Suudi Arabistan Yine Karıştı
Haber kaynakları Suudi Arabistan'ın Mekke Bölgesi'nde, Cidde ve Mekke'den sonra üçüncü büyük şehri olan Taif'te silah seslerinin duyulduğunu belirttiler.
Welayet News - Görgü tanıklarının ifadesine göre iki saldırgan trafik polisini öldürdükten sonra polis aracını çalarak askeri bölgeye girmeye çalıştı. Ulusal güvenlik muhafızlarının açtığı ateş sonucu saldırganlardan biri öldürülürken diğeri yaralı olarak ele geçirildi.
Son aylarda Arabistan'ın, aralarında başkent Riyad’ın da bulunduğu bazı büyük kentlerinde, Al-ı Suud’un ülkede güvenliği sağlamakta yetersiz ve aciz olduğunu gösteren bazı olaylar yaşandı. Suudi rejimi bir yandan tüketim mallarının fiyatını yükseltmek ve ağır vergiler uygulamakla halka ekonomi baskı uygularken diğer yandan Veliaht Prens Muhammed Bin Salman tarafından birçok Suudi prensin tutuklaması, kraliyet ailesinde intikam duygularını yoğunlaştırmıştır.
Geçen Nisan ayında Başkent Riyad, kimliği belirsiz silahlı kişiler ve güvenlik güçleri arasında saatlerce süren silahlı çatışmaya sahne oldu. Ray el-Yaum gazetesi bu bağlamda Halit el-ciyusi kaleminden yayınladığı makalede, Riyad Kraliyet Sarayı'ndaki silahlı çatışmanın iktidar hanedanında yaşanan iç ihtilaflardan kaynaklandığını yazdı.
Yaşanan saldırı ve çatışmanın ardından yaklaşık bir ay geçerken Arabistan veliahdı Muhammed Bin Salman'ın ortalıkta görünmemesi, bu saldırıda yaralanabileceği tahminlerini güçlendi. Suudi Arabistan rejiminin bu konuda şeffaf bilgi aktarmaması bu bağlamdaki söylentilerin güçlenmesine sebep oldu. Mevcut şartlarda ülkede şüpheli güvenlik saldırı ve olayların tekrarlanması Al-ı Suud yönetiminin ülkede güvenliği sağlamadaki zafiyetini gösteriyor.
Bu konu Ayrıca Al-ı Suud rejiminin başta güvenlik olmak üzere ülkenin çeşitli alanlarındaki başarısızlığını gösteriyor. Bu bağlamda siyasi gözlemciler Arabistan'ın sosyal, siyasi ve ekonomik şartlarını inceleyerek, mevcut durumun eski Sovyetler Birliği'nin dağılma öncesindeki duruma benzediği değerlendirmesini yapıyorlar.
Bu bağlamda Arabistan'da aktivist ve Al-ı Suud rejiminin gizli yönlerini ifşa eden Müçtehit, birçok gözlemci ve yorumcunun bu yılın sonuna kadar ya da önümüzdeki yılda Arabistan'da önemli olayların yaşanacağı tahmininde bulunuyor.
Arabistan'da iş başında olan yönetim hanedanı 2 köklü sorunla karşı karşıyadır.
İlk sorun ülkede iktidar değişiklik yöntemi ile başlayan derin ihtilaflarla ilgilidir. Suudi Arabistan'ın şekillenmesinden itibaren iktidar yatay şekilde, Al-ı Suud kurucusu Abdülaziz çocukları arasında el değiştiriyordu. Fakat Kral Salman bu güç değişimini yatay durumdan yani kardeşten kardeşe değiştirmek ve iktidarın babadan oğula geçmesini istedi. Bu da iktidarın yönetim hanedanının bir kolunun tekeline girmesi anlamındadır. Tabii ki bu hükümet düzeni değişikliği tıpkı daha önce var olan düzene bir darbe gibidir ve büyük yankıları ve etkileri olacaktır. Şimdiye kadar yaşananlar ise söz konusu gelişmelerin küçük bir bölümüdür.
2. Sorun ise Arabistan'da iktidar hanedanın siyasi, sosyal ve ekonomik reform süreci ile ilgilidir. Siyasi, sosyal ve ekonomik reformlar dengeli olmalıdır, fakat şimdiye kadar Arabistan'da yaşanan reformlar böyle gerçekleşmedi. Suudi Arabistan'da, Veliaht Prensin peşinde olduğu şimdiki sözde büyük değişiklikler çerçevesinde mevcut siyasi ve sosyal baskı ve tutuklama dalgasını da tanımlamak gerekiyor, zira bu konu kendisine karşı ülke içindeki muhalefetleri yoğunlaştırıyor.
Bu yüzden Bin Selman hanedanı her an Kraliyet ailesinde kendi rakipleri tarafından bir tepki ve darbe korkusu ile karşı karşıyadır ve pratikte kabus gibi bir yaşam sürdürmektedir. Suudi Arabistan gelişmeleri, Kral Salman’ın saltanatı döneminde Al-ı Suud hanedanının daha kırılgan bir durumda olduğunu gösteriyor.
Yeni yorum ekle