İşgal altındaki Filistin topraklarında yüzlerce göstereceği sarı yelek giyerek, yeni zamları, geçim sıkıntılarını ve ekonomik durumu protesto ettiler.

Welayet News - Fransa'da baş gösteren sarı yelekliler hareketi artık dünyada halkın ekonomik itirazlarının sembolü haline dönüşmüştür.  İşgal edilen Filistin topraklarında protestolar ikinci kez sarı yelekler şeklinde düzenlendi.

İşgal topraklarında sarı yelekli gıda sektörü başta olmak üzere hayat pahalılığını protesto etti. Tel Aviv'de toplanan yüzlerce sarı yelekli protestocu, hayat pahalılığı nedeniyle hükümeti hedef alan sloganlar attı. Protestocular, korsan rejim başbakanı Binyamin Netanyahu'nun resminin yer aldığı "Suç Başbakanı" yazılı pankartlar açarken, Netanyahu'yu istifaya çağırdı.

İşgal edilen Filistin topraklarında ekonomi harcamaların artması ile halk büyük geçim sıkıntısı yaşıyor.  Nitekim “Latet”  adlı  İsrailli bir hayır  Kurumu yayınladığı raporda,  işgal altındaki topraklarda en az 3 milyon 200 bin kişinin yoksullukta yaşadığını,  bunlardan bir  milyonunun çocuk olduğunu duyurdu.

İşgal altındaki topraklarda halk itirazları son aylar ile sınırlı değildir. 2011 yılında yine ekonomik duruma karşı halk itirazları daha büyük protesto gösterileri çerçevesinde düzenlendi. Şimdi 7 yıl aradan sonra göstericiler ekonomi durumunun iyi olmadığını ve hatta durumun daha da vahim ve kötü olduğunu haykırıyorlar.  Şimdiye kadar birkaç kişi de işgal altındaki topraklarda geçim sorunları nedeni ile intihar ettikleri biliniyor.

Yayınlanan raporlara göre işgal altındaki topraklarda yaklaşık 2 milyon kişi yoksulluk çizgisi altında yaşıyor,  bu da nüfusun dörtte biri demektir;  tabii ki bu durum siyonist rejim yönetiminin siyasetleri sayesinde daha da tırmanmaktadır.  İşgal altındaki topraklarda yaşayan çocukların üçte biri gıda güvensizliği tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyorlar.  

Yaşlıların üçte ikisi sağlık durumlarını koruyamıyorlar ve  ve %92'si yeterli maaş alamıyorlar.  Tabii ki  toplumun çeşitli kesimleri arasındaki  sosyal uçurum her geçen gün artmakta.
Aslında korsan rejim başbakanı Netanyahu'nun savaş yanlısı politikaları ekonomik sorunların başlıca sebeplerinden biridir zira bir yandan iç güvenlikten duyulan endişeler  ve sınırların dışındaki savaşlar için yüklü masraflar yapılırken  diğer yandan askeri giderler önemli oranda artmıştır öyle ki işgal rejimi kabinesi son yıllarda  40 askeri eğitim merkezi kurmuştur. Fakat protestocular ve yönetim siyasetlerini eleştirenler,  mevcut  bütçenin çeşitli sosyal, eğitim alanları ve halkın geçimini kolaylaştırmak için harcanması gerektiğini savunuyorlar.

Medar Filistin araştırma merkezinde siyonist rejim konuları hakkında araştırma yapan Antoan Şalhet, itirazların yayılması ile Netanyahu kabinesinin, pahalılık furyasına karşı bazı girişimlerde bulunduğunu fakat tümünün göstermelik olduğunu ve halkı ikna etmediğini belirtti. Şalhet'in belirttiğine göre bu göstermelik girişimler de meclis erken seçimlerini etkilemek hedefi ile yapıldığını fakat halkın bu konunun farkında ve bilincinde olduğunu söyledi.

Bu arada Başbakan Benyamin Netanyahu’nun bazı siyasi rakipleri mevcut durumu kullanarak Netanyahu’ya karşı birbiriyle işbirliği yapıyorlar. Tabii bu arada Benyamin Netanyahu meclis erken seçimlerini düzenlemesi gerekiyor ve bu durum işgal altındaki toprakların siyasi geleceğini değiştirebilir.

Yapılan tahminlere göre gelecek Miladi yılda ekonomi masrafların artması bekleniyor ve tabii ki bu konu halkın Endişelenme sini ve dolayısı ile itirazlarının artmasını beraberinde getirecektir. Bu yüzden Görünüşe göre gelecek Miladi yılda işgal altındaki topraklarda protesto gösterilerinin devam etmesi bekleniyor.