ABD-Rusya çatışması Kazakistan'a kayar mı?
Kazakistan'da patlak veren protestoları Rusya’ya baskı yapmak suretiyle kendi amaçları için bir fırsat olarak kullanabileceğini düşünen Washington, ülkeye barış ve istikrar getirmek için Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Rusya'nın asker göndermesine baya şaşırmış bulunuyor.
Welayet News - Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki'nin, Kazak makamlarının bu ülkede Kollektiv Güvenlik Konseyi güçlerini kullanma talebinin ABD için meşruiyetinin şüpheli olduğunu söyleyen sözlerinde bu şaşkınlık görülüyor.
Bu arada Biden yönetiminin Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Kazak hükümetini, Rus ordusunun ülkedeki varlığının ardından Kazakistan'ın siyasi durumu üzerindeki etkisi konusunda uyardı ve Kazak rejiminin mutemelen ülkenin kontrolünü yeniden kazanamayacağını söyledi. Belinken, bu bağlamda şunları vurguladı: “Yakın tarihten bir ders alınması lazım. Ruslar bir kez evinize girdi mi, onları evinizden çıkarmanın bazen çok zor olduğu açıktır”. Bu açıklamalar, sosyal medyada bir itiraz dalgasının yanı sıra bir dizi şakaların yapılmasına da yol açtı. ABD'nin 20 yıldır Afganistan'daki varlığına ve yaklaşık yirmi yıldır Irak'taki varlığına değinen sosyal medya kullanıcıları, herhangi bir saldırının başlamasından sonra onlarca yıl ülkelerin topraklarını işgal eden ve mecbur bırakılmadıkça bölgeden çıkmayanın ABD olduğunu söylediler.
Amerikalılar, ayrıca, Ukrayna üzerinden Rusya'ya yönelik tehditlerinin Moskova'yı yeterince etkilemediğine inanıyor. Onlar Moskova'nın Ukrayna'ya yönelik saldırı planını iptal edip ABD ile daha fazla çatışmayı önlemek için savunma pozisyonuna çekilmesini bekliyorlardı, ancak Kazakistan'ın ülkeye asker gönderme talebi üzerine Kremlin hızla sahaya indi ve güçlerini hemen Almatı’ya gönderebilmiştir. Bölgedeki diğer ülkelerin bu eyleme desteği ve Orta Asya ülkeleri arasında Kolektif Güvenlik Antlaşması'nın uygulanması, bu kez ABD'nin savunma kabuğuna çekilmesine ve Rusya'nın tehditlerine karşı NATO'nun genişlemesinin gerekliliği hakkında sadece birkaç söz söylemekle yetinmesine neden oldu. Moskova, elbette, Kazakistan'a hızlı bir şekilde asker göndererek, Washington'ın bölge ülkelerinde huzursuzluk ve çatışma yaratarak, özellikle de renkli devrimler başlatarak artık Orta Asya'daki siyasi istikrarı değiştiremeyeceğini gösterdi. Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'daki renkli devrimlerin acı deneyimini de unutmuş değil ve bu kez bu tür olayların bu ülkenin burnun dibindeki savunma ve güvenlik alanlarında yaşanmasına izin vermeyecektir.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı (CSTO), uluslararası kuruluşlar tarafından tanınan bir kurumdur ve hatta BM Güvenlik Konseyi'nin gözlemci üyesidir. Rusya ve teşkilatın diğer üyeleri, teşkilatın tüzüğünün 4. maddesi uyarınca bir üyenin talebi üzerine Kazakistan'a barış gücü gönderdi. Buna rağmen, ABD’li yetkililer Rus güçlerinin Kazakistan’daki varlığının yasal olmadığını söylüyor.
Diğer yandan, Almatı ve Kazakistan'ın diğer bölgelerindeki isyancıların iki polis memurunun kafasının kesilmesi türünden giriştikleri eylem tarzları, Kazakistan'daki ayaklanmalarda Tekfircilerin varlığı hipotezini güçlendiriyor ve eğer bu karışıklıkların önüne geçilmezse, bu eylemlerin diğer Orta Asya cumhuriyetlerine sıçrama olasılığı çok yüksektir ve nihayetinde bu gelişmelerin ateşi Rusya gibi komşuları da yakalayacaktır. Bu durum, Kazak hükümetinin ülkede Rus güçlerinin mevcudiyetine yönelik resmi talebi ile birlikte, bu eylemin meşruiyeti konusunu uluslararası kurumlar için daha da aşikar kılmaktadır.
Mehmet Gönül / Welayet News
Yeni yorum ekle