Siyonist İsrail'in, Hizbullah Tünelleri Hamlesinin Perde Arkası
Al-Meyadin haber sitesinde Kasım Ezzeldin'in kaleminden yayımlanan bir analiz-yazıda, işgal rejimi İsrail'in, Hizbullah'ın tünellerine yönelik bir operasyonu gündeme taşıması değerlendirildi.
Welayet News - Yazıda, Netanyahu'nun Hizbullah tünellerini hedef göstererek kuzey bölgesini koruma bahanesiyle, geçtiğimiz günlerde Gazze saldırılarındaki yenilgisinden, yolsuzluk skandalları ve hükümette yaşanan krizlerinden kaçmak için yaptığı 'komedi' bir girişim olarak değerlendirildi. Ayrıca yazıda, bu hareketle İsrail'in, Suriye ve Lübnan'a karşı saldırı başlatabilecek kabiliyetinin olmaması sebebiyle yeni bir krizle karşı karşıya kalacağı ifade edildi.
Al-Meyadin'deki yazının tamamı:
Gazze’de uğradıkları yenilginin ardından yolsuzluk suçlamalarına da maruz kalan Netenyahu, bu suçlamalardan kaçarak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmek üzere Brüksel’e gitti. Görünen o ki Brüksel’deki bu görüşmede Lübnan direnişini hedef alan askeri bir operasyon planı Beyaz Saray tarafından desteklenecekleri ve himaye edilecekleri vaadi üzerinden onaylandı.
Netenyahu başarısızlığını örtbas etmek gayesiyle kuzeyde girdiği bu savaşta hava gücünün büyük zorluklarla karşı karşıya kalmasını ve çeşitli tehlikeleri de göze almış oldu.
Öte yandan kuzeye yapılan müdahale hakkında çok fazla ses çıkmasına rağmen İsrail Kuvvetleri Sözcüsü Jonathan Conricus bu operasyonun yalnızca tünellere karşı İsrail topraklarında baraj kurma amacı taşıdığını, İsrail’in Lübnan topraklarına girmeyeceğini ifade etti. Şayet söylenildiği gibi Netenyahu Pompeo’dan ve ABD yönetiminden hiçbir askeri operasyon düzenlemeden yalnızca tünel barajı yapmak için izin aldıysa, bu durum İsrail’in direnişle herhangi bir askeri çatışmaya girmekten ne denli korktuğunun göstergesidir.
Ayrıca İsrail’in Lübnan ve işgal altındaki Filistin toprakları arasında Hizbullah tarafından inşa edildiğini iddia ettiği “saldırı tünelleri projesi” için 2014 yılından beri Kuzey Bölgesi Komutanı Yoel Strick’in öncülüğünde askeri ve teknik anlamda birçok ekibi görevlendirdiği ve Hizbullah’ın bu tünelleri inşasına ve kullanımına engel olmaktan sorumlu tuttuğu biliniyor.
Tünel iddiası ile ilgili meselenin henüz gizliliğini koruduğu ve bir iddia olmaktan öteye geçemediği göz önünde bulundurulduğunda İsrail Başbakanı Netenyahu ve Bakanlar Kurulu’nun Gazze’deki başarısızlıklarının üzerini örtmeyi amaçladığı, hatta Netenyahu’nun yolsuzluk iddialarının gündemden düşmesini sağlamak arayışıyla böyle bir operasyona girdiği de söylenebilir.
Diğer yandan Rus uçağının Suriye’de düşürülmesinin ardından İsrail, İran bahanesiyle Suriye’ye ve Suriye’deki direniş güçlerine saldırma planlarından da vazgeçmek zorunda kaldı. Netenyahu’nun Rusya Devlet Başkanı ile anlaşma çabaları pek sonuç vermedi. Küçük çapta bazı hareketlenmeler olsa da mevcut anlaşmazlığın yarattığı endişe nedeniyle öteye taşınamadı.
İsrail’in Suriye Savaşı üzerindeki gücünü büyük oranda kaybetmesi Lübnan’a geri dönüş planları yapmasına sebep oldu. Bu yüzden de Netenyahu Hizbullah’a karşı tünellere karşı baraj kurma bahanesiyle gözdağı vermeye kalkıştı. Nitekim İsrail’in Lübnan hamlesinde geri adım atması İran ve Suriye ve Lübnan’daki “yandaşları”na karşı hazırlık süreci olarak da yorumlandı.
Ancak her halükarda şunu söyleyebiliriz ki, Netenyhu’nun tek başına böyle bir karar alıp bu operasyondan geri adım atması mümkün gözükmüyor. Belki de Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın “Böyle bir şeye cesaret ederseniz pişman olursunuz” söylemi üzerinden geri çekilmeye mecbur kaldılar.
islamianaliz
Yeni yorum ekle