'2 Buçuk Milyon Sahte Seçmen Var'
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in "Nüfus kayıtlarında yapılan değişikliklerle yeni seçmenler yaratıldı” iddiasının kamuoyunda yeterince tartışılmadığını savundu.
Welayet News - Bursalı, "2.500.000 sahte seçmen var" başlığıyla yayımlanan yazısında, "Aile seceresinde yüz binlerce ölmüş insanın sağ olduğu ve bunların adına seçmen kütüklerinde başkalarınca oy kullandırılacağı da ortaya çıktı" ifadesini kullandı.
Orhan Bursalı yazısında şu ifadeleri kullandı:
Ne yazmıştım? “Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini alıyorlar...”
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in “Nüfus kayıtlarında yapılan değişikliklerle yeni seçmenler yaratıldı” açıklaması neden tartışılmıyor? Seçimgüvenliği deyince, salt seçim sandıklarında oyların düzgün kullanılmasının anlaşıldığı bir dönemdeyiz henüz. Oysa mesele öncelikle seçim kütüklerinde... Perşembe yazımda bir örnek vermiş ve Bakırköy’de 160 seçmenli bir sitede 26 fazla seçmen yazıldığı ve bunun da yüzde 16 sahtekârlığa denk geldiğini belirtmiştim.
Haluk Pekşen, “Ölmüş olan insanların kayıtlarıyla oynanarak, nüfusta yeni birvatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve lekelidir” diyor. Neden üzerine gidilmiyor.
Aile seceresinde yüz binlerce ölmüş insanın sağ olduğu ve bunların adına seçmen kütüklerinde başkalarınca oy kullandırılacağı da ortaya çıktı.
Organize çete işbaşında
Pekşen, belgelerle açıkladı:
“Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan kayıtlarda,ölmüş olan birisinin kayıtlarıyla oynanarak nüfusta yeni bir vatandaşlıknumarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve lekelidir... Babasının adı Osman Fikret, ancak verilen kayıtta Osman Fikri oluyor. Dedesinin adı da değişiyor Mehmet Nafiz olan dede ismi sadece Nafiz oluyor. Bütün kayıtlarda01.07.1898 tarihinde doğan aynı kişi bir belgede 10.01.1989 tarihinde vefat ettiği görülürken diğer belgede sağ gözüküyor. Aynı kişi farklı kayıtlarda farklı vatandaşlık numaraları ile yer alıyor ve bir kayıtta ölü, diğer kayıtta sağ görünüyor. Hepsi devletin verdiği nüfus kayıtlarında oluyor... Bu, bilerek ve planlı bir şekilde yapılan, organize bir işlemdir.”
‘Ölüleri diriltin’
Ölülerin diriltilmesi, mezarlarından kaldırılan hayaletlerin seçmen sandıklarında oy kullandırılmasına Türkiye yabancı değil. Amerika’nın darbecisi Fethullah Gülen terör örgütünün başının, 2010 Anayasa Referandumu’nda verdiği ölüleri mezarlarından kaldırın ve oy kullandırın talimatını unuttunuz mu? O zaman işbaşındaki Gülenciler, hiç olmazsa şimdi ortaya çıksınlar ve 2010’da yedikleri haltları açıklasınlar!
Bu kez seçimleri normal koşullarda kazanamayacaklarını gördüklerinden, sahte seçmen üretme işini çok büyük çaplı örgütlemeleri gerektiğini saptadılar. Apartmanlarda oturan seçmenlerin çeşitli sandıklara dağıtılması, apartmanında kaç yüz sahte seçmen olduğu kontrol edilemesin diye...
Sandıkların kontrolü: Yüzde 73
Köşe yazarları bu konuyu es geçiyor. Bazıları seçim günü tüm sandıklara sahip çıkılması ve sandık tutanaklarının alınmasıyla olayın çözüleceği düşüncesinde hâlâ. Tamam bunun kesinlikle yapılması gerekir. CHP ve muhalefet bunu tam başaramadı bugüne kadar. Referandumda kontrol edilebilen ve ıslak imzalı tutanakları alınabilen sandıkların tüm sandıklara oranı sadece yüzde 73. Yani yüzde 27 sandıkta neler olup bittiği bilgisi yok.
Ayrıca çoğu Doğu ve Güneydoğu’da 960 sandıkta sadece ‘evet’ çıktığını CHP açıklamıştı. Muhalif müşahitlerin sandıklara yaklaştırılmadığı yerlerde bu sonuçlara rastlandı. Bölgede başta jandarma olmak üzere devletin yerel görevlileri sandıklarda tek bir hayır oyu bile görmek istemediklerini söylüyorlardı, bana bu konuda çok sayıda bilgi iletildi. Önümüzdeki seçimlerde özellikle HDP’nin güçlü olduğu yerlerin tamamen kontrol altına alınmaya çalışılacağından şüphesi olan var mı?
CHP: “2 bin 645 sandıkta seçmen sayısından fazla oy kullanıldığı, 669 sandıkta bu rakamın çok yüksek olduğu tespit edildi. İstanbul Fatih’te 12 seçmenli bir sandıkta 190 oy kullanılırken gerekçe olarak, görevli güvenlik görevlilerinin o sandıkta oy kullandığı gösterildi.”
Bu görevliler başka hangi sandıklarda oy kullanıp yüce görevlerini yerine getirdiler bilinmiyor.
Zülfü Livaneli’den mektup
“Çok haklısınız. Seçimi şansa bırakmak istemiyorlar. Zaten yöntemleri hepbuydu. 94 yılındaki İBB seçimlerinde, zoraki aday yapılacağımı bilmeden bende Sabah gazetesinde buna benzer uyarılarda bulunmuştum. Boş yazlıklarabile seçmen yazmışlardı. Hatırlarsanız bir hafta çöplüklerden kullanılmış oytoplandı, keşke o zaman bu işe dur denilebilseydi ama kimse aldırmadı, iş buhale geldi. Şimdi varlığımız, geleceğimiz söz konusu. Ne yazık ki sizden başkabunu açıklıkla yazan pek yok...”
YÜZDE 16 SAHTE SEÇMEN
Bursalı 15 Mart Perşembe günnkü yazısında da şu ifadeleri kullanmıştı:
Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini almış görünüyorlar. Önce şu belgeyi bir okuyun:
“BAKIRKÖY İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE,
15.01.2014
Yöneticisi bulunduğum Ataköy 5. Kısım 19 Mayıs Cad. 11 A8 blokta Yüksek Seçim Kurulu aracılığı ile elde ettiğimiz seçmen listesinde bulunan aşağıdaki yazılı olan kişiler apartmanımızda oturmamaktadır. Seçmen listesinden bu kişilerin çıkarılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
A8 Blok Yöneticisi (....)
Apartmanda oturmayan seçmenler (26 kişi);
Fatma Soğukbulak, Ahu Aygün, Serap Ünal, Gülbeyaz Hayır, Okşan Hallaçoğlu, Kral Bürgehan Hallaçoğlu, Adem Tüysüz, Arife Koca, Nilay Gürsoy, Songül Yürümez, Yaşar Yürümez, Soner Özdinç, Fulya Rızvanoğlu, Beser Koç Konak, Zümrüt Güler, M. Cemil Yılmazlı, Yiğit Öztürk, Mehmet Çınar, Emrah Aktaş, Samet Aktaş, Rıdvan Acar, Zekiye Zerrin Tugan, Civan Dayangaç, Ahmet Sezgin, Saadet Türkay, Abdülkadir Dabakoğlu.”
Yüzde 16 sahte seçmen demek
Zaman, 2014 Mart’ında yapılan yerel seçimlerden iki ay önce. Apartmanlarınızı kontrol edin bilgisi İstanbul’da ve büyük kentlerde dolaşmakta ve CHP özellikle seçmenlerini böyle bir göreve çağırmaktadır. Kendi apartmanında bu sahtekârlığı yakalayınca Bakırköy Nüfus Müdürlüğü’ne gider “sorumlu yurttaş” (adı bende). Aldığı yanıt “biz bu konu ile ilgilenmiyoruz” olunca CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na listeyi verir, onlar da durumu Yüksek Seçim Kurulu’na bildireceklerini söylerler.
Sonraki seçimde bu kişiler listede yokmuş, ama son Referandum’da apartmanlarında fazladan 6 seçmen saptamışlar!
Apartmanda 160 seçmen yaşıyor, düşünün 26 sahte isim, yüzde 16 fazla seçmen kaydı demek.
Yukarıdaki isimler gerçek kişiler de, gerçek kişilerin birer kopyaları (avatar’ı) da, veya uydurulmuş isimler de, yaşayan kişilerin isimlerine uydurulmuş da olabilir. Yüzer gezer de olabilirler, bir o sandıkta bir bu sandıkta veya çok sandıkta birden!
‘Sonuçları etkilemez’ sanısı
Eğer o zamanlar mümkün olduğunca çok sayıda liste kontrol edilseydi ve yaklaşık bir sahtekârlık oranı elde edilebilseydi ve bu yolda bir organizasyon örgütlenebilseydi, sahtekârlığın boyutu aşağı yukarı ortaya çıkardı. Bunu kimse yapmadı, CHP bile buna inanmadı veya ne kadar sahte isim yazabilirler ki, her seçimde böyle küçük sahtekârlıklar olur, bu ise genel oy oranını etkilemez, diye düşünmüş olabilirler...
Okurum diyor ki “belki de son dört seçimdeki sahtekârlıklar ortaya çıkartılabilirdi. Benim mahallede genellikle aydın insanlar yaşar... Bir de Esenler ya da Bağcılar’ı düşünün. Bu hileyi yıllardır yaptıklarını düşünüyorum. Bu insanların hakkıyla iktidarda bulunmadıklarını bizzat gördüm. Hep beraber bu hileyi ortaya çıkaralım... Acaba bu sahte seçmenler başka yerlerde de oy kullanıyor olabilirler mi? Bir sahte seçmen timi kurmuş görünüyorlar...”
Şimdi apartmanlardaki sahtekârları ortaya çıkarmak da iyice zorlaştı. Seçim Yasası’ndaki, seçmenleri farklı sandıklara dağıtma kararını tamamen bu amaçla aldılar: Sahtekârlığın izini sürmek zorlaşsın!
‘Öyle yüksek oy alacağız ki...’
CHP’deki anlayış “öyle yüksek oy alacağız ki, sahtekârlıkları boşa gidecek”. Yok öyle bir şey. Gerçekleri bırakıp hayal peşinde koşmaktır bu, sandıklardan önce “Atı alıp Üsküdar’ı geçecekler”. Tüm planları seçimleri önceden kazanmış olmak üzerine kurdular. Adamlar seçim sonuçlarını, sandıktan önceki operasyonlarıyla sağlama alıyorlar.
Bu büyük oyunu şimdiden bozacak büyük bir karşı kampanya örgütleyebiliyor musunuz? Dünyaya duyurabiliyor musunuz? Neler yapılabiliri tüm uzmanlara tartıştırabiliyor musunuz, istatistikçileri, matematikçileri, nüfus bilimcileri ve ne var ne yok bu işten anlayanları toplayıp büyük bir toplantı düzenleyebiliyor musunuz...
İşi önceden bitirecekler
Sandıklar açılmadan işi bitirecekler. Zaten sandıklar üzerinde baskılar da ekstra getiri olacak iktidar için.
Yüksek Seçim Kurulu topu tamamen üzerinden attı. Görevini yaptı, damgasız oy pusulalarını meşrulaştırdı, önümüzdeki seçimlerde kendisine iletilecek olan, tüm sahtekârlıkları içeren listeleri, seçmen kütüğü diye ilan edecektir...
Defteri şimdiden dürülmüş olan muhalefet, seçimlere kadar ciddi bir şey yaptı yaptı, yoksa iktidarın “seçim sonucu iktidar oldu” görüntüsünü meşrulaştıracaktır.
Demokratik haklara şimdiden sahip çıkmanın gereği ve zorluğu ortada.
Yeni yorum ekle