İran İHA’sının düşürüldüğüne dair yalan haberin perde arkası

Ct, 20/07/2019 - 09:24

Donald Trump’ın İran’a ait İHA’nın düşürülmesiyle ilgili vehmiyle yoğrulan iddia, her şeyden önce, Trump’ın Amerika casus uçağının İran tarafından düşürülmesinin büyük şokunu hala yaşadığını gösteriyor.

Welayet News - ABD Cumhurbaşkanı Donald Trump zihinsel kuruntularını bir kez daha medyanın gündemine taşıdı. Amerika Cumhurbaşkanı bu sefer de kendi ülkesine ait bir savaş gemisinin İran’a ait bir İHA’yı düşürdüğünü iddia etti.

Trump Beyaz Saray’da konuşma yaptığı sırada, Hürmüz Boğazı’nda yaşanan bir olayda USS Boxer adlı Amerika savaş gemisinin İran’a ait bir İHA’yı hedef aldığını açıkladı. Trump’ın iddiasına göre, adı geçen savaş gemisine bir kilometreden daha az bir mesafede uçuş yapan bu İHA, yapılan uyarıları dikkate almamış ve bir tehdit olarak yok edilmiş.

Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan bir yazılı açıklamada, bir İHA’nın USS Boxer tipi Amerikan savaş gemisine yaklaşması sonrasında hedef alındığı iddia edildi. Pentagon’un yazılı açıklamasına göre, yerel saatle sabah 10.00’da hedef alınan iHA, savaş gemisinin bulunduğu tehlikeli alana girmiş ve geminin, gemideki mürettebatın güvenliğini garantiye almak için düşürülmüş. Pentagon’un açıklamasında, söz konusu İHA’nın İran’a ait olduğuna işaret edilmemiştir. Bu ise, Pentagon’un bile Trump’ın İran İHA’sının düşürülmesine ilişkin kuruntusunu doğrulamak istemediği anlamına geliyor.

Trump hala Global Hawk’un İran tarafından düşülmesinin şokunda

ABD Cumhurbaşkanı Donald Trump’ın İran İHA’sının Amerikan güçlerince düşürülmesine ilişkin evhamlı iddiaları, Amerikalı bu üst düzey yetkilinin bir süre önce Global Hawk tipi casus İHA’nın Devrim Muhafızları tarafından düşürülmesinin şokunu hala üzerinden atamadığı ve son iddialarının da bu şoktan kaynaklandığı açısından incelenebilir.

Aslında Amerika Cumhurbaşkanı ve bu ülkenin diğer yetkilileri, Devrim Muhafızları’nın Washington’a ait casus İHA’ya yönelik cesur ve kararlı girişimine yanıt vermedikleri için Amerikalıların kamuoyu nezdindeki sözde muktedir olma imajının ağır şekilde zedelendiğini gayet iyi biliyorlar ve büyük yalanları, asılsız iddiaları gündeme getirerek kamuoyu nezdeninde kendi imajlarını kurtarmaya çalışmaları da bu yüzden olsa gerek.

Yetirilen iktidarın yeniden kazanılması için yürütülen bu sonuçsuz çabalar sürerken, Lüban Hizbullah’ı Genel Sekreteri Seyit Hasan Nasrullah en son El Menar televizyon kanalına verdiği mülakat’ta, ABD’nin İran’a karşı misilleme bir girişimden doğacak zincirleme sonuçlardan duyduğu endişe ve vahşeti, Amerikan casus iHA’sının düşürülmesini yanıtsız bırakmasının temel etkeni olaran niteledi.

İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı propaganda savaşı

Başkan Trump’ın İran İHA’sını düşürme iddiasını güdeme getirme yoluyla izlediği diğer bir hedef de İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı medya ve propaganda savaşını başlatmaktır. Sahada İran’a karşı gerçekleştiremediğini medya ve siyasi alanda gerçekleştirmek istiyor. Diğer bir deyişle, ABD Başkanı Donald Trump, İran aleyhinde geniş kapsamlı medya ve propaganda savaşını başlatarak ABD’nin sahada İslam Cumhuriyeti karşısında yaşadığı aşırı zafiyetin üstünü örtme peşindedir.

ABD Başkanı Trump’ın bu girişimi, özellikle geçtimiz aylar boyunca Tahran’a yönelik ağır yaptırımlar zincirinin İran’ın temel stratejileri ve politikalarını değiştiremediğine bakılırsa, Beyaz Saray’ın psikolojik olarak İran İslam Cumhuriyeti’nin askeri gücü yönünden yoğun baskı altında olduğunu gösteriyor.

İslam Cumhuriyeti’nin üst düzey yetkililerinin açıklamasına göre, Başkan Trump’ın değindiği İHA başta olmak üzere Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nda İran’a ait bütün İHA’lar keşif gövlerini yerine getirdikten sonra sağ salim bir şekilde kendi üslerine geri dönmüş ve USS Boxer adlı Amerikan gemisinin karşı koyma operasyonuna delalet eden her hangi bir duyum alınmamıştır. Dolaysıyla, Trump’ın gümdeme getirdiği son iddiasının temel hedeflerinden biri de İran’a karşı medya ve propaganda savaşı başlatmak olduğu söylenebilir.

Fars Körfezi’nde itihap ve istikrasızlık icat emet      

Fars Körfezi’nde iltihap ve istikrarsızlık icat etmekte başta Donald Trump olmak üzere ABDli yöneticilerin önemli hedefleri arasında yer alıyor gibi. Doğal olarak, ABD Başkanı Trump’ın İran İHA’sının Amerikan kuvvetleri tarafından düşürülmesine dair asılsız iddiaları, Fars Körfezi gibi önemli bir bölgede ve stratejik Hürmüz Boğazı’nda kriz çıkarma yönülü çabalarla irtibatsız olamaz. O yüzden Washington’ın bu doğrultuda çaba sarf ettiği ve etmekte olduğu gayet açıktır.

Aslında, değişik bir takım girişimlerle ve hakeza medya, propaganda ve psikolojik savaş yöntemlerini kullanarak Fars Körfezi’ni istikrarsızlaştırma yolunda adım atmaları Amerikalıların ve Batılı müttefiklerinin izlediği yöntemdir, taktiktir. Çünkü bu yolla, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Arap dünyasının gerici liderlerini dada da sağıp soyabilirler. Keza,  Amerikalılar en karlı sılah satma pazarını kendileri için bu istikrarsızlık üzerinden ancak koruyabilir ve sürdürebilirler.

Her halukarda net olarak görünen şudur: Başta Donald Trump olmak üzere Amerikalı yetkililer tarafından İran’a karşı çeşitli zihinsel evhamların, bir takım iddiaların gündeme getirilmesi İran’ı ilkesel tutumlarını değiştirmesi için baskı altına alma doğrultusunda Amerikalı yetkililere bir yardım sağlayamadığı gibi kamuoyu nezdinde Washington’ın maskesini daha da aşığıya indirecektir.    

Welayet News 



Yeni yorum ekle