İslam İnkılabı Rehberi, uluslararası Kur'an-ı Kerim yarışmalarına katılan bir grupla yaptığı görüşmede Gazze’nin Siyonist rejime galip geleceğini vurguladı.

Welayet News  - Devrim Lideri İmam Hamanei İran İslam Cumhuriyeti'nin 41. Uluslararası Kur'an-ı Kerim Yarışması katılımcıları ile gerçekleştirdiği görüşmesinde bir konuşma gerçekleştirdi.

İslam Devrimi Lideri, Kuran-ı Kerim’in doğru değerlendirilmesi durumunda insanlığın tüm sorunları için çözüm olduğunu belirterek Tevekkük kavramına değindi ve şöyle dedi: Yüce Allah'ın kelamına göre, kim Allah'a tevekkül ederse Allah ona yeter. Dolayısıyla tevekkülün şartları yerine getirilirse bu ilahi vaat mutlaka gerçekleşecektir.

Allah'ın gerçek vaatlerine güvenmeyi ve kesin bir şekilde inanmayı, tevekkülün zihinsel şartı olarak belirten Devrim Lideri: ‘Hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin olarak iman etmeliyiz ki, Allah'ın izniyle imkânsız denen her şey mümkündür’ ifadelerini kullandı.

Devrim Lideri, Gazze halkının Siyonist rejim ve Amerikan rejimine karşı kazandığı zaferi, imkânsızın başarıldığının bir örneği olarak değerlendirerek şunları söyledi: Gazze gibi küçük bir bölgedeki halkın Amerika gibi büyük bir güçle savaşacağı ve kazanacağı söylense kimse inanmazdı ama bu imkânsız şey Allah'ın izniyle gerçekleşti.

İmam Hamanei, ‘Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter’ ayetinin gerçekleşmesinin ikinci şartının fiili olarak sahada hazır bulunmak olduğunu belirterek şöyle dedi: Allah, insana her işte bir görev vermiştir ve eğer insan Allah'ın vaatlerine gönülden inanıp güvenirse, bu görevleri de yerine getirirse, hiç şüphesiz imkânsız gibi görünen her şey mümkün hale gelecektir.

Devrim lideri müstekbirlerle yüzleşmenin önemine değinerek şunları belirtti: Bugün sadece İran Milleti değil diğer bazı milletler de  müstekbirlerin karşısında. Bu yüzleşmede İran milleti ile diğerleri arasındaki fark, İran milletinin Amerika'nın saldırgan, yalancı, aldatıcı ve sömürgeci olduğunu ve hiçbir insani ilkeye bağlı kalmadığını dile getirme cesaretini göstermesi ve açıkça ‘kahrolsun Amerika’ diyebilmesidir. Diğerleri de bunu hissediyor ancak bu gerçekleri dile getirecek, Amerika'ya karşı dik duracak, müstekbirlere karşı mücadelede üzerlerine düşeni yapacak cesaretleri kalmadığı için bir sonuca varamıyorlar.