İmam Hamanei: Bu günün genç nesli düşmana geri adım attırmak için ilk nesilden daha hazırlıklıdır
İslam İnkılabı Rehberi, “Bugün iman, yetenek, gelişim ve güçlü olma bakımından birinci nesilden daha ileride olan bir nesille karşıkarşıyayız” diyerek, “Bu neslin düşmanı püskürtmek için önceki nesillerden daha hazırlıklı olduğunu” vurguladı.
Welayet News - İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, bugün (Cumartesi) sabah Rahiyan-ı Nur kervanlarına katılan bir grup öğrenciyle buluşmasında yaptığı konuşmada, kutsal savunma dönemini ülke ve inkılap tarihinin nurani bir kesiti ve altın bir sayfası şeklinde niteleyerek ve Rahiyan-ı Nur kervanları o dönemin korunmasının cilvelerinden birini teşkil ettiğine dikkat çekerek, “Küresel güçlerin, sekiz yıllık savaşı İslam İnkılabını ortadan kaldırmak için İran milletine dayattıklarını ama gençlerin azameti, fedakarlığı, imanı, tedbiri, cesaret ve basireti savaşı milletin lehine sonlandırarak İslam İnkılabını daha köklü ve güçlü hale getirdiğini” söyledi.
İslam İnkılabı Rehberi, ülke ve milletin bugünkü izzeti, egemenliği, güvenliği, bağımsızlığı, özgürlüğü ve selametini sekiz yıllık kutsal savunmaya borçlu olduğunu belirterek, “Bir birikim olan kutsal savunma döneminin, düşmanların onu unutturma yönündeki çabasının aksine, ülkenin ilerlemesi, milli büyüme, halkın ve gençliğin değişik meydanlarda hazırlıklı olması için sürekli diri kalması gerektiğini” vurguladı.
Rahiyan-ı Nur kervanlarını, o görkemli dönemi diri tutmayı amaçlayan büyük bir halk mücadelesi olarak niteleyen İmam Hamanei, kutsal savunma döneminin çeşitli ve henüz söylenmemiş olan boyutlarına işaretle, şöyle dedi: “Bu boyutlardan bir tanesi, dayatılan savaşın neden ve ne için başladığını analiz etmektir. Bunun nedenini, İslam İnkılabının azameti ve heybetinde, o dönemin dünyaya egemen olan güçlerinin paniklemesinde aramak gerekir”.
İslam İnkılabının 1979 yılındaki zaferi İslam adına doğu ve batı güçlerinin tahtını sarstığını vurgulayan İslam İnkılabı Rehberi, “Daha ilk yıllarda, İslam İnkılabı kültürünün bölgede ve Müslüman milletler arasında yayılmasıyla birlikte sultacı güçler kaygılanmaya başladılar ve ne pahasına olursa olsun İslam İnkılabını ortadan kaldırma arayışı içine girdiler. Bu doğrultuda, egoist ve zalim bir kişi olan Saddam’ı İran’a saldırıp savaşı başlatması için teşvik ettiler” diye anımsattı.
İslam İnkılabı Rehberi, Amerika, Avrupa, özellikle İngiltere, Fransa, Almanya’nın ve hakeza eski Sovyetlerin Saddam’ın baas rejimine geniş çapta sağladıkları istihbarat, silah ve mali desteğe işaretle, şunları söyledi: “Savaşın ortalarında, Fransa en gelişmiş helikopter ve uçaklarını ve Almanya ise resmen ve aleni olarak kimyasal maddeleri Saddam’a verdiler. 30 yıldır savaş bittiği halde, savaşta geri kalanların çoğu hala bunun etkilerini atlatmış değiller ve çok sayıda kişi ise o zehirli maddaler sonucunda şehit oldular”.
İmam Hamanei, sözlerini şöyle sürdürdü: “Baas rejimine sağlanan bu geniş çaptaki küresel desteklere karşın İran İslam Cuhuriyetinin elinde sadece imanlı bir millet ve İmam Humeyni (r.a) gibi güçlü bir rehber vardı ve bu sayede, dünyanın bütün şeytani güçlerinin çabaları bir balta gibi taşa değdi ve İran milleti sekiz yıllık kutsal savaşta bütün güçlere karşı galip oldu”.
Mücahitlerin savunma niteliği ve türünü kutsal savunmanın söylenmemiş diğer bir boyutu olarak değerlendiren İslam İnkılabı Rehberi, “İran gençlerinin sekiz yıllık savaşta yaptıkları savunmanın; güçlü azim ve irade, sarsılmaz iman, cesaret ve fedakarlık, gişimci ve yenilikçi olmak, ibadet ve manevi tevessül gibi olan olağanüstü özellikler taşığını” ve kutsal savunma dönemini, insan inşa edici dönem şeklinde niteleyerek, “Himmetler, Harraziler, Bakiriler, Yunusiler, Çitsaziyanlar ve sayları binlerce olan diğer gençlerin, savaşın kendilerini büyük efsanelere, kalıcı çehrelere ve parıldayan yıldızlara dönüştürdüğü sıradan insanlar olduklarını” söyledi.
İslam İnkılabı Rehberi, kutsal savunma dönemindeki gençlerin bariz özellikleri hakkında ise, “İbadet, teakkul ve tedbir, yiğitlik, cesaret ve basiretin bu gençlerin, gündüz birer aslan ve gece ise birer abid haline getirdiği mümtaz özellikleri olduğuğunu ve bu temelde İmam Humeyni’nin (r.a) o derin bakışıyla, böyle gençlerin yetişmiş olmasını fethü’l-futuh diye tanımladığını” ifade etti.
İmam Hamanei, gençlere hitaben: “Ülkenin geleceği sizlere aittir, eğer kendinizi bu özelliklerle yetiştirirseniz yakın gelecekte ülke kesinlikle her alanda teali ve kemalin zirvesine ulaşacaktır” ifadesini anımsatarak, şöyle konuştu: “Bu milletin düşmanları, hayrını istemeyenler istiyorlardı ki sıra bu kuşağın gençlerine geldiğinde İslam ve İnkılap namı bir şey kalmasın ve Amerika ülkenin bütün işlerine hakim olsun. Bu amaçla, sert ve yumuşak saldırılarını sürdürdüler. Fakat, şu anda imanlı, yetenekli, gelişmişlik ve güçlü olma bakımından ilk nesilden daha ileride olan bir nesille karşıkarşıyayız ve bu nesil, düşmanı püskürtmek için önceki nesillerden daha donanımlıdır”.
“Böyle gençler ve Rahiyan-ı Nur gibi çalışmalar sayesinde, düşman geçen 40 yılda olduğu gibi İran milletine karşı hiçbir halt işleyemez” diyen İslam İnkılabı Rehberi, “Elbette ekonomik yaptırımlar veya kara propagandalar gibi eziyetler yapacaklardır ama bu eziyetler, İran milletinin büyük yürüyüşünü durduramayacaktır” diye sözlerine ekledi.
Welayet News
Yeni yorum ekle