Kum Cuma İmamı Ayetullah Arafi, deniz haydutluğu ve feodalizm döneminin kapandığını belirterek, İslam İnkılabı ve direnişin Allah’ın inayati ile düşmanların cinayetkar elini keseceğini söyledi.

Welayet News - Dünkü Cuma hutbesinde İngiliz devletinin İran petrol tankerine yasadışı müdahalesini kınayan Ayetullah Arafi, “İngilizler ve Amerikalılar şunu bilsinler; bir zamanlar kendileri bölgede tek başına at koşturmuş, dünya su yollarının başında korsanlık ve haydutluk yapmış, feodal düzen kurmuş ve binlerce zülme imza atmışlardı ama bu dönem artık bitmiştir ve bugün İslam İnkılabı ve dünyanın büyük milletleri Allah’ın izniyle cinayetkar ellerinizi keseceklerdir” dedi.

Ayetullah Arafi, Amerikalıların tarihin kötü sabıkalı ahd buzucuları olarak yönetim kurulu toplantısı düzenlediklerini belirterek, şöyle dedi: Hepimiz bu hususta Amerika’nın başının taşa değdiğini gördük. Dünyanın bütün ayık vicdanları İran’ın ve İslam İnkılabı’nın haklı olduğunu söylüyorlar. Düşmanlar bugün de eskisi gibi her şeyi yapabilecekleri düşüncesine asla kapılmasınlar, bugünkü dünya onların zulümlerine karşı direnecektir ve onlara peşpeşe hezimetler tattıracaktır.

Kum Cuma İmamı, “Amerikalılar ve Batılılar bir yere varamazlar. Amerikalılar ahdetlerini buzdular ve her gün tehditlerini artırıyorlar ama diğer taraftan da müzakereden dem vuruyorlar ki bu ne nedenli cahil ve insani mantıktan uzak olduklarının göstergesidir. Şüphesiz direniş cephesi düşmana karşı duracaktır ve Siyonist rejimin ve diğer kuklaların pelavraları değersizdir” diye ekledi .

Bölgedeki bazı kuklaların da hezimet duygusu yaşadıklarını belirten Ayetullah Arafi, “Perde arkasından ‘sorunları çözelim’ mesajı veriyolar ama bu utanmazlar Yemen’de o facialara imza attılar, Bahren’de ve bütün bölgede ihanet ve savaş çığırtkanlığı yaptılar ve şimdi kendilerini kurtarmak istiyorlar. İslam ümmetinin öfke alevleri siz hainleri topyekün saracak ve yutacaktır” şeklinde konuştu.

Ayetullah Arafi, Nijerya zindanlarında Şeyh Zekzaki’nin can güvenliğine yönelik tehlikeye de işaretle şöyle devam etti: İlim Havzaları, taklit mercileri ve İran milleti Şeyh Zekzaki’nin durumu hususunda kaygı duymaktalar ve bu mücahit alime yönelik her türlü tehlikenin sonuçlardan Nijerya ordusu ve hükümeti sorumludur. İyi niyetle tavsiye ediyoruz ki kendileri zor ve kötü şatlar altında bulunuyorlar ve serbest bırakılmalıdır. Diplomasimiz de bu konunun ciddi takipçisi olmalıdır.

Ayetullah Arafi, İslam İnkılabı’nın ikinci adım bildirisindeki parametrelere işaretle, sistem ve inkılap arasındaki paradoksu ele aldı ve şöyle konuştu: İnkılabın zaferinin hemen ardından nizam/sistem ve inkılap hakkında üç görüş ortaya çıktı; bazıları ‘biz inkılabız ve kanuna ihtiyacımız yoktur’ dediler ama İmam Humeyni (r.a) bu görüşü reddetti ve kanunların hakim olması gerektiğini söyledi. Birçok kişinin yanlış takip ettiği ve etmekte olduğu diğer görüş ise sistem şekillendiğinde artık direnişin ve inkılapçı ruhiyenin bittiğini öne süren görüştür. Bu görüşlerin her ikisi de yanlıştır. İslam İnkılabı Rehberi üçüncü görüşü açıklarken, ‘inkılabî coşku ile siyasi ve içtimaî düzen arasında çelişki ve zıtlaşma yoktur ve İslami düzenin şekillenmesiyle birlikte inkılap döneminin sona erdiğini düşünmemek gerekir, Batı’nın sapkın uygarlığı bütün dünyayı sarmış durmda ve inkılapçı ruhun toplumda diri tutulması gerekiyor’ demişti. Eğer bir gün İslamî nizam inkılapçı ruhunu kaybederse düşmesi kaçınılmaz olacaktır. Bugün dünyaya hakim olan şartlar cihadî ve inkılaçı ruhu gerektiriyor. Onun için İnkılapçı ruh ve cihat kültürünün yapılan planlamalarda, idarî organlarda ve kurumlarda bulunması gerekir.

Ayetullah Arafi, devamla şunları belirtti: Çoğuları bu hususta yoldan saptılar ve inkılabın üstün değerlerini kenara koydular ve bu bağlamda çeşitli gruplarda sapmalara tanık olduk. Anayasayı Koruma Konseyi’nin kurulduğu günlerde bulunuyoruz ve böyle bir kurumun kadrini ve değerini bilmeliyiz. Dolasıyla kanuna bağlılık lazımdır ama imkılapçı ruhun da korunması gerekir; inkılabî ruh ve kültürün konulan bütün kanunlarda ve planlamalarda olması zarurettir ve inkılapçı olmak cesur olmak, korkmamak, çıkmazları aşmak ve yüksek amaçlara doğru sağlam adımlar atmak demektir.   

Welayet News