'Erdoğan, Kaşıkçı'nın katillerini para için serbest bıraktı'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetini işleyen Suudi yetkililerin Erdoğan'ın himayesinde yurtdışına çıktığını söyledi.
Welayet News - CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Gündemine AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nda öldürüldüğü resmiyet kazanan Cemal Kaşıkçı cinayeti, tutuklu bulunan siyasetçiler, gazeteciler, iş insanları ve haklarını aradıkları için cezaevine giren 3'ünci Havalimanı işçileri vardı.
KAŞIKÇI CİNAYETİ: KATİLLERİ PARA İÇİN SERBEST BIRAKTILAR
Kaşıkçı’nın nişanlısının durumu bildirmek için AKP Genel Başkan DanışmanıYasin Aktay'ı aradığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
Kaşıkçı’nın nişanlısı telefon ettiğinde Yasin Aktay ne yapıyor? Sözleriyle okuyorum, 'Bizim istihbaratı da, emniyet güçlerimizi de, Cumhurbaşkanı’nın ofisini de bilgilendirdim.' Yani, 'herkese bildirdim' diyor. 'Kısa bir süre içerisinde bütün makamlar haberdar oldular, hemen gereken tedbirler alındı' diyor. Havaalanında kuş uçsa tespit edilecek bir noktaya gelindi. Kaşıkçı çıkmadı, nişanlısı herkese haber verdi, öyle bir noktaya geldik ki."
NEDEN 10 GÜN BEKLEDİNİZ?
Suudi Kralı'nın, 'arama yapılabilir' açıklamasına rağmen konsolosluktaki aramanın geciktirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, yanıtlaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorular yöneltti:
"Birinci soru, Erdoğan'a neden 5 gün beklediniz? Veliaht Prens diyor ki arama yapılabilir 5 Ekim'de ama siz aramayı 10 gün sonra yapıyorsunuz. Yani 15 Ekim'de. Neden ve hangi gerekçe ile 10 gün beklendi?
İkinci soru, konsolosluğun konutunda da arama yapılacak 16 Ekim'de. 15 Ekim'de konsoloslukta 16 Ekim'de konsolosun evinde. 16 Ekim'de konsolos Suudi Arabistan'a gidiyor. Giderken niçin müdahale edilmedi? Neden serbest bırakıldı. Dokunulmazlığı yok hikaye. Kimden izin alıp gitti? Cemal Kaşıkçı'yı öldürmek amacıyla Suudi Arabistan'dan ekip geliyor. Kaşıkçı konsolosluğa geldiği zaman öldürülüyor. Öldürenlerin tamamı elini kolunu sallayarak Türkiye'den ayrılıyor. Katiller herkesin gözünün önünde Türkiye'de özel uçaklara ve normal uçağa binerek Türkiye'den ayrılıyorlar. Bugün diyor ki beyefendi 'Failler İstanbul'da yargılansın.' Onlar senin himayende yurt dışına çıktılar. Sorduğum sorulara cevap istiyorum. Para yüzünden katilleri serbest bıraktılar.
Özel bilgileri bilip gönderiyorlarsa cinayetin ortağıdırlar. Sorduğum sorulara cevap istiyorum. İşin ucunda para olunca bütün bunlar oluyor mu acaba? Para yüzünden serbest bıraktılar. Para gelirse biz idare edeceğiz diye. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin onuruyla, şerefiyle, haysiyetiyle oynamaktır."
Devleti yönetenlerin yalan söylemeye hakları olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın açıklamaları için "Zaytung haberi değil bu, Erdoğan'ın açıklamaları" dedi:
"Tek adam rejiminde üniversiteler bilgi üretmez noktaya geldiler. Erdoğan 13 Ekim'de, 'Türk üniversitelerinin tarihlerinin en güçlü, en özgür, en bağımsız dönemini yaşadığını biliyoruz' diyor. Erdoğan 19 Ekim'de 'Türkiye'nin 500 üniversite arasında esamesi okunmuyor. Demek ki bir şeyleri ihmal ettik' diyor. Beyefendi hala kandırılıyorsunuz farkında mısınız? Bugün pasaportuna el konulan akademisyenler varsa, sen dünyanın her yerinde üniversitelerimiz özerk desen ne olur? Anca alay konusu olursun!”
CEZAEVLERİNDEKİ SİYASETÇİLER, GAZETECİLER, AKEDEMİSYENLER, İŞ İNSANLARI VE HAKLARINI ARAYAN İŞÇİLER
Konuşmasında siyasetçilerin, gazetecilerin, iş insanlarının, haklarını arayan işçilerin tutuklanmasına değinen Kılıçdaroğlu, serbest bırakılmaları için Trump'ın ya da Merkel'in araması mı lazım diye sordu:
"Eren Erdem niye hapiste? Hem gazeteci hem eski milletvekili. Niye hapiste? Kaçabilirmiş. Dokunulmazlık kaldırılırken defalarca gitti geldi. Osman Kavala hangi gerekçeyle hapiste? İddianamesi yok. Trump'ın Merkel'in mi araması lazım? Brunson telefon etsin bence. Sesini özlemişlerdir.
Avukatlar hapiste, en acısı da 3. Havalimanı işçileri hapiste. Havalimanı CEO’su işçilerden özür diliyor, onlar haklıdır diyor. Ama işçiler hâlâ hapiste. Türkiye yönetilmiyor, savruluyor."
"AKP YOKSULLUK, PAHALILIK, İŞSİZLİK VE İSRAF DEMEKTİR"
AKP iktidarının yoksulluk, işsizlik ve tefecilere hizmet eden iktidar anlamına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yurttaşları yerine tefecilere hizmet ettiğini söyledi:
"Her yerde bunu söyleyin. Arsaları sattılar devletin fabrikalarını sattılar dünyanın vergisini topladılar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni batağın içine soktular. Türkiye’yi tefecilere teslim ettiler. Emir alıyorlar emirle iş yapıyorlar. AK Parti iktidarları döneminde yurt dışındaki tefecilere ödedikleri faiz 158 milyar 135 milyon dolar. Sıcak paranın götürdüğü kar 198 milyar 157 milyon dolar. Arazi de kalmadı satacak bir şey. Bu faiz bana yetmez diyor tefeci. Direndi artırmadı önce Merkez Bankası 3 kat faizini artırdı yıl başına göre. 5 yıllık devlet tahvili faizini de artırdılar. Dolar bazında faizi yüzde 7,5’e çıkardık ey tefeciler dediler. 3 misli talep oldu bakan damat son derece memnun. Yüzde 44 faizi artırdılar. AK Parti iktidarı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına değil bir grup tefeciye hizmet eden iktidardır. Tefeciye 81 milyonu hizmet eder hale getirmek günahtır diyoruz. Yakayı tefeciye kaptırmışlar. Türkiye’yi bu tefecilerden kurtarmak bizim boynumuzun borcudur."
Yeni yorum ekle