İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri El-Alem kanalına verdiği demeçte üçlü İran, Irak, Suriye zirvesinin Şam’da düzenlenmesine değinerek, üç ülkenin terörizm ile mücadele ve ortak sınır noktalarında güvenliğin sağlanmasında mutabakata vardıklarını bildirdi.

Welayet News - Sözkonusu mutabakat, İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Bakıri, Irak Genel Kurmay Başkanı Korgeneral Osman El-Gânımi, Suriye Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Yardımcısı ve savunma bakanı İmad Ali Abdullah Eyyub ve üç ülkenin başka askeri komutanlarının katıldığı oturumda sağlandı.

Tümgeneral Muhammed Bakıri sözkonusu zirvenin kulisinde, Salı günü Suriye’nin Deyrezor, El-Meyadin ve El-Bukemal gibi operasyon bölgelerinde bulunarak Suriyeli askerler ve İranlı askeri müsteşarlar ile görüştü.

Tahran-Şam ilişkileri, terörizmle mücadele çerçevesinde değerlendirildiğinde stratejik bir öneme sahip olduğu açıkça görülmektedir.

İmam Hamenei Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’in Tahran ziyaretinde İran İslam Cumhuriyeti’nin krizin patlak vermesi ile Suriye hükümeti ve milletinin yanında sadakat ile durmasına değinerek şöyle buyurdular:”Suriye, halkının direnişi ve dayanışması ile Amerika, Avrupa ve bölgesel işbirlikçilerinden meydana gelen büyük bir koalisyonu dize getirip muzaffer bir şekilde bu olayı atlatmayı başarmıştır. “

İmam Hamenei Suriye’deki Direniş cephesinin zaferlerini, Amerika’nın kızgınlığının sebebi olarak niteleyerek, emperyalizmin yeni komplolar kurma peşinde olduğunu söyleyip Amerikalıların Suriye ve Irak’taki askeri etkinliklerini ve varlıklarını arttırma çabasının da bu komploların bir parçası olarak değerlenidirip şöyle buyurmaktalar:” İran ve Suriye birbirinin stratejik derinlikleri sayılır. Zaten Direniş Hareketinin gücü de bu stratejik ve mütemadi ilişkiye bağlıdır. Buna göre düşmanlar planlarını uygulamakta başarılı olamayacaklar. “

İran ve Suriye’nin tekfirci terörizmle mücadelede işbirliği bölge ve uluslararası güvenlik için inkar edilemez getirileri olmuştur. Bu işbirliği süreci ise Suriye’deki güvenlik sorunun ortadan kalkmasına kadar devam edecektir. İran’ın Suriye’deki varlığı bu ülkenin yasal hükümetinin isteği üzerine gerçekleşmiştir. İran Suriye’de bulunarak terörizmle mücadele etmek hedefi doğrultusunda terörizm tehlikesinin tamamen ortadan kalkmasına dek Suriye hükümetinin yardım istediği müddetçe devam edecektir.

Bölge meseleleri uzmanı Abdülbari Atvan 2019 yılının bölge için büyük zaferler ve Amerika’nın projeleri ve komplolarının büyük yenilgileri yılı olduğuna değinerek şunları kaydetti:”Amerika içinde ve dışında bu ülkenin askeri güçlerinin Suriye’den çekilmesine karşı olanlar gerçekte Siyonist Rejim çıkarları, istikrarı ve güvenliğinin korunmasından yana olup, hedefleri terörizm ile mücadele ve Amerika’nın Batı Asya’daki çıkarlarının korunması ile yakından uzaktan alakalı değildir.

Kuşkusuz terörizm ile mücadele etmek için güçlü bir iradeye ihtiyaç duyulmaktadır. Halbuki Suriye’deki başına buyruk yabancı silahlı güçlerin varlığı bölgenin barış ve güvenliğine ters düşmektedir. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esed’in İran ve Irak  askeri heyetlerinin bu ülkedeki zirveye katıldığı sırada yaptığı açıklamaları da bu gerçekleri açıka ortaya koymaktadır.

Beşar Esed, Şam üçlü zirvesinin önemi hususunda şunları kaydetti:” Bu ortak görüşmeler bu üç ülkenin savaş meydanı ve düşmanlarının aynı olduğunu gösteriyor.”

Siyasi gözlemciler, İran, Suriye ve Irak’ın terörizm ile mücadele alanındaki işbirlikleri bu süreçte çok etkin bir varlık gösterdiğini belirtiyorlar.

Tümgeneral Muhammed Bakıri Suriye ziyaretinde bu noktaya değinerek şöyle bir vurguda bulunmuştu:” Terörizm ile mücadele ve Suriye’nin savunulması, aynı zamanda İran ve Irak’ın da savunulması demektir. Çünkü terörizm her üç ülke ve bölge için tehlike oluşturmaktadır. Bu yüzden bölge ülkeleri ve milletleri terörizmle mücadelede uyumlu ve koordineli bir şekilde hareket etme yönünde çaba göstermelidirler.