26 Eylül’de yapılan genel seçimlerin üzerinden üç hafta geçerken, Almanya’da federal düzeyde kurulacak yeni koalisyon hükümeti de büyük oranda netleşti. 

Welayet News  - Koalisyon görüşmelerinin ilk ayağı olarak olası bir koalisyonun genel çerçevesini belirleyen ve sondaj olarak adlandırılan görüşmelerde, seçimlerde birinci parti olarak çıkan sosyal demokrat SPD, liberal FDP ve Birlik 90-Yeşiller partileri koalisyon görüşmelerine başlamak için anlaştıklarını geçtiğimiz günlerde duyurmuşlardı.

Geçen cuma günü ilk olarak SPD yönetimi koalisyon görüşmelerinin başlamasına onay verirken, pazartesi günü Yeşiller ve FDP üst kurulları da görüşmelere başlanması kararı aldılar.

Her üç partinin yetkilileri de koalisyon görüşmelerinin çetin geçeceğini ve büyük bir ihtimalle ancak Noel dönemi öncesinde koalisyon protokolünün imzaya hazır hale getirilebileceğini belirtiyorlar.

Kurulacak koalisyon hükümetinde şansölye olması beklenen SPD’li Olaf Scholz’un koalisyon görüşmelerinde kırmızı çizgi olarak açıkladığı asgari ücretin 10 avrodan 12 avroya çıkartılması talebi kabul edilirken, Yeşiller´in bütün otoyollarda 130 km hız sınırı uygulanması talebi, FDP’nin ısrarıyla reddedildi.

Bazı vergi dilimlerinde artış ve özellikle büyük zenginleri ilgilendiren miras vergisi ve yüksek gelir gruplarından daha fazla vergi alınması talepleri de, yine özellikle FDP tarafından kabul edilmedi.

SPD genel durumdan memnun

SPD, şansölyeliği garantilediği ve asgari ücrette artışı kabul ettirdiği için çevre ve vergiyle ilgili diğer vaatleri kabul edilmese de, görüşmelerden genel olarak memnun gözüküyor.

Yeşiller yönetimi çevre konusu ve yoksulluğu azaltacak önlemler başlığındaki kısa vadede hayata geçirilebilecek bütün somut seçim taleplerinin kabul edilmemesinden rahatsız olmuşa benzemiyor. ‘’Hükümete girdikten sonra daha büyük projelere imza atma olanakları olacağını’’ iddia eden Yeşiller yönetimi, koltuk pazarlıklarına odaklanmış durumda.

Her üç parti de ‘’Almanya’yı hükümetsiz bırakmamak, çevreyi korumak için önlemler almak ve yatırımların önünü açmak için sorumluluk almak gerektiğini ve bunun için bazı talepleri geri çekmek zorunda kaldıklarını’’ iddia ediyorlar.

Yeşiller içinde, seçimlerden kendilerinden daha düşük oy alan FDP’nin kendi en önemli taleplerini kabul ettirirken, Yeşiller´in önem verdiği başlıkların tartışma dışı bırakıldığı şikâyeti cılız olarak dile getiriliyor. FDP Genel Başkanı da, bu olası koalisyonun arzu ettikleri değil ama zorunlu bir durum olduğunu belirtmekten çekinmiyor.

FDP’nin koalisyon için asıl arzuladığı ve Yeşiller´in de açık olduklarını belirttikleri CDU partisi ise seçimlerden sonra girdiği iç tartışma ortamından kısa sürede çıkamayacak bir görüntü verdiği için, iki parti de, CDU ile yapılan kısa görüşmelerin ardından rotalarını SPD’ye çevirmişlerdi.