biz, kendi tarafımızdan elimizden geleni yapıyoruz. Eğer bu fırsat mümkün olursa İsrail Büyükelçiliğinin bulunduğu alanı veya binanın bir bölümünü kiralama imkanı varsa bunu gerçekleştirmekte kararlıyız." dedi.
Noel tatili nedeniyle şu anda iş görüşmelerinin yapılamadığını ancak 6 Ocak'tan itibaren projenin ilerlemesi için yeniden harekete geçeceklerini söyleyen Saleh, "Bu süreçte temsilcimizin bizim için gerekli bilgiyi elde etmesini beklemek durumundayız. Görüşmelere devam ederek ilerleme kaydetmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Saleh, Avrupa genelinde Filistin sanatını tanıtan birçok sergi düzenlediklerini ve bu süreçte kalıcı mekan oluşturmanın önemini fark ettiklerini belirtti.
İtalya'nın Venedik şehrinde 3 yıldır düzenlenen sergilerden İngiltere ve İrlanda'daki yeni girişimlere kadar geniş bir coğrafyada faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Saleh, Dublin'deki binanın Filistin Müzesi'ne dönüştürülmesi durumunda bu adımın sanatı bir araya getiren kalıcı destinasyon olacağını bildirdi.
Bu girişimin, yalnızca Dublin'le sınırlı kalmayacağını belirten Saleh, "Bu proje, başarıyla hayata geçerse başka yerlerde de benzer girişimler için kapılar açılabilir." dedi. Saleh, Avrupa ve diğer bölgelerde Filistin sanatını temsil eden organizasyonlar kurma fikrinin mümkün olduğunu vurguladı.
Faisal Saleh, İsrail'in Dublin'deki büyükelçiliğini kapatma kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, "İyi ki gitmişler! Kim, ülkesinde soykırımcı bir devleti temsil eden büyükelçilik ister ki?" dedi.
Filistin'e verdiği güçlü destekle bilinen İrlanda'nın sergilediği tutumundan övgüyle söz eden Saleh, şunları kaydetti:
"İrlanda, Filistin'in yanında durmanın popüler olmadığı bir dönemde yanımızda duran bir ülke olarak daima kalbimizde yer alacak. İrlanda, İsrail'i destekleyen güçlü ülkelerden gelen baskılara ve olumsuz tepkilere rağmen kendi ilkelerine bağlı kalarak dimdik duruyor. Bu, bir ülkenin sahip olabileceği en değerli duruşlardan biri. Oysa birçok ülke, İsrail'i desteklemek uğruna kendi anayasalarını, yasalarını ve ilkelerini hiçe sayarak Filistin'e sırt çevirmiş durumda. İrlanda'nın bu ilkesel duruşu, çok takdire şayan."
İrlanda, 28 Mayıs 2024'te Filistin Devletini tanıdığını açıklamış, daha sonra da İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde açılan "soykırım" davasına müdahil olma kararı almıştı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 15 Aralık'ta İrlanda'nın tüm kırmızı çizgileri aştığını belirterek Dublin Büyükelçiliğini kapatacaklarını açıklamıştı.
İrlanda Başbakanı Simon Harris, Büyükelçiliği kapatma kararının "dikkat dağıtma diplomasisi" olduğunu söylemişti.
Hatırlatmak gerekir ki, 19 Şubat 1979, İran İslam Cumhuriyeti’nin İmam Humeyni’nin (r.a) önderliğinde Tahran’da Siyonist Rejim büyükelçilik binasını Filistin’e hediye ederek, dünyadaki ilk Filistin Büyükelçiliğini kurduğu tarihtir.
İran İslam İnkılabının zaferinden sadece 8 gün sonra Filistin Büyükelçiliğinin kurulması, İran İslam İnkılabının Filistin’i desteklemesinin sadece bir slogan olmadığının ve İran İslam Cumhuriyeti’nin filli olarak Filistin ve Filistin değerlerine bağlı olduğunun bir kanıtı ve sözüydü.
İslam İnkılabının Filistin davasına verdiği önemin boyutunu en iyi Filistin'in Beyrut Büyükelçisi Eşref Debur dile getirmiş ve şöyle demiştir: “İran, Tahran'da ilk Filistin bayrağını yükselterek ilk Filistin topraklarını kurtarmıştır.” O gün işgalci İsrail elçiliği Filistin elçiliğine dönüştürülmüştür./trt/rasthaber
Yeni yorum ekle