Yahoo News haber sitesi Cumartesi akşamı yayımladığı makalede, İran İslam Cumhuriyeti devrim muhafızları ordusu Kudüs Kuvvetleri komutanı şehit Korgeneral Kasım Süleymani'ye yönelik Amerikan saldırısı ile ilgili daha fazla detayı açıkladı.

Welayet News  - Haberde, özellikle Amerikan özel kuvvetleri "Delta Force" güçlerinin bu terör eylemine karışması hakkında detaylı bilgiler verildi. Bir başka önemli nokta ise  Siyonist Rejim İsrail  istihbarat servislerinin de  bu terör suikast eyleminde katkılarının bulunmasına dair verilen bilgilerdi. 
Yazıda terör saldırısının, Joe Biden başkanlığındaki Amerikan hükümetinin gelecek yıllardaki  bölgesel stratejilerini etkileyeceği ifade ediliyor.
 Yahoo News'un makalesi, dönem ve eski 15 Amerikalı yetkili ile yapılan röportajlara dayalı yazılmış ve  Kasım Süleymani suikastı ile ilgili detayları ve de  Trump hükümetinin  bu suikast ve diğer İranlı üst düzey makamların ve grupların hedef alınması ve saldırıların düzenlemesi için uzun süreli değerlendirmeleri yer almaktadır. 
Bu bilgiler, düşünülenden daha çetrefilli bir operasyonun yaşandığını ve uzun bir listenin bu kanlı suikasta karıştığını gösteriyor. 
 Amerika eski savunma bakanlığı kayyımı  Christopher Miller konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle dedi:
 "Amaç   gerilim yaratmak bile olmasa,  gerçekte bu operasyon bir generale suikast düzenlemekten  çok daha iddialı bir şeydi.   Amerika ordusunun suikast düzenlemek istediği insanlardan uzun bir listesi hazırlanmıştı. "
Bilindiği üzere Amerika dönem başkanı Donald Trump  cinayet eyleminde bulunarak korgeneral Kasım Süleymani ve dava arkadaşlarına saldırı ve terör emrini verdi. 
 General Kasım Süleymani, Irak Haşdi Şabi Kurumu başkan yardımcısı  Ebu Mehdi Mühendis ve  beraberlerindeki 8 dava arkadaşları,  3 Ocak 2020 tarihinde Bağdat havalimanı yakınında terörist Amerikan askerlerince uğradığı saldırıda  şehit düştü. 
 Yahoo News yazısındaki önemli nokta,  General Kasım Süleymani'ye yönelik suikastın  Trump döneminin başında planlanmasıdır.  Mike Pompeo  2017'de  CIA başkanlığına getirildiğinde, CIA Terörle Mücadele Görev Merkezi ve Militan Özel Harekat Merkezi gibi CIA'nin bazı grup liderleri ile, general Kasım Süleymani'ye suikast konusunda bir araya geldi. 
Aynı yılda,  Pompeo,  ulusal güvenlik konseyi  oturumlarında da   İran'ın üst düzey askeri makamına suikast planını  potansiyel strateji olarak açıkladı. 
Bu yazının devamında ise şu ifadelere yer veriliyor: "Kasım Süleymani'ye yönelik  suikast  tartışmaları  2018 yazında başladı.  Amerika hükümetinin resmi olarak BERCAM nükleer anlaşmasından çekildiğini bildirdiği ve yaptırımları İran'a yönelik maksimum baskı siyasetinin  bir parçası olarak uygulamaya başladığı sırada  bu süreç başlamıştı."
Bu yeni bilgiler  Trump hükümetinin uzun bir süre bu terör saldırının planlarını yaptığını gösteriyor. 
Buna ilaveten Amerika'nın daha birçok İranlı komutana suikast planı yaptığı da anlaşıldı. 
Burada önemli olan nokta, Amerika'nın bu cinayetin nedenini, Kasım Süleymani'nin Amerikalılar ve üslerine yönelik saldırı planlamakta olması şeklinde lanse etmesidir.  Bu bağlamda Amerika'nın önleyici eylemde bulunduğu iddia ediliyor.  Halbuki üst düzey Iraklı makamlar bu ithamları reddetmişlerdir. 
5 Ocak 2020'de de Irak başbakanı Adil Abdülmehdi  Irak parlamentosundaki konuşmasında  General Süleymani'nin  İran'ın Suudi Arabistan'a mesajını iletmek için Bağdat'ta bulunduğunu açıklamıştı. 
 Böylece Washington'un tamamen yalan bir iddiada bulunduğu ortaya çıktı.  Gerçekte Trump hükümeti 2018 yılından beri bu suikastı planlayarak, gerçekleştirilmesi için hep uygun fırsat kollamıştır. Güvenlik ve askeri uzmanlar açısından  IŞİD ile mücadelede iki anahtar isim olan ve Amerika'nın Batı Asya'daki en büyük engellerinden olan Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi Mühendis'in şehit düşürülmesi,  kaçırılmaması gereken bir fırsat çerçevesinde gerçekleştirildi.  Böylece Amerikalılar kalleş bir cinayet işlemiş oldular. 
Fakat yine de Yahoo News'un yazısında da yer verildiği gibi  üst düzey CIA ve Pentagon makamları bu suikastın sonuçları hususunda derinden kaygılılar. Pratikte İran Amerika'nın bölgedeki en büyük üslerinden biri olan Aynel Esed'e saldırarak   Amerika'ya sert bir tokat indirdi ve  böylece Amerika'nın cinayet dolu girişimlerine karşı  cesaretli ve tam güçlü bir şekilde tavır sergileyeceğini göstermiş oldu.