Newsweek; Esad'ın ABD'yi Mağlup Ettikten Sonra Dünya Sahnesine Güçlü Dönüşü
Bir Amerikan dergisi analizinde “Suriye Devlet Başkanı, ABD'yi mağlup ettikten sonra dünya sahnesine geri döndü” diye yazdı.
Welayet News - Amerikan dergilerinden Newsweek bir analizinde, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın dünya sahnesine güçlü dönüşünü Amerika için bir yenilgi ve Washington’un muhalifleri için bir zafer olarak nitelendirdi.
Newsweek şunları yazdı: ‘Beşar Esad dünya sahnesine geri döndü ve bu, ABD için bir yenilgi ve ABD düşmanları için bir zaferdir.
2011 yılında başlayan ve onu 21. yüzyılın en ölümcül ve en yıkıcı çatışmalarından biri haline getiren Suriye savaşında 600 binden fazla insanın öldüğü ve milyonlarca kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkeler birbiri ardına Suriye ve hükümetiyle bağlarını kopardı. Amerika Birleşik Devletleri 2011 yılında benzer şekilde Suriye'ye yaptırım uyguladı ve 2012'de büyükelçiliğini kapattı.
Bölgedeki komşu ülkelerin etkili bir örgütü olan Arap Birliği bile 2011 sonbaharında Esad rejimine karşı silahlı muhalefeti desteklemek için Beşar Esad'a sırtını döndü.
Arap Birliği'nin Libyalı muhaliflerine karşı kullandığı strateji buydu ve şimdi bunu Suriye'ye karşı da kullanmayı amaçlıyordu. Kısacası Beşar Esad hor görülen bir hükümet haline gelmişti.
Ama şimdi 2021'deyiz ve Beşar Esad sadece hayatta kalmakla kalmadı, aynı zamanda dünya sahnesine inanılmaz bir dönüşün arifesine geldi.
Savaştan on yıl sonra Beşar Esad, büyük ölçüde çökmüş ve liderlik için çok az seçeneği olan bir ülkenin liderliğini devraldı ve Beşar Esad, uzun zamandır müttefikleri olan İran ve Rusya'nın yardımıyla Suriye'nin büyük bir bölümünü kendisini devirmeye çalışan isyancılardan ve cihatçılardan geri almayı başardı.
10 yıl önce Suriye ile bağlarını koparan birçok ülke, ABD'nin Esad yönetimine karşı devam eden muhalefetine rağmen, şimdi yeni gerçekleri anlayarak Beşar Esad'ın dönüşünü memnuniyetle karşılıyor.
Daha geçen ay, haber kaynakları Ürdün'ün Suriye ile olan sınır kapısını yeniden açtığını ve Arap Birliği'nin yakında Suriye’yi bu birliğe geri alacağını açıkladı.’
ABD'nin son Suriye büyükelçisi Robert Ford, Newsweek'e şunları söyledi: ‘Esad iktidarda kalacak. Suriye muhalefetinin onu silah zoruyla istifaya zorlaması düşünülemez.’
Newsweek, ülkelerin neden Beşar Esad ile ilişkileri normalleştirmeye yöneldiği sorusu ile ilgili olarak şunları yazdı: ‘Uzmanlar, bölgede istikrar arzusunun Beşar Esad'ın liderliğiyle ilgili endişelerden daha güçlü göründüğünü söylüyor.’
Üç hafta önce, Türkiye'nin Anadolu Haber Ajansı, ülkelerin Suriye'ye yönelik pozisyonundaki değişimin nedenlerinin analizinde şunları yazdı: ‘Arap ülkelerinin konumunu değiştiren en önemli değişiklik, 2017 yılının başlarında Halep savaşında teröristlerin yenilmesi ve 2018 yılında da Şam ve Dera eyaletindeki savaşı kaybettikten sonra teröristlerin Suriye ordusuna teslim olmaya ve silahlarını bırakmaya mecbur kalmasıydı.
BAE ve Bahreyn de 2018'in sonlarında Şam'da büyükelçiliklerini açtılar. Umman da Ekim 2020'de büyükelçisini Şam’a yeniden gönderdi. Suudi Arabistan'ın Suriye hükümetiyle doğrudan bir iletişim kanalı kurmaya çalıştığına dair haberler de var; Bahsedildiği gibi, Suudi istihbarat Servisi Başkanı Halid el-Hamdan, Şam ziyaretinin ardından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Suriye Ulusal Güvenlik Teşkilatı başkanı Ali Memluk ile bir araya geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de şunları söyledi: ‘Washington, Suriye ve Arabistan arasındaki görüşmelerden haberdardır. Daha önce, Suriye Turizm Bakanı Muhammed Rami Rıdvan Martini geçen Mart ayında Riyad'da bir toplantıya katılmıştı. Bu, Suriyeli bir yetkilinin 2011'den bu yana Riyad'a yaptığı ilk ziyaretti.’
Anadolu Haber Ajansı ayrıca Suriye Savunma Bakanı'nın ziyaretine değindi ve şunları yazdı: ‘Bu ziyaret sırasında Suriye Savunma Bakanı, Ürdün Genelkurmay Başkanı ve diğer Ürdünlü yetkililerle bir araya geldi. Ürdün ayrıca terörist ve muhalif gruplara verdiği desteği de kesti ve bununla birlikte Mısır gazının Suriye üzerinden Lübnan'a gönderilmesine de izin verdi.
Şam da Irak ve Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde Lübnanlı resmi bir heyet Suriye'ye giderek Lübnanlı yetkililerle görüştü.’
Anadolu Haber Ajansı bu haberleri, Suriye krizinin başlangıcından bu yana, Türk hükümetinin teröristlere ve muhalif gruplara tam destek verdiği bir durumda yayınladı. Türkiye, kuzey ve kuzeydoğu Suriye'de Kürt militanlarla savaşma bahanesiyle muhalif teröristlerle birlikte çok sayıda operasyon gerçekleştirdi.
Bu bağlamda, bu hafta Pazartesi günü Suriye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği askeri saldırıyı kınadı ve BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi'ni bu konuda net bir tavır almaya çağırdı. Şam, Türkiye'nin saldırgan eylemleriyle Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini ve bu politikasını 10 yılı aşkın süredir sürdürdüğünü vurguladı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı şunları söyledi: ‘Türk ordusu, Türkiye’nin saldırılarına yanıt verme hakkını saklı tutuyor ve bu saldırılara anayasaya ve uluslararası hukuka uygun olarak yanıt verecektir.’
Şam ayrıca Türk ordusunu, terörist grupları desteklemek ve donatmak ve onların kuzey Suriye'den geçişlerini kolaylaştırmakla suçlayarak şu ifadelerde bulundu: ‘Türkiye, Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarını işgal ederek bölgenin nüfus yapısını değiştiriyor ve doğal kaynakları çalıyor ve kamu ve özel mülkleri ve altyapıyı yok ediyor.’
Newsweek, Çarşamba günkü analizinin bir bölümünde ABD'nin Suriye'deki yenilgisinin sonuçlarını değerlendirdi ve şunları yazdı: ‘Suriye’deki ABD muhalefet güçleri koalisyonu, Rusya, İran ve Çin gibi ülkelerin başka bölgelerde de ABD’nin eylemlerine karşı çıkma arayışında olabileceği anlamına geliyor.’
Bir analist Newsweek'e şunları söyledi: ‘Mesaj açıktır ve bugün gördüğümüz gibi, ABD yenilebilir veya en azından durdurulabilir.
Bundan böyle Amerika'nın düşmanları Irak ve Libya'da yaşananların bir daha yaşanmasına izin vermeyecektir. ABD askeri veya ekonomik olarak zayıflamadı ama düşmanları güçlendi.’
Yeni yorum ekle