Anneleri de vurulmalı!!!
Ya da ‘Hep Eğitimsizlikten’ safsatası
Amir Sina
Eğitimli olma, ve muşahhas olarak pozitivist/burjuva eğitimi almış olma kendi başına bir ırkçı kategori olarak içermedeğini /içermek istemediğini yok etme gerekçesi olabiliyor.
Bir devletin suçunu yada şiddeti eleştirme hamlemiz de eğitim kalıbı yüzümüze çarpıtılıyor.
Köklere gitmeye çalışırken; haksız bir ekonomik yapıyı eleştirmek isterken, yada onursuzlaştırılmış kadın ve erkeklerin öfkesini açıklamak isterken, ‘Hep Eğitimsizlikten’ aldatmasıyla eleştiri sabote edilir.
Eğitim yalnız başına insanın dürüst, temiz olmasını sağlamaz. Eğitim tek başına insanın akli ve ahlaki olarakta diğer insanları/ötekini tanıma ve irtibat kurmaya da yaramaz. Bu denememizde; İnsan nasıl insana insanca davranır?Sorusunu konu edinmeyeceğiz.
Eğitim ve muşahhas olarak burjuva eğitiminin iddia edilmesinin aksine insanı bu yönde geliştirmez. Ona yapılan haksızlıkları rasyonel gerekçelendirmeyi öğretir. Bu sisteme uymuşlar ya menfaatlarından ya korkaklıklarından yapılan haksızlıklar ve insani suçlara karşı öz savunmayı ‘Hep Eğitimsizlikten’ klişesiyle yaparlar.
Filistin halkına aralıkısız ırkçı saldırılara tanık olduğumuz bu günlerde, sert acımasız bu safsatayı bir İsrailli parlementerden duyduk ve okuduk. Sadece bir şahsi ifade olmadığından ve bu saldırıları açık yada kalben onaylayanların sözcüsü olduğunu bilerek, bir belge olarak sunulmasını doğru buluyoruz.
Ayelet Shaked
O genç. O çok güzel bir kadın. Onun akademik ünvanı var ve bilgisayar mühendisi. Ayrıca o bir israilli parlementer. Temiz yüzünün arkasında ölüm meleği pusuda.
Geçen pazartesi facebook sayfasında şunu paylaştı:
’’Her teröristin arkasında bir düzine erkek ve kadın duruyor, onlarsız o terör eylemi yapılamaz. Onların hepsi (Filistinliler) düşman savaşçılardır ve kanlarını kafalarından aktımalı. Şimdi bu vurulanların ''Annelerini'' de kapsıyor, anneleri onları çiçeklerle ve öpücüklerle (eyleme) yolluyorlar. Onlarda oğullarının ardından yollanmalı, bunun kadar hiç bir şey adil olamaz. Onlarda gitmeli, yılanların mayalandığı yuva yıkılmalı.’’
Bir hafta öncesi 17 yaşındaki Muhammed Ebu Hudayr Yahudi yerleşimciler tarafından dövülerek öldürüldü ve ardından cesedi yakıldı. Düşman; teröristler, aşırılar, Filistinli otoriteler değildi, düşman Filistin halkıydı. Neden mi bunu(Shaked’lere) sormalı.
Bu israilli parlamanterin eğtimli açıklaması Naziler`in Yahudiler`i sadece Yahudi olduklarından katl etmesini hatırlatır. Yahudi düşmandı ve yok edilmeliydi neden mi? Sadece Naziler bilirdi. (The Independent)
Naziler`de eğitimliydi, bir çok teknik ve sosyal dalda uzmanlardı. Ama faşizan poltikaları uğruna hiç bir cinayetten geri kalmıyor ve her yaptıkları katliamı bilgilerine güvenerek çünkülüyorlardı.
Bir toplumda kötülüğün varlığı her hangi bir bilimsel yada inançsal gerekçelendirmeyle onaylanıyorsa, ahlaki çöküş nihayetine varmış demektir.
Ayalaet Shaked neden bize yabancı değil?
Çünkü adını hep söylememiz ve tekrarlamamız gereken, bizimde bir Ayalaet Shaked’imiz var: Sabiha Gökçen.
Sabiha Gökçen’in neyi imgelediğini açmaya lüzum görmeden , eğitim safsatasının onun üzerinden nasıl yapılan çıplak cinayetin gerekçesi olduğunu yaşadık. Binlerce Muhammed Ebu Hudayr’ın Kürdistan’da bir hamlede sadece tenleride değil adlarıda/yadlarıda yakılmasının ahlaki eleştirisinin de insani bir ağıtın yakılmasının da bu ‘Hep Eğitimsizlikten’ safstasıyla manipüle edildi.
Eğitimsiz ve yabanidiler, öldürülmeleri medeni merhaleyi kat etmek için şarttı.
İlk Türk kadın pilotu, Dersim operasyonu sonrası şunları ifade eder:
’’Dersim'deki uçuşlarım daha heyecanlı olmuştur... İnsan evvela bombalarını atıyor, bunlar bittikten sonra canlı hedef görürse makineli tüfeğe müracaat ediyor. Dersim'deki ilk bombardımanın heyecanını unutamam" (Kürt Tarihi Dergisi)
Bu isim/ bu imgeyi tekrarlamanın onursuzluğunun yanında, sürekli ve bugün de süregelen devletin şiddetini veya toplumda olan kötülüğü yayıp mühendisliğini yapmasını eğitimsizlik yada inançsızlık yada insanlıktan uzak olanlar buyruklarıyla çünkülüyorlar.
Ayalet Shaked yada Sabiha Gökçe`nin yalansız ifade ettiklerine hayret etmemek gerekir, çünkü bir defa açık söylenilen, binlerce defa uygulanan laflarla örtülen cinayetlerin yanında hala naifdir.
Eğitim, insanın kötülüğünü almıyor, öteki bilemiyorsa yada inanamıyorsa uygulamalı ,onun varlığını kime armağan edeceği bilimle öğretilir.
Yeni yorum ekle