Malatya'da Mazlum Yemen halkına destek Mitingi
Malatya’lı anneler zalim Suud'un öncülüğündeki şer koalisyonu tarafından çocukları ölüme ve açlığa mahkum edilen Yemenli annelere sahip çıkmak üzere bugün Malatya Yeni Cami yanında basın açıklaması düzenledi.
Welayet News - 'Mazlum Yemen Halkına Destek Girişimi' tarafından organize edilen basın açıklaması İlahiyatçı Mehmet Kocaaslan'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra programın sunuculuğunu yapan Musa Kocaaslan Suudi Amerika'nın yaklaşık dört yıldır yaptığı zulme, Filistinli Direniş Gruplarının geçtiğimiz günlerde Gazze'de Siyonist Rejime indirdiği darbeye ve Malatya'daki Kürecik NATO Radar Üssü başta olmak üzere Türkiye'deki NATO üslerinin bir an önce kapatılması gerektiğine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
'Emperyalistlerin emri altında yaşamak istemeyip direnen Mazlum Yemen Halkına
Malatya’dan selam olsun.
Abdulmelik el-Husidiyor ki;
“Amerika ve şeytan boynuzu Suud, Yemen için iki şeye odaklanmışlar:
“ ÖlümyahutZillet ”
Ve diyor ki;
“ Zillet bizden uzaktır. “
Aklı noksan Trump ekibi, gerici Arap krallıklarına Arap Natosu kurdurarak
korsan İsrail Devleti'ni tam güvence altına almak istemektedir.
Katil NATO yetmezmiş gibi bir de Arap Natosu İslam ülkelerinin başına
bela edilmektedir. Kurulduğu günden beri başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm insanlık için felaket sebebi olan NATO üsleri,
şehit kanlarıyla sulanmış ülkemizi bir ahtapot gibi sarmış bulunmaktadır.
Bilindiği gibi Battalgazi'nin şehri Malatya'da da Kürecik NATO Radar Üssü,
Büyük Şeytan ABD ve Siyonist İsrail'e hizmet etmektedir.
Biz bu üslerin bir an önce kapatılmasını ve ülkemizin NATO'dan çıkmasını talep ediyoruz.'
Malatya Yeni Cami yanında yapılan eylemde basın açıklamasını Türkiyeli anneler adına Hatice Kocaaslan yaptı.
Okunan basın açıklamasının tam metni şu şekildedir:
'Değerli basın mensupları ve kardeşlerim,
Mazlum, Yemen halkı özelinde, Yemenli kadınların, acılarını paylaşmak üzere, Türkiyeli kadınlar olarak, burada toplanmış bulunmaktayız.
Öncelikle, âlemlere rahmet olarak gönderilen, Yüce önderimiz, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a)’nın doğum yıldönümü münasebetiyle, İslam ümmetini ve sizleri, tebrik ederim. “Müslümanların, meseleleriyle ilgilenmeden sabahlayanlar, bizden değildir.” diye buyuran Allah Resulü (s.a.a.)’nün ümmeti olarak, mazlum, Yemenli annelerin acılarını paylaşmak için buradayız.
Kardeşlerim! 20 Haziran 2011’de, Yemen’in Başkenti Sana’da, adalet için, bir milyon civarında insan yürüdü. Özgürlük yanlısı bu kitle, “Ülke yönetimi, zalim ve diktatör Ali Abdullah Salih ve avanelerinden temizleninceye ve ABD ile işbirlikçisi, katil Suudiler’in içişlerimize uzanan, kirli ellerini kesip koparıncaya kadar, meydanları bırakmayacağız!” diye haykırdı.
Düşmanların, komploları karşısında uyanık olan devrimci halk, iktidarı, emanet etmek istediği yönetimi, şöyle tarif etmekteydi: Yöneticiler, Amerika ve Siyonistlerle işbirliği yapmamalı ve Siyonistlerle hiçbir şekilde bağ kurmamalıdır.
Tarihler 2012’yi gösterdiğinde, Yemen’de, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Bu seçimler, Ulusal Geçiş Konseyi Hükümeti adına, zorlu bir sürecin başlangıcı olacaktı.
Seçimlerin ardından, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, kendilerine uşaklık edecek, yeni bir yönetim oluşturma adına, özgür Yemen halkının, tercihlerine, saygı göstermemiş, Yemen’e, havadan ve karadan saldırı başlatmıştır. Okullar, Hastaneler, barajlar ve gıda depoları bombalanmış, hava alanları ve limanlar kullanılamadığından, her türlü insani yardımın Yemen’e ulaşması, engellenmiştir.
21. yüzyılın sözüm ona, “medeni” ve “demokratik” ülkeleri, mazlum Yemen halkını, açlığın pençesine terk etmiştir.
Birleşmiş Milletler, Yemen’e ivedilikle, gıda ulaştırılmaması hâlinde, 14 milyon insanın, açlıktan, hayatını kaybedeceğini belirtmiştir.
Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, temiz su ve ilaç bulunamadığı için, 2300 Yemenli, koleradan, hayatını kaybetmiştir. 3 milyon Yemenli ise, kolera yüzünden, ölümü beklemektedir.
Amerika, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin saldırıları sonucu, Yemen’de 3 yıllık sürede 5.000’i çocuk 30.000 kişi öldü, yarım milyon insan, yaralandı. On binlerce Yemenli, başka ülkelere sığındı. 3 milyon insan da, ülke içinde, yerinden-yurdundan uzaklaşmak zorunda kaldı.
Peki, bu kan; bu gözyaşı neden? Neden hep bizim coğrafyamız kan ağlıyor? ABD ve İsrail’in silahları, neden sadece mazlum Müslümanların kalbine sıkılıyor? Neden suçsuz, günahsız çocuklar yetim bırakılıyor?
Aç, susuz ve sakat bırakılan çocuklarının başucunda, neden yüreği yaralı analar ağlıyor? Hangi suçtan dolayı katlediliyorlar? Hangi suçtan? Ey insanlar!!!
Siyonist medyanın uydurduğu sebep, büyük bir yalan olan “mezhep savaşı”dır.
Siyonist Yahudilerin, silahlarını satmak için uydurdukları bu yalana, basiretli Müslümanlar, asla kanmayacaktır. Bu yalanı, İslam coğrafyasından, kanlı ve kirli ellerini çekmek istemeyen, emperyalistler uydurmaktadır. Bu zulüm ve katliamların hesabını onlardan, elbette bir gün soracağız.
Peki, Yemen niçin önemli?
Yemen’in yer altı madenlerinin yanı sıra, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nda, Yemen’e ait 200 ada bulunmaktadır.
Dünya deniz ticaretinin yüzde 40’ı, Yemen’in, Babul Mendeb Boğazı’ndan yapılmaktadır. Yemen’de Aden, Hudeyde ve Feha gibi, önemli limanlar bulunmaktadır.
Yemen’deki bu kıyamın nedeni, zalimlerin, doymak bilmez aç gözlülüğüdür! Siyonistlerin, dünya hakimiyeti arzusudur! Müslüman ülkelerde, yönetime çöreklenmiş, gerici ve emperyalistlerin uşağı yöneticilerin, koltuk sevdasıdır
Artık, bu savaş, bitmelidir! Yemen’de ve dünyada, adalet hâkim olmalıdır!
ABD, Suudi ve tüm zalim devletler, Yemen’den, kanlı ellerini çekmelidir!
Yeryüzünü, hür vicdanlı insanları, Yemen’de, Filistin’de, Arakan’da ve dünyanın dört bir yanında, akan kanları durdurmalı ve yapılan zulümlere, engel olmalıdır. Bu hür vicdanlıların, Filistin’deki çocukları, geçtiğimiz günlerde Gazze’de, şanlı bir destan yazarak, zalim, kan emici İsrail’in “demir kubbesi”ni başına geçirmiş ve bu kubbenin örümcek ağından daha zayıf olduğunu bizlere ispatlamıştır.
Biz, bugün burada; Yemen’de ortaya çıkan, zulüm ve vahşetin son bulması için, haykırmaya geldik. Suudi Arabistan ve işbirlikçilerine, ambargo uygulanmalıdır. Bu konuda, gerekli adımları atmayan herkes, akan, kan ve gözyaşlarının, müsebbibi olarak, iki cihanda da, kendilerini kurtaramayacaklardır.
Suudiler, tarih boyunca, Yemen’i, kendilerinin arka bahçeleri olarak görmüşlerdir. Bu yüzden, Yemen’de, bağımsız, anti-emperyalist, ABD ve İsrail karşıtı bir hareketin, iktidara gelmesini, kendileri için, büyük tehlike olarak görmektedirler.
Bugün, Yemen’de yaşanan trajedinin kökeni, burada yatmaktadır. Milyonlarca Yemenli sırf “bağımsız bir siyasi irade” istedikleri için, böyle bir saldırıya muhatap olmaktadır.
Ey İslam alemi! Dünya medyası, Yemen’deki katliamlar karşısında, nasıl sessiz ise ne yazık ki, bizler de, aynı suskunluğun bir paydaşıyız. Bu, yüz karası bir tutumdur, kahredicidir. Bu suskunluk Suudiler’e, Yemen’de, daha fazla katliam yapma cesareti vermektedir.
Yeni yorum ekle