Arap Birliği eski genel sekreteri, Arap koalisyonunun İran İslam Cumhuriyeti ile karşılaşma hedefine atıfta bulunarak,  Katar’ın geniş ekonomik faaliyetleriyle nüfuz sahibi olduğunu vurguladı.

Welayet News - Arap Birliği eski genel sekreteri ve Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Musa, İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye ve Katar hakkında iddialarda bulundu.

Arap Koalisyonu Oluşturmanın Hedefi, İran’ın Karşısında Yer Almaktır

Musa, The Independent gazetesiyle yaptığı röportajda, terörizmle mücadele ve uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesi hedefiyle kurulduğu iddia edilen 'Arap Askeri Birliği' hakkında, "Arap Askeri Koalisyonu'nun kurulması önemli bir olaydır ve bölgedeki stratejik dengeyi desteklemeyi ve İran'ın hamlelerine karşı koymayı hedeflemektedir." dedi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fars Körfezi kenarındaki ülkeleri çevrelemeyi ve kuşatmayı amaçlamaktadır.

Arap Birliği eski genel sekreteri, "Suudi Arabistan kendisini kuzey ve güneyden İran'ın kuşatması altında görüyor, İran dört Arap ülkesinde (Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen) nüfuz sahibi ve Suudi Arabistan'ın varlığını savunmayı düşünmesi doğal, bu onun hakkı ve görevidir." açıklamalarında bulundu.

Türkiye, Bölgeye Hakim Olmak İstiyor

Arap Birliği eski genel sekreteri ve Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Musa, Türkiye'nin bölgesel rolüne ilişkin olarak, "Türkiye, bölgede belli hırslara sahip. İran ve Türkiye bölgede kazanan roller oynamaya çalışıyorlar. Türkiye hesaplanan planlarla hareket ediyor. Bu, bizi Arap dünyasında, coğrafi ve tarihi ortaklarla etkileşimde bulunma stratejileri konusunda anlaşmaya hazır ve temkinli hale getiriyor." açıklamasında bulundu. 

Katar Bölgeye Hakim Olamaz

Mısır'ın eski dışişleri bakanı Katar’ın bölgedeki politikalarına da dikkat çekerek şöyle dedi: "90'lı yıllardan beri Katar'ın aktif politikasına dair işaretler var; ancak Katar, ne kadar güçlü olursa olsun, jeostratejik faktörler nedeniyle bölgenin kontrolünü ele geçiremiyor."

Musa, The Independent gazetesiyle yaptığı röportajın devamında; İşgal altındaki Golan Tepeleri'ni işgal edilen bölgelere ekleme kararına karşı bir intifada olasılığı olduğunu ve Arap ülkelerinin sorununun Siyonist rejimle kurumsallaşması olduğunu belirtti.