Şeyh İsa Kasım: Bahreyn’de Yahudi mahallesi inşa etmek işgaldir

Sa, 30/08/2022 - 09:41

Bahreyn Şiilerinin ruhani lideri Şeyh İsa Kasım, Manama'da bir Yahudi mahallesi inşa edilmesinin, vatanın tarihini çarpıtmak ve Bahreyn halkının haklarını inkâr etmek olduğunu belirtti.

Welayet News  - Şeyh İsa Kasım şu açıklamalarda bulundu: ‘Bahreyn hükümetinin Manama'da inşa etmeyi planladığı Yahudi mahallesi (getto), İslam ve Arap kimliğinin yerine konmak istenmektedir.

Manama'da getto kurmak, vatanın tarihini çarpıtmak ve asıl vatandaşların asaletine dair belgeleri ve kanıtları silmek ve aynı zamanda iç siyasetin suç ortaklığıyla İsrail’in işgaline kapıları açmak demektir.

Bütün bunlar Bahreyn halkına karşı bir suçtur ve onları topraklarındaki haklarından mahrum bırakmaktır ve bu eylem sadece hükümetin halk ve ülke üzerindeki temelsiz mülkiyet iddiasıyla bağdaşmaktadır ve millete, dine, hakikat mantığına ve insanlığın hürriyetine aykırıdır.

Bu, halkı temel güç kaynağı olarak gören anayasayı sorgulatan bir hükümet tarafından yapılan açık bir zulümdür.’

Al-i Halife rejimi, Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirmesinin ardından, Manama’yı Yahudileştirerek ve ihanet sınırlarını aşarak, Bahreyn halkının çeşitli alanlarda nefes almasının yolunu kapatıyor. Bahreyn'in ilişkilerini normalleştirmesi ihanet sınırlarını aşmış ve iş bu ülkenin başkenti Manama'nın Yahudileştirilmesi boyutuna varmıştır.

Bilgili kaynakların ifadesine göre, Manama’yı Yahudileştirme planı, eski şehrin mahallelerinin yaklaşık yüzde 40'ını Yahudi yollarına, binalarına ve sembollerine dönüştürmeyi hedefliyor ve Manama'da eski binaları çok yüksek fiyatlarla satın alarak bir Yahudi mahallesi inşa etmek için sürekli bir çaba var.

Bahreyn’in Kültür ve Eski Eserler Dairesi'nin yeni başkanı Halife Bin Ahmed Al-i Halife'nin de kardeşi olan Bahreyn Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdullah Bin Ahmed Al-i Halife, açıkça şunları söyledi: ‘Biz İsrail ile ilişkilerimizden utanmıyoruz ve gizli bir iş yapmıyoruz.’

Bazı uzmanlar, Al-i Halife'nin ABD ve İngiltere gibi Batılı ülkelerin, Siyonist rejimin ve Fars Körfezi'ndeki bazı Arap ülkelerinin yardımıyla Bahreyn halkının talep hareketini çarpıtmaya çalıştığına inanıyor.

Bahreynliler, diğer ülkelerin Bahreyn’in iç işlerine müdahale etmesine ve bu ülkedeki varlığına karşı çıkıyor. Bu müdahalelerin başında Bahreyn’in siyaset sahnesindeki Siyonist rejimin varlığından söz edebiliriz. Bahreyn liderlerinin Al-i Suud ile ilişkileri ve dostluğu, Siyonist rejimin Bahreyn'deki varlığının temelidir. Uzmanlara göre bu eylem İslam dünyası için bir tehlike ve ona ihanettir.

4 Eylül 2020'de Al-i Halife rejimi ile Siyonist rejim ilişkilerin normalleşmesi konusunda anlaşmaya vardılar. Bahreyn'in farklı bölgelerindeki halk da defalarca gösteri düzenleyerek, Manama ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini kınadılar.

ABD'nin yakın bir müttefiki olan Bahreyn hükümeti sürekli olarak, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar tarafından, özellikle 2011'deki halk ayaklanmasının ardından, topraklarında insan hakları savunucularını baskı altına almakla suçlanıyor.

Bahreyn, 2011'den beri İslami uyanış dalgası içindedir. Bu ülkenin halkı, Al-i Halife'nin keyfi ve baskıcı eylemlerini protesto etmektedir. Ancak bu sürecin sonucu, hala savaş sahnesinde olan özgürlük isteyenlerin tutuklanması, hapse atılması, onlara işkence uygulanması ve idam edilmeleri olmuştur. Al-i Halife rejimi aynı zamanda yüzlerce insanı da vatandaşlıktan çıkarmıştır.

Şu anda, tüm hükümet pozisyonları Al-i Halife rejiminin elinde ve normal insanların devlet işlerinde hiçbir rolü yoktur. Al-i Halife ailesindeki bu yetki tekeli nedeniyle, hükümette yolsuzluk yaygın durumdadır ve Bahreyn halkı, ayrımcılık ve yoksulluktan mustariptir. Ayrıca hükümetin İslam şeriatından uzaklaşması ve diğer ülkelerin Sünni Araplarına vatandaşlık vererek Bahreyn'in nüfus yapısını değiştirmeye çalışması da halkın hoşnutsuzluğuna neden olmuştur.



Yeni yorum ekle