Gazze'yi Boşaltma Planına Türkiye'nin Dahil Olduğuna Dair İddialar Artıyor

Cu, 11/04/2025 - 09:03

Siyonist İsrail’in Gazze’de yeniden başlattığı soykırım savaşı sürerken, ABD Başkanı Trump da Gazze’deki Filistinlilerin sürgün edilmesini yeniden gündeme getirdi.

Welayet News  - Türkiye ve Katar işbirliğinde, Gazzeliler için Suriye'de iki büyük çadır kentin hazırlanmakta olduğu iddiaları ortaya atıldı.

Soykırımcı İsrail’in Gazze’de yeniden başlattığı soykırım savaşı sürerken ABD Başkanı Donald Trump ile Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’da bir araya geldi.

İsrail Başbakanı ile önceki görüşmesinde duyurduğu Gazze’yi ele geçirme planını yineleyen Trump, Gazze’yi “inanılmaz derecede önemli bir gayrimenkul parçası” diye niteledi ve "Orada ABD gibi bir barış gücünün olması, Gazze Şeridi'ni kontrol etmesi ve sahip olması iyi bir şey olurdu” ifadelerini kullandı.

Bir kez daha Gazze’deki Filistinlilerin sürgün edilmesini savunan Trump "birçok ülkenin" 2,1 milyon sürgün edilen Filistinliyi alacağını iddia etti. Trump "İnsanları, Filistinlileri alıp farklı ülkelere taşırsanız -ve bunu yapacak birçok ülkeniz var- gerçekten bir özgürlük bölgeniz olur. Buna özgürlük bölgesi, serbest bölge, insanların her gün öldürülmeyeceği bir bölge diyorsunuz" dedi.

Yeni Şafak yazarı gündeme getirdi: 'Gazze ve hicret'

Yeni Şafak yazarı Taha Kılınç, Trump'ın açıklamalarının ardından "Gazze ve hicret" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

9 Nisan'da yayımlanan yazıda, şimdiye dek Türkiye kamuoyunda hemen hiçbir kesimin ciddiye almadığı Trump önerisini birdenbire ülkenin gündemine soktu.

İsmini vermediği bir grup insanla gerçekleştirdiği sohbeti aktaran Kılınç, yazısında şu diyaloğa yer verdi:

"- Gazze’deki insanları başka bir coğrafyaya taşımayı artık konuşmamız gerekiyor. İslâm dünyasının gözleri önünde bir halk yok ediliyor. Toprak mı önemlidir, yoksa insan mı? Elbette insan daha önemlidir. Madem bu insanların öldürülmesine Müslümanlar engel olamıyor, bari kapılar açılsın. Bunun gündeme taşınması lazım.

- Fakat 'Gazze’nin boşaltılması' zaten şu anda İsrail ve ABD yönetiminin temel önceliği. Dolayısıyla, böyle bir plana Müslümanlar olarak onay verdiğimizde, Siyonistlerin tezlerine doğrudan destek sağlamış oluruz. Onlar zaten Gazze’yi tahliye etmek ve orada İsrail’le iltisaklı bir yönetim kurmak istiyor. Ayrıca tahliye de çözüm olmayacaktır. Bakın mesela İsrail sadece Gazze’ye saldırmıyor, Batı Şeria ve diğer Filistin bölgelerinde de işgal ağır biçimde devam ediyor.

- Gazze’deki insanların artık dayanacak gücü kalmadı. Müslümanlar hem yaşananları seyrediyor hem de oradaki mazlumlara 'Çok güzel direniyorsunuz! Hepimize örnek oluyorsunuz' vb. şeklinde sadece sözle sözde 'destek' veriyor. Ancak bu insanlara artık somut bir çözüm sunmamız gerekiyor. Anlaşılıyor ki, İslâm ülkeleri üstüne düşeni yapmadı ve yapmayacak. Bir halkın yok edilmesini izliyoruz.

- Yaşanan süreçte temel problemlerden biri, Arap dünyasının tavrı. Filistin’e komşu ülkeler, Filistinlileri kesinlikle topraklarına kabul etmek istemiyor. Bugün kapılar açılsa dahi, Mısır ve Ürdün, katı bir şekilde Filistinlileri almaya karşı. Şu halde, bu insanların nereye gidebileceğini de düşünmek lazım. Pratikte, Gazze’yi boşaltsak mesela, Filistinliler nereye gidebilecekler?

- İslâm dünyasının farklı ülkeleri, belli kotalarla bu insanları 'mülteci' olarak kabul edebilir. Hem böylece Gazze’deki kıyım ve katliam sona erer hem de Müslümanlar arasındaki kardeşlik vazifesi yerine getirilmiş olur. Türkiye, Endonezya, Balkan ülkeleri, Cezayir… Akla gelen birçok alternatif var. Gazzeliler buralarda 'hicret' mantığıyla hayatlarına devam ederler.

- Gazze halkının ciddi bir bölümünün, böylesi bir 'hicret'e sıcak bakmadığını görmemiz gerekiyor. Onlar adına konuşuyoruz, fakat Gazzeliler gitmek istiyor mu gerçekten? Kapılar açılsa bile, gidenlerin oranı çok küçük miktarlarda kalabilir. Gazze’deki herkes Hamas’ı desteklemiyor, doğru. Hatta Hamas’a yönelik sert eleştiriler de var. Ama bu iş Hamas’ı çoktan aşmış durumda.

- Gazzelilerin önemli bir bölümünün gitmek istemediğini nerden biliyoruz peki? 'Hicret' söz konusu olduğunda Gazzeliler adına konuşmayalım diyoruz, ama 'Gazze boşaltılmasın' derken onlar adına konuşmakta beis görmüyoruz. İçeriden gelen çığlıklara bakarsak, insanlar artık kurtulmak istiyor. Çarelerden biri de hicret.

- Bu meseleyi soğukkanlılıkla konuşmak gerçekten çok zor. Gazze’de ölüm ve şehadet, insanların hayatlarının doğal bir parçası durumunda. Toprak ve vatan mefhumu da, başka coğrafyalarda ifade ettiğinden çok daha derin manalar taşıyor. Siyonist Yahudilerin işgali, Filistinli nesillerde öylesine keskin travmalar oluşturdu ki, insanların duygusal olarak dışarıdan dayatılan her türlü çözüm ve çareye direndiği bir atmosfer de var. Ayrıca Arap dünyasındaki bazı mahfillerde meselenin ele alınış biçimi hem samimiyetsiz hem de hamasî. Filistin her ülkede aynı zamanda iç siyasetin konusu olduğu için, Gazzelilerle nasıl 'baş edileceği' de ayrı bir mesele."

Kılınç, yazısının sonunda, Gazzelilerin "hicretinin" kendi görüşü olmadığını belirterek kendi adını özenle sakındı, ancak bu yazısıyla tartışmayı ülke gündemine taşımış oldu.

'Türkiye ve Katar Gazzeliler için çadır kent hazırlıyor' iddiası

Yazının ardından Türkiye ve Katar işbirliğinde, Gazzeliler için Suriye'de iki büyük çadır kentin hazırlanmakta olduğu iddiaları ortaya atıldı.

Suriye kaynaklarına göre Türkiye sınırına yakın Kuzey Suriye'deki iki büyük çadır kent, Türkiye ve Katar'ın çabalarıyla yüz binlerce Gazzelinin yerleştirilmesi için düzenlenmeye başlandı.

Bahse konu kampların, savaş nedeniyle göç eden Suriyelilerin Türkiye topraklarına girmesini önlemek amacıyla El Bab ve Azez yakınlarında kurulan iki kamp olduğu belirtildi.

Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'nın aktardığına göre, yerinden edilmiş Suriyelilerin evlerine dönmeye başlamasıyla birlikte Katar ve Türkiye, yeni Suriye hükümetiyle koordinasyon halinde, Gazzeliler için bahse konu kampların düzenlenmesi için çalışma başlattı.

Hakan Fidan: Tek başına bir şey ifade etmez

Önceki gün CNN Türk televizyonuna konuk olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da gündemlerinden biri Gazzelilere yönelik göç planıydı.

İsrail'in amacının Filistinlileri Gazze'de tutmamak olduğunu belirten Fidan, "Çünkü Filistin nüfusu Gazze'de kaldığı sürece ister Hamas formatında, ister başka formatta her zaman için bir direniş hareketi üretecek. Neden direniş hareketi üretilecek? Çünkü işgal devam ediyor. Direniş hareketinin olmaması için Filistinlilerin topyekun yaşadığı yerlerden sürülmeleri gerekiyor" diye konuştu.

Trump'ın Gazze'yi "emlak" olarak görmesini, Filistinlilerin Gazze'den başka ülkelere gidebileceğine ve Türkiye-İsrail ilişkilerine dair söylemlerini de değerlendiren Fidan, “hiç kimsenin planının tek başına bir şey ifade etmediğini” savunarak şunları söyledi:

"Bizim İsrail'le olan normalleşme meselemizin şartlarını biz ortaya koyduk; Filistin meselesi bunun için önemli. Bu Amerika'nın çok fazla umurunda olmayan bir konu olabilir. Amerika sizinle de ilişki yürütür, İsrail'le de ilişki yürütür, Avrupa'yla da yürütür, onunla da yürütür. Ama bu ülkeler birbiriyle konuşmayabilir."

Fidan, bütün dünyanın tek başına çözemediği bir konu varsa bunun daha büyük bir krizin habercisi olduğuna işaret ederek, ABD'nin de bunun anladığını ancak Gazzelilerin olmadığı bir planda sorunun çözülme şansının bulunmadığını kaydetti/sol



Yeni yorum ekle