ABD'nin PKK'nın Tasfiyesine Verdiği Desteğin Bölgesel Sonuçları

Çar, 05/03/2025 - 16:03

Trump yönetiminin Abdullah Öcalan'ın son dönemdeki tutumlarına destek açıklaması, başta Suriye ve Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri açısından önemli sonuçlar doğuracaktır.

Welayet News  - ABD, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan'ın, partiyi silahsızlandırıp kapatarak, ülkedeki Kürtlerle anlaşmazlıkları demokratik süreçle çözmek için Ankara ile barış görüşmelerine başlama mesajını memnuniyetle karşıladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı 28 Şubat 2025'te yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu: ‘ABD, Kürdistan İşçi Partisi'ni yabancı bir terör örgütü olarak görüyor, dolayısıyla silahları bırakıp bu tehdidi ortadan kaldırmak için atılacak her adım memnuniyet vericidir.’

Öte yandan ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes da şunları söyledi: ‘Bu önemli bir gelişme ve bunun, Türkiye'deki müttefiklerimize, Amerika'nın Suriye'nin kuzeydoğusunda IŞİD'e karşı mücadeledeki ortaklıkları konusunda güvence vermesini umuyoruz.’

Kürt sorununun çözülmesi, Washington ile Ankara arasındaki gerginliğin önemli bir bölümüne son verecektir. Zira Türkiye, Amerika’nın bölgedeki Kürtlerin bazı kesimleriyle ilişkilerine her zaman karşı çıkmıştır.



Washington'un Hesaplamaları

Ankara ile Washington arasında çözülemeyen sorunlara ve ABD'nin Suriye'deki Kürt milis gücü olan Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) verdiği desteğe rağmen, Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesi, ABD'nin Kürt sorununa yaklaşımında değişikliklere işaret ediyor. Bunlardan en önemlileri şunlardır:

*Trump İçin Türkiye'nin Öneminin Vurgulanması

Birçok tahmin, Trump yönetiminin stratejilerinde Türkiye'nin öncelendiğini vurgulamaktadır. Zira Ankara'nın Avrupa'ya karşı çatışmacı yaklaşımı, Trump'ın Ukrayna savaşını sona erdirmek için Avrupalılar ve Ukrayna'nın katılımı olmaksızın müzakerelere başlama kararının ardından daha önce görülmemiş bir boyuta ulaştı.

Bu yaklaşım Türkiye'nin Avrupa'da etkili bir aktör olarak rolünü güçlendiriyor. Trump yönetimi, özellikle ABD askerlerinin Avrupa kıtasından çekilme ihtimalinin arttığı bir dönemde, olası tehditleri etkisiz hale getirme noktasında Ankara'nın önümüzdeki dönemde önemli bir rol oynayacağının farkında.

Bu, ABD'nin Avrupa'nın güvenlik ve istikrarının bir kısmını kontrol etme konusunda Türkiye'ye güvenebileceği anlamına geliyor. Ayrıca Trump, Türkiye'nin NATO'nun Güney ve Doğu Avrupa'daki savunma ve caydırıcılık çabalarında önemli bir rol oynayabileceğine inanıyor.

*Amerika'nın Suriye'nin Kuzeydoğusundan Çekilme İsteği

ABD'nin Öcalan'ın yaklaşımını memnuniyetle karşılamasının nedenlerinden biri de Trump yönetiminin Suriye'nin kuzeydoğusundaki güçlerini çekme veya en azından Washington'ın Türkiye-Suriye sınırındaki Kürt militanlara verdiği desteği azaltma isteğidir.

ABD'li iki savunma yetkilisi, 5 Şubat 2025'te NBC News'e verdikleri röportajda, ABD Savunma Bakanlığı'nın 30-90 günlük bir süre içinde Suriye'deki tüm güçlerini çekmeyi planladığını açıkladı.



Trump daha önce yaptığı açıklamada ABD'nin Suriye'ye müdahale etme niyeti olmadığını belirtmiş ve Suriye'nin Amerika’nın müdahalesine ihtiyacı olmadığını vurgulamıştı.

*Moskova Ve Kiev Arasında Önemli Bir Arabulucu Olarak Ankara'yı Desteklemek       

Washington'un Öcalan'ın yeni yaklaşımına destek vermesinin ve Kürdistan İşçi Partisi'nin imkânlarını sınırlamasının, Ukrayna savaşının seyrini bir ölçüde değiştirebileceği tahmin ediliyor. Türkiye, Moskova ve Kiev ile yakın ilişkileri nedeniyle bu savaşta önemli bir taraftır. Trump yönetimi, Ukrayna sorununa ilişkin yeni yaklaşımını desteklettirmek için Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna üzerindeki nüfuzunu kullanmaya çalışıyor.

Trump, Türkiye'nin, ABD gözetiminde, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı sona erdirmek için yapılacak müzakerelerde arabuluculuk rolü üstlenmesini sağlamaya çalışıyor.

Bu bağlamda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2 Mart 2025'te Londra'da düzenlenen Avrupa Birliği Zirvesi'nde Ankara'nın Ukrayna ile Rusya arasında barış görüşmelerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu açıklamıştır.

Ayrıca İstanbul'da, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi ve Ukrayna krizinin çözümü de dâhil olmak üzere Washington ile Moskova arasındaki ikili konular ele alındı.



*Trump İle Erdoğan Arasında Yakın Kişisel İlişki

Amerika'nın Kürdistan İşçi Partisi'nin kapatılmasına verdiği destek, büyük ölçüde Erdoğan'ın Trump'la olan yakın kişisel ilişkisinden ve Trump'ın Erdoğan'ın şahsına olan ilgisinden kaynaklanıyor. Trump, 17 Aralık 2024'te Şam'ın ve Suriye'deki Esad rejiminin düşüşüyle ​​ilgili yaptığı açıklamada Erdoğan için şunları söyledi: “Bölgedeki durumun ne olacağını kimse gerçekten bilmiyor, sonunda kimin kazanacağını kimse bilmiyor ama bence Türkiye çok akıllı ve Erdoğan da çok akıllı bir adam ve çok güçlü bir lider.

Bölgede Türkiye ile işbirliği yapılabilir. Türkiye önemli bir güçtür. Cumhurbaşkanı Erdoğan benim çok iyi anlaştığım birisi. O, büyük bir askeri güce sahiptir ve bu güç savaşlarla tükenmemiş ve zayıflamamıştır. Erdoğan çok güçlü bir ülke ve etkileyici bir ordu inşa etti.



Olası Sonuçlar

Amerika'nın Kürdistan İşçi Partisi'ne karşı çıkışlarının ve Öcalan'ın partiyi kapatma mesajını kabul etmesinin birçok olası sonucu olabilir. Bunlardan en önemlileri şunlardır:

*SDG Güçlerine Yönelik Türk Baskısının Artması

Son dönemde SDG güçleri Türkiye destekli silahlı gruplarla yaşanan çatışmalarda ağır kayıplar vermesine rağmen, bu gruplarla mücadele kapasitesini korumuştur.

Bu nedenle şimdiye kadar yapılan tüm analizler, SDG'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye destekli gruplarla mücadelesinin uzun vadeli ve yıpratıcı çatışmalar olacağına işaret ediyordu.

Ancak ABD'nin Kürdistan İşçi Partisi'nin feshedilmesine destek açıklamasının ardından Trump yönetiminin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt milislere yönelik güvenlik şemsiyesini kaldırması bekleniyor.

Bu, Türkiye'nin bir yandan Suriye sahasında ve siyasi arenada konumunu sağlamlaştırması, diğer yandan da bölgede Kürt özerklik planını boşa çıkarması açısından iyi bir fırsattır. Bu bağlamda, Türkiye ile SDG güçleri arasındaki gerginliğin daha da yoğunlaşması bekleniyor. Zira SDG ve diğer Suriyeli Kürt grupları, Öcalan'ın açıklamalarını reddediyor ve bunları kendileri açısından bağlayıcı görmüyor.

SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, 28 Şubat 2025'te yaptığı açıklamada, Öcalan'ın Kürdistan İşçi Partisi'nin silah bırakması ve partiyi feshetmesi yönündeki talebinin SDG tarafından kabul edilemez olduğunu açıklamıştı. Bu durum Trump'a SDG’den destek şemsiyesini kaldırması için bir bahane verecek.



*Washington İle Ankara Arasındaki İkili İşbirliğinin Güçlendirilmesi

Ankara'nın Öcalan'ın mesajına ilişkin tutumu, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu tutumu desteklediğini ve Ankara-Washington ilişkilerinin Suriye'deki durumu istikrara kavuşturmadaki önemini vurgulaması, Washington'ın önümüzdeki dönemde Türkiye ile işbirliğini önceliklerinden biri olarak geliştirmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Bu çerçevede, özellikle Türkiye'nin F-35 savaş uçağı üretim programına geri dönmesi bağlamında iki ülke arasındaki ilişkilerin önemli ilerleme kaydetmesi ve Ankara'nın Kürtlerden kaynaklanan tehditlere ilişkin endişeleri göz önüne alındığında, Ankara-Washington ilişkilerinde bir dönüm noktası yaşanması ve iki taraf arasındaki koordinasyonun artması bekleniyor.

*Türkiye İle ABD Arasındaki Bölgesel Koordinasyonun Artırılması

ABD'nin PKK'nin kapatılmasına destek veren tutumu, kuşkusuz Türkiye ile ABD arasında hem Ortadoğu hem de Orta Asya'daki bölgesel konularda işbirliği imkânlarını artırıyor.

Trump, Türkiye'nin bölgesel denklemleri değiştirebilecek önemli ve etkili bir aktör olduğuna inanıyor. ABD Başkanı ayrıca Türkiye ile işbirliğinin, bölgesel krizlere ilişkin iki tarafın pozisyonlarının istikrarını ve koordinasyonunu garanti altına alacağına inanıyor.

*Washington'un Kürtlere Yönelik Baskısının Artması        

ABD, Kürdistan İşçi Partisi'ni terör listesine alıp terör örgütü olarak adlandırmasına rağmen, Suriye Demokratik Birlik Partisi'nin askeri kanadı olan Halk Destek Birliklerine (YPG) birçok Avrupa ülkesiyle birlikte silah desteği sağlıyor.



Ankara, Suriye Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) Kürdistan İşçi Partisi'nin Suriye uzantısı olarak görüyor ve bu partinin ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden aldığı silah desteğine şiddetle karşı çıkıyor. Türkiye ayrıca Suriye Kürt gruplarının Washington'da temsilcilik açmasına, üyelerine kapılarını açmasına, ABD'de siyasi faaliyette bulunmasına ve çeşitli etkinlikler düzenlemesine karşı çıkıyor. Şimdi Trump'ın iktidara gelmesi ve Amerika'nın Kürtlere yönelik yaklaşımının değişmesiyle birlikte Washington'ın, Kürdistan İşçi Partisi'yle bağlantılı veya Öcalan'ın son dönemdeki tutumlarına karşı çıkan Kürt gruplara yönelik baskıyı yoğunlaştırma yönünde bir adım atması ihtimali var gibi görünüyor.

* Yeni Suriye'de Siyasi İstikrarın Güçlendirilmesi

ABD'nin Kürdistan İşçi Partisi'nin feshedilmesini destekleyen tutumu, Suriye'de iç siyasi istikrarı güçlendirebilir. Bu durum, taleplerini karşılamak için Amerika’nın desteğine güvenen kuzeydoğudaki Suriye Demokratik Güçleri arasında birçok endişeye yol açacak, aynı zamanda Amerika’nın yaklaşımı yeni Suriye'de Colani’nin mevzilerini güçlendirecek, bu da Colani egemenliğinin SDG bölgeleri üzerinde genişlemesi için koşulların yaratılması anlamına gelecektir.



Son olarak şu söylenebilir ki, ABD'nin, Öcalan'ın PKK'yı feshedip silah bırakma mesajına destek vermesi, Ankara ile Washington arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve genişletilmesi yönünde önemli bir adım olacaktır. Zira bu destek açıklaması, Washington'ın diğer Kürt gruplarına verdiği desteğin sonu olarak görülebilir. Hiç kuşkusuz bu yaklaşım, Türkiye'nin işine yarayacak ve Ankara'yı Kürtlerle ilgili en önemli hedefi olan bölgedeki Kürt planını çökertmeye daha da yaklaştıracak bir yaklaşımdır.

Ancak Amerika'nın Öcalan'a yönelik tutumunun olumlu sonuçlarına rağmen, Beyaz Saray'ın henüz SDG'ye karşı, özellikle de desteğini kesme konusunda resmi bir tavır almamış olması, Washington ile Ankara arasındaki en büyük anlaşmazlık konularından biri olmaya devam ediyor.

(Farsnews’den tercüme edilmiştir)

Rasthaber 



Yeni yorum ekle