İçeriye seçim gazı: ABD’ye 'onu değil beni kullan' mesajı
AKP iktidarı boyunca ABD’ye siyasal ve ekonomik açıdan birçok olanak sunan ve tavizler veren Erdoğan’ın dünkü sözleri şaşkınlık yarattı.
Welayet News - AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün İstanbul Bağcılar'da katıldığı toplu açılış töreninin ardından ziyaret ettiği Bağcılar Ülkü Ocakları'nda yaptığı konuşmada ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmesine “sert” tepki gösterdi.
Erdoğan “Amerika'ya bu seçimlerde bir ders vermemiz lazım. Joe Biden oradan konuşuyor, Biden'ın buradaki büyükelçisi ne yapıyor? Gidiyor bay Kemal'i ziyaret ediyor. Ayıptır, biraz kafanı çalıştır. Sen büyükelçisin. Senin buradaki muhatabın Cumhurbaşkanı'dır.” dedi.
Erdoğan’ın sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan ziyarete değil aynı zamanda ABD’ye yönelik sert tepki vermesi, seçim döneminde alışıldık moduna geri dönerek halkta önemli bir karşılığı olan ABD düşmanlığına oynayarak AKP’nin “ABD ve dış güçler”e karşı mücadele ettiği söylemine sık sık başvuracağının ilk işareti oldu.
Oysa özellikle depremden sonra AKP hükümet yetkilileri ile ABD temsilcileri arasındaki trafik yoğunlaşmış ve merkezinde iki ülke sermayesinin olduğu bir diplomasi sürmekteydi.
Bu trafiğin bir parçası olarak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Türkiye’ye gelmiş ve Erdoğan’la da görüşmüş ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Mart ayı başında ABD’de bazı temaslarda bulunmuştu. Son olarak 20 Mart’ta ABD Büyükelçisi Flake AKP Genel Merkezi’ni ziyaret etmiş ve burada AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile bir araya gelmişti. O görüşmeden sonra, ziyaretin içeriği ile ilgili taraflar basına ayrıntılı bir açıklama yapmamıştı.
ABD’ye “muhatabın benim” dedi, Zapsu’nun sözleri akla geldi
Erdoğan dünkü açıklamalarında büyükelçiye yönelik sözleriyle ABD’ye “kapıyı kapattık” anlamına gelen mesajlar vermesi de dikkat çekti:
“Sen bundan sonra hangi yüzle Cumhurbaşkanı'ndan randevu isteyeceksin? Bizim kapılar kapandı ona, bir daha göremezsin. Niye? Haddini bileceksin. Büyükelçi olarak görevini bileceksin. Bir büyükelçi nasıl çalışır, bunu öğreneceksin. Bunu öğrenmediğin takdirde bu kapı öyle yol geçen hanı değil, giremezsin.”
Ancak Erdoğan’ın bu açıklamalarında asıl ayrıntı ABD büyükelçisine “senin buradaki asıl muhatabın benim” denmiş olmasıydı.
Erdoğan’a göre, ABD ile her türlü işbirliği, müttefiklik ve ABD sermayesine ülkede kapıların sonuna kadar açılması meşru iken tüm bu “stratejik” ilişkilerin AKP ve kendisi dışındaki kanallarla sürdürülmek istenmesine sinirlenmişti.
AKP iktidarı boyunca ABD ile ilişkilerde yaşanan bazı gerilimlerde Erdoğan başta olmak üzere AKP’li yöneticilerin temel yaklaşımı bu yöndeydi. 2006 yılında ABD’de American Enterprise Institute adlı düşünce kuruluşunun bir etkinliğinde konuşan AKP kurucularından Cüneyd Zapsu Erdoğan’ı kastederek ABD’ye, “Sömürmek (exploit) kötü bir kelime ama kullanmak (use). Bu adamdan yararlanın. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine, onu kullanın. Bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur.” demişti.
Zapsu’nun “Erdoğan’ı harcamayın, kullanın” anlamına gelen bu sözleri AKP’nin Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini sürüklediği zemine işaret ediyordu. Bu politika zemini yıllar içerisinde güçlendi. AKP, Türkiye’nin izlediği dış politika çizgisinin ABD’nin çıkarlarına olduğunu her fırsatta anlatmaya çalıştı.
2022 Eylül ayında Erdoğan BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri nedeniyle bulunduğu ABD’nin New York şehrinde Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen toplantıda bu durumu şu sözlerle vurgulamıştı:
“Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, iki güçlü stratejik ortak ve 70 yıllık müttefik olarak, aralarında çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Millî güvenliğimizi ilgilendiren meselelerde bazı görüş ayrılıkları yaşasak da birçok bölgesel ve küresel meselede benzer tutumlara sahibiz.”
Amerika’ya seçimlerde nasıl ders verilecek?
Erdoğan’ın dünkü açıklamasında dikkat çeken bir diğer konu, seçimlerde “halkın Amerika’ya ders vermesi gerektiğini” söylemesi oldu. AKP iktidarı boyunca ABD’ye siyasal ve ekonomik açıdan birçok olanak sunan ve tavizler veren Erdoğan’ın bu sözleri şaşkınlık yarattı.
ABD’nin Türkiye’de birisi Adana İncirlik diğeri İzmir Çiğli olmak üzere iki hava üssü bulunuyor. Ayrıca ABD, NATO ve stratejik işbirliği çerçevesinde ülkemizde birçok askeri üsten yararlanmaya devam ediyor.
AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılından bugüne doğrudan yabancı sermaye yatırımları içerisinde Amerikan sermayesinin payı arttı. Son 20 yılda ABD’den yapılan doğrudan sermaye yatırımı tutarı 14 milyar doların üzerine çıktı. Halen iki bin dolayında ABD menşeli şirket Türkiye’de faaliyet gösteriyor.
Erdoğan, seçimde Amerika’ya ders verilmesinden bahsederken, bürokratları ABD sermayesi ile toplantı üstüne toplantı yapmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, 13 Mart’ta ABD sermayesinin örgütü ABD Ticaret Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Washington’da Türkiye-ABD İş Forumu toplantısına katılmıştı. Kalın, ABD’deki diğer temaslarında ise iki ülkenin müttefikler olarak işbirliğini sürdürmesine vurgu yapmıştı.
22 Mart’ta ABD Ticaret Odası’nın Türkiye temsilciliği niteliğinde olan AMCham Türkiye’nin genel kuruluna Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi Burak Dağlıoğlu, ABD büyükelçisi Flake ile birlikte katıldı.
SoL
Yeni yorum ekle