İkinci Ders: Vacibin Kısımları
Vacibin Kısımları:
Mükellefin üzerine yapılması vacip olanlar bir kaç kısımda anlatılmıştır. Bunların bilinmesi vazifenin yerine getirilmesinde maddi ve manevi yönden büyük tesir bırakır. İnsan yaptığı işin hangi kalitede olduğunu niçin yaptığını ve kimin için yaptığını bildiği zaman yapmış olduğu amel, iş ona o işin zevkini tattırır.
VACİBİN KISIMLARI:
a-AYNİ VACİP: Bütün mükelleflerin yerine getirilmesi vacip olan amellerin tamamını yapması her mükelleften istenilmektedir. Aynı vacib yapılması ilahi emir olan ve Resul tarafında yerine getirilip ve yerine getirilmesi istenilen amellerdir.
b-KİFAYI VACİP: Müslümanların bir kısmı onu yerine getirdiği zaman diğerlerin üzerinden sakıt olan vaciptir. Misal cenaze namazı gibi.
c-İHTİYARİ VACİP: Mükelleften istenilen bir veya bir kaç amel karşısında hangisini yapma onun isteğine bağlıdır. Misal Cuma günü öğle namazıyla cuma namazı arasında muheyerdir, ya öğle namazını kılar veya Cuma namazını kılar.
d-NEFSİ VACİP: Öyle bir ameldir ki kendisi kendi başına vaciptir; bir başka ameli yapmak için değildir. Namaz ,Oruç v.s
e-GAYRİ VACİP: Öyle bir vaciptir ki başka bir amelin yapılması için yerine getirilmesi gereken ameldir. Misal namazın edası için abdest ve gusül gibi
f-TAABUDİ VACİP: Öyle bir ameldir ki kesin kurbet niyetile Allah’ın emrini yerine getirmektir. Kurbet niyeti olmaksızın yapılan ibadet batıldır. Hac ve zekat gibi
g-MUTLAK VACİP: Öyle bir ameldir ki kayd ve şartı olmaksızın sosyal hayatla ilgili olan bir ameldir. Verilen selamın cevabını vermektir. Selam vermek sünnettir ama onu cevaplandırmak vaciptir.
ğ- MEŞRUT VACİB: Öyle bir ameldir ki yerine getirilmesi için ön hazırlığının yapılması ve tamamlanması gerekir ki o amelin yerine getirsin ki diğer amel vacip olsun . Hac gibi.
İCTİHAD:
İctihatın luğat anlamı gayret, azim ve telaş anlamına gelir.
İstilahi (Bir kelimenin belli bir ilim dalında kazandığı anlam- terim) manası fıkıhta ise şer-i meseleleri belirlenmiş kaynaklardan şer-i bir meseleyi tahkik ve istihraç etmek çıkarmak. (İstinbat ve istihrac)
Bir şahıs ictihat yapma kudretine sahip ise ona müştehid deninir.
FIKHIN KAYNAKLARI (AHKAM):
1-KUR’AN
2-SÜNNET
3-AKIL
4-İCMA (ULAMANIN İTTİFAKI)
KUR’AN:
Hiç eksiği ve fazlalığı olmayan ilahi istekle peygambere vahy olunan ilahi kitaptır. Beşerin hayatıyla ilgili tüm meselelerin kaynağı olan Kur’ani kerimden istinbat ve istihrac edilerek ilahi yasa tanzim edilir ve insanlarında onunla amel etmesi ve onunla hayatını düzene sokması onun dünya ve ahiret hayatının saadetidir.
SÜNNET:
Yüce islam peygamberinin sözleri yapıtığı işler ve herhangi birinin onun huzurunda yaptığı işten onu men etmemesi ve sukut etmesi onu onaylaması anlamındadır. (Fıkıhta ikinci kaynak kabul edilmektedir.)
Masum imamların sözleri:
İmamların öğretileri, emirleri ve sözleri ikinci kaynak olarak kabul edilmiştir.
Masumun işi:
Hata ve yanılgıdan beri olan İmamların yaptıkları işler aynen sözleri gibi kaynak kabul edilmektedir.
Masumun takriri:
Herhangi bir işi masum İmamın huzurunda yapıldığı zaman İmam onu men etmemiş ise kaynak olarak kabul edilmektedir.
AKIL VE İCMA:
Üçüncü ve dördüncü kaynaklar olarak kabul edilmektedir. Mükelleflerin sorunu olan bir hükmün Kur’an ve Sünnetten müştehitler bir delil istibat edemedikleri halerde veya bulamadıkları taktirde akıl hüccet olarak ortaya çıkar Kur’an ve sünnete uygun ve masum imamlara ters düşmemek kaydı ile verdiği hüküm şer-i hüküm kabul edilir.
İCMA: İlimde musaher olmuş islam ulamasının bir konuda Kur’an ve sünnette hüküm bulamadıklarında ulamanın ittifakla verdikleri karar hükmü şer-i dir.
İCTİHADIN KISIMLARI
1-Kamil İctihad: Onun sahibine mutlak müştehid deninir. Öyle bir alimdir ki Kur’an ve Sünneten istinbat ederek mükellefin sorunlarına şer-i cevap verebilecek kudrete sahiptir.
2-Noksan (Nakıs) İctihad
Onun sahibine<<Mütecezzi) parça parça kısımlarde istibat gücüne sahiptir.
İki mesele:
1-İctihad vacibi kifayedir. Bunu bir kısımlar yerine getirdiği zaman diğerlerin üzerinde sakıt olur.
2-Fetva verme yetkisine sahip olmayan insanın fetva vermesi haramdır.
Yeni yorum ekle