Genç ve Batısız Dünyaya Doğru: ‘ABD Artık Baskın Güç Değil’

Sa, 27/08/2024 - 16:28

19’uncu yüzyıla kadar küresel ekonominin lideri olarak görülen İngiltere’den 1.Dünya Savaşı’ndan itibaren bayrağı devralan ABD’nin uluslararası düzeni kendi lehine şekillendirmesi, gelişen Asya ülkelerinde gün geçtikçe daha fazla tepkiye neden olurken, Batı'nın artık dünyanın egemen gücü olmadığı, ABD basını tarafından da doğrulandı.

Welayet News  - ABD'nin uluslararası ilişkilere kulis arkası bakış açısını yansıtan önde gelen siyasi dergilerinden Foreign Policy, dünyada yeni güç merkezleri ortaya çıktığını vurguladığı yazısında, “Küresel Güney'deki mevcut lider nesli farklı düşünmekte, Washington’la eski Avrupalı sömürgecilerin ötesine bakmaktadır” ifadelerini kullandı.

Foreign Policy köşe yazarı Samir Puri, kaleme aldığı makalesinde, ABD öncülüğündeki Batı'nın artık dünyanın egemen gücü olmadığını belirtirken, dünyanın tüm bölgelerinin şimdiden bunu açıkça ortaya koyacak şekilde hareket ettiğini kaydetti.

“Batı'nın gücünün zirvede olduğu dönem sona erdi. Sınırsız Batı hakimiyeti döneminden, bu etkiye meydan okuma dönemine doğru açık bir geçiş yaşanıyor” diyen Puri, Batı dışında giderek daha önemli güç ve etki merkezleri oluştuğunun altını çizerek, bu ülkelerin başında öncelikle Rusya ve Çin gibi ABD’nin bariz rakipleriyle birlikte aynı zamanda Hindistan, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi hayali ortaklarının geldiğine dikkat çekti.

'Sizin düşmanınız benim düşmanım olmak zorunda değildir'

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Çinli mevkidaşını bir araya getiren uluslararası güvenlik forumu Shangri-La Diyaloğu platformundaki Çin-ABD çekişmesi ve daha sonrasında Kiev’deki sığınağından video bağlantısıyla Noel'in şenlikli ruhu olarak ortaya çıkarak Rusya’nın saldırgan politikası nedeniyle Asyalıları bekleyen tehlikelere karşı uyaran Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in sözlerini anımsatan yazar, “Dinleyiciler Zelenskiy'i alkışlarken, biz de Batı'nın (ve özellikle ABD'nin) üstünlüğünü korumanın daha fazla kaosu önlemenin en iyi yolu olduğu fikrini destekledik. Ancak Çinli yetkililer buna katılıyor gibi gözükmüyordu” diye ekledi.

Puri, yazısının devamında, Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto'nun, Güneydoğu Asya'nın en büyük ve dünyanın 16. büyük ekonomisi olan ülkesinin Hollanda yönetimi altında nasıl sömürgecilikten kurtulduğunu anlatışını tüm dünyanın dinlediğini anımsatırken, Prabowo’nun, Endonezya'nın Çin karşıtı bir ittifaka çekilmemesi gerektiğini vurgularken Batı’ya “Sizin düşmanınız benim düşmanım olmak zorunda değildir” mesajı verdiğini kaydetti.

BRICS'in gücü

2024 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın kurduğu BRICS’in, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin katılımıyla BRICS+ olarak genişlediğine de değinen köşe yazarı, “Batılı ülkeler, Çinli yetkililerin yeni bir çağın şafağından dem vurduğu yıllık BRICS zirvelerine bile davet edilmedi” diye hatırlattı.

Puri, Batılı şüphecilerin, BRICS ülkeleri arasındaki ‘mantık evliliğinin’ Batı'nın uzun süredir devam eden bağlarıyla boy ölçüşemeyeceğini iddia ederek birliği küçümsediğini ifade ettiği yazısını şu şekilde sürdürdü:

Bu gelişmelerin sadece modaya saygı olarak değerlendirilmemesi gerekirdi. Dünyanın her yerinde Batı artık eski egemen güç değilmiş gibi davranılmaya başlandı bile. Batı'nın gücünün ve etkisinin zirveye ulaştığı dönemi hızla geride bırakıyoruz. ‘Batı'nın çöküşü’ ifadesi kulağa biraz sansasyonel gelse de ancak Batı'nın sınırsız egemenliği döneminden bu etkiye meydan okuma dönemine doğru net bir geçişin söz konusu olduğu gizlenemez.

Yeni dünyanın, Batı'nın ulaşamayacağı daha önemli güç ve etki merkezlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte çığır açan değişimlerle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Foreign Policy köşe yazarı, bunlar arasında Rusya ve Çin gibi açık rakiplerinin yanı sıra Hindistan, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi sonsuza kadar Batı'nın insafına kalmaya niyeti olmadığı açık olan ülkelerin de yer aldığını vurgularken, Batı'nın bu değişimlere sadece katlanmasının yeterli olmayacağını, küresel nüfuzunu korumak için aktif bir şekilde manevra yapması gerektiğini ekledi.

'Çok kutuplu dünya gerçek oldu'

Yakın zamanda BRICS dönem başkanı Rusya'nın St.Petersburg kentinde düzenlenen BRICS Parlamenter Forumu'nda konuşan Devlet Başkanı Vladimir Putin, tarihsel mantığa aykırı davranan ve çoğu zaman kendi halklarının uzun vadeli çıkarlarına zarar veren Batılı ülkelerin 'kimsenin görmediği, kimsenin tartışmadığı ve kimsenin resmi olarak kabul etmediği' sözde kurallarla düzeni sağlamaya çalıştığını kaydetmiş, "Bu tür kurallar, klasik sömürgeciliğin en iyi geleneklerinde olduğu gibi, kendilerini istisnai gören ve kendi isteklerini dünyanın geri kalanına dikte etme hakkını kendilerinde bulan ülkelerin çıkarları doğrultusunda, her duruma göre yeniden yazılıyor ve ayarlanıyor" ifadelerini kullanmıştı.

Rusya Devlet Başkanı, BRICS'i oluşmakta olan çok kutuplu küresel düzenin temel taşlarından biri olarak niteleyerek, bu grubun hem Küresel Güney hem de Doğu ülkelerinin, ayrıca tüm dünyadaki BRICS destekçilerinin çıkarlarını giderek artan derecede temsil ettiğini vurgulamıştı.

Putin, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi'nde yaptığı konuşmada ise küresel düzende geri dönüşü olmayan değişiklikler yaşandığını belirtirken, “Dünyada hızlı ve geri dönüşü olmayan değişimlerin yaşandığı mevcut koşullarda, ŞİÖ'nün uluslararası ilişkilerdeki aktif girişimci tutumuna kesinlikle ihtiyaç var. Çok kutuplu dünya gerçek oldu" demişti.

Tags: 


Yeni yorum ekle