Hizbullah’ı silahsızlandırma projesine çekilen kalın çizgi
Orta Doğu uzmanı Atvan, Hizbullah’ın yeni güç unsuruna dikkat çekti ve İsrail’in ateşkesi defalarca ihlal etmesi gölgesinde, Hizbullah’ın Tel Aviv’e ilk füzeyi fırlatmasının sürpriz olmayacağını ifade etti.
Welayet News - Bölgesel strateji uzmanı Abdülbari Atvan son başyazısında, Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım’ın iki gün önce yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, bu konuşmanın onun genel sekreterlik görevini üstlenmesinden bu yana en önemli konuşmalardan biri olduğunu ve Hizbullah direnişinin işgalci düşmanla askeri çatışma alanına geri dönme ihtimalini gündeme getirdiğini belirtti. Atvan, İsrail’in şimdiye dek 2700'den fazla kez ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini hatırlattı.
Atvan, Hizbullah Genel Sekreteri’nin konuşmasında iki önemli nokta bulunduğuna işaret etti:
Birincisi: Hiç kimsenin direnişi silahsızlandırmasının mümkün olmadığını vurguladı. Zira bu silahlar işgal altındaki Lübnan topraklarını özgürleştirdi ve Lübnan’ın toprak bütünlüğünü korudu.
İkincisi: İlk kez İsrail rejiminin, Gazze ve Batı Şeria’dan sürdüğü Filistinlileri yerleştirmek amacıyla Lübnan topraklarındaki işgalini genişletmeye çalıştığını ifşa etti.
Atvan, Hizbullah’ın zayıf olmadığını ve İsrail’in Lübnan’a yönelik tekrar eden saldırılarına ve ateşkes ihlallerine karşı birçok seçeneğe sahip olduğunu ifade etti. Hizbullah, Seyyid Hasan Nasrallah ve üst düzey komutanlarının çağrı cihazı saldırısı ile şehit edilmesiyle ağır darbeler alsa da Hizbullah’ın karar alma mekanizmalarına yakın güvenilir bir kaynağa göre, bu durumdan kurtulmakla kalmayıp, eski komutanlara kıyasla daha akıllı ve zeki yeni nesil askeri komutanları göreve getirmeyi başardı.
Bu bölgesel uzman, aynı kaynağa dayandırarak, yeni komutanların ateşkesten önceki pazar günü gerçekleştirilen büyük operasyonu planlayıp yürüttüğünü, bu operasyonda balistik ve yüksek hassasiyetli füzelerin Tel Aviv, Hayfa ve Akka’ya yağmur gibi yağdığını belirtti. Bu füzelerden biri İsrail’in savaş operasyon odasına, diğeri ise Tel Aviv’deki askeri istihbarat merkezi ve en gelişmiş casusluk kaynaklarına ev sahipliği yapan 8200. Birliğin karargahına isabet etti. İşte bu saldırılar, Amos Hochstein’ı acilen Beyrut’a getirdi ve Lübnan yetkilileriyle ateşkesi imzalamasına yol açtı.
Atvan, Hizbullah’ın silahlarının stratejik bir zorunluluk olduğunu ve özellikle Suriye’nin sahil bölgelerinde yeni iktidarın desteklediği teröristlerin gerçekleştirdiği katliamların ardından bu silahların zarar görmemesi gerektiğini vurguladı. Buna karşın İsrail rejiminin Hizbullah’a yönelik saldırı ve suikastları hâlâ devam etmekte ve İsrail, Güney Lübnan’dan tamamen çekilme dahil ateşkes maddelerine bağlı kalmamaktadır. Bu nedenle bu silahlar sadece korunmamalı, aynı zamanda güçlendirilmelidir.
Atvan, ABD Başkanı Donald Trump’ın yaklaşık bir hafta önce yaptığı bir açıklamada, ABD’yi Yemen’de tehdit eden en büyük tehlikenin, Ensarullah’ın kara, deniz ve hava balistik füzelerinin Yemen yerli üretimi olması olduğunu söylediğini hatırlattı. Bu durumun Hizbullah için de geçerli olduğunu belirtti ve Hizbullah’ın yerel silah üretim kapasitesini artırdığını, gerekli insan gücü ve malzemelere sahip olduğunu belirtti. Ayrıca günümüzde Yemen ve Lübnan arasındaki askeri koordinasyonun en üst düzeyde olduğunu, kara, hava ve deniz yoluyla silah değişim yollarının da hâlâ aktif olduğunu ekledi.
Atvan, makalesinin sonunda, Şeyh Naim Kasım’ın son açıklamaları ışığında, Lübnan topraklarından Tel Aviv’e atılacak ilk füzenin yakın zamanda gerçekleşmesini beklediğini vurguladı.
Yeni yorum ekle