Yemen Füzeleri ABD’nin THAAD’nı ve İsrail’in Arrow’unu Solladı
İsrail'in ABD’nin THAAD sistemlerini kullanmasına rağmen hala Yemen füzelerine karşı koyamaması, Siyonist rejimin savunma yapısında ciddi zafiyetler olduğunu gösteriyor.
Welayet News - Yemen Silahlı Kuvvetleri dün Filistin-2 tipi balistik füzesini ateşleyerek işgal altındaki topraklardaki Tel Aviv'i başarıyla hedef aldı.
İki gün önce de Yemen Ensarullah Hareketi aynı türden başka bir füzeyi ateşleyerek Tel Aviv'i hedef almayı başarmıştı.
Bu operasyonlara ilişkin yayınlanan görüntüler, Yemen füzelerinin Siyonist rejimin savunma sistemlerine ait önleyici füzeleri kolayca atlatarak hedeflerini vurduğunu gösteriyor.
Ancak bu operasyonlarda dikkat edilmesi gereken husus; İran'ın Gerçek Vaad-2 operasyonunun başarıyla uygulanmasının ardından Siyonist rejimin, savunma sistemlerine ek olarak işgal altındaki bölgelerdeki füzesavar savunma yapısını güçlendirmek amacıyla ABD’nin THAAD sistemini bölgeye konuşlandırmış olmasıdır.
İran ve Yemen'in gerçekleştirdiği füze operasyonlarının yanı sıra bazı drone operasyonlarının sonuçları, Siyonist rejimin hava savunma yapısının ciddi zaaflarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor ve NATO üyesi ülkelerden, bölgesel müttefiklerden yardım istemek ve hatta Amerikan sistemlerinin konuşlandırılması bile onlara yardımcı olabilmiş değil.
Siyonist rejim 2007'den bu yana hava savunma yapısında köklü değişiklikler yaptı. Bu stratejiyi gerçekleştirmek için birçok savunma sistemi tasarladı ve üretti. Bunların en bilinenleri Demir Kubbe, Davud Sapanı ve Arrow sistemleridir.
Son yıllarda direniş gruplarının roketlerine karşı tasarlanan Demir Kubbe sistemi, Filistin direnişinin el yapımı füzelerine karşı başarı elde etti ancak Lübnan Hizbullah'ının daha hızlı ve daha gelişmiş roketlerine karşı eskisi kadar etkili değildi.
Arrow sistemi ise temelde balistik füzelerle mücadele etmek üzere üç versiyon halinde tasarlanıp üretildi ve şu anda Arrow 2 ve 3 sistemleri işgal altındaki bölgelerde faaliyet gösteriyor. Ancak İran’ın Gerçek Vaad operasyonları ve Yemen'in Filistin-2 balistik füzeleri karşısında Arrow sisteminin söyleyecek bir şeyi olamazdı.
İşte bu nedenle İsrailliler, THAAD sistemini konuşlandırmaları için Amerikalılara başvurdu. Siyonist rejimin savunma yapısının zayıf olmasının nedeni eski bir soruna dayanıyor. 33 gün savaşı ve ardından gelen savaşlarda İsrail, savunma alanındaki tehditlerin bir adım gerisinde olduğunu gösterdi. 33 gün savaşında zırh kayıpları arttığında aktif bir tank savunma sistemi üretmeyi yine aynı savaşta roket ve füze tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarında savunma yapılarını değiştirmeyi düşündüler.
Ancak Siyonistlerin gözünden kaçan şey, Siyonist rejimin yeni savunma stratejisinin yanı sıra füzesavar savunma sistemlerinin yeteneklerinin anlaşılmasıyla birlikte İran ve direniş cephesinin de buna göre tasarımda bulunma yeteneğidir. İran İslam Cumhuriyeti ve buna bağlı olarak direniş cephesi, silah kullanma taktik ve tekniklerinde değişiklik yapmanın yanı sıra, füzesavar ve savunma kalkanlarını geçebilecek yeni silahlar geliştirme ve yapma sürecini de başlattılar.
İlk kez Peygamberi Azam-17 tatbikatında ortaya çıkan eski füzelerin manevra kabiliyetine sahip savaş başlıkları ile donatılması meselesi ve ardından hipersonik hızlı savaş başlıkları ile donatılmış füzelerin tasarım ve üretiminin temeli bu yöndeydi.
Öte yandan intihar drone'larının ve mikro hava araçlarının özellikle kara muharebesi alanında ve düşmanın taktik seviyelerindeki çatışmalarda kullanılması, İran'ın ve direniş cephesinin yeni stratejisinin bir diğer parçası oldu.
Öte yandan mevcut durumda ve gerçekte yaklaşık 2000 kilometre mesafeden yalnızca bir füze ateşlenmesiyle ve İsrail sistemleri, Kızıldeniz'deki Amerikan filosunun ve diğer müttefiklerin yardımıyla, onu durdurmak için yeterli zamana sahip olduğu halde bu füze Tel Aviv'e başarılı bir şekilde iniyor. Bu İsrail'in savunma yapısının yalnızca eski tehditlere ve temel Filistin roketlerine yanıt verebileceğini, yeni tehditlere karşı ise hiçbir şey yapamayacağını gösteriyor.
Böyle bir durumda bu rejim çok sayıda füze saldırısıyla karşı karşıya kalırsa mutlaka sonuçları onları uzun süre etkileyecek bir hasara uğrayacaktır.
Bu arada Siyonist rejim 2022 yılında ordusuna yaklaşık 23 milyar dolar, yani İran'ın petrol gelirinin yaklaşık %80’si kadar bir harcama yaptı. Ancak bunun karşısında İran ve direniş cephesi İsrail savunmasını aşmayı başardı ve ayrıca İsrail’in Amerika hava savunmasını konuşlandırmasına da sebep oldu/tesnim
Yeni yorum ekle