Hakan Fidan'dan HTŞ'ye 'nasihat': 'İsrail'e bir şey yapmayın'

Sa, 17/12/2024 - 06:57

Bakan Fidan, HTŞ'yle bir süredir temasta olduklarını ancak Şam'a yönelen saldırılara sonradan dahil olduklarını öne sürdü. Suriye'nin yeni yönetimine de "tavsiyeler" verdi.

Welayet News  - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli El Hadat televizyonuna konuştu.

MİT Başkanı'nın "uluslararası kamuoyunun" fikirlerini aktarmak için Şam'a gittiğini söyleyen Fidan, Suriye'de yönetimi ele geçiren Heyet Tahrir'uş Şam'la (HTŞ) uzun süredir "koordinasyon içerisinde" olduklarını aktardı.

İran'a yönelik mesajlar paylaşan Fidan, cihatçı gruplara İsrail'e saldırmamalarını tavsiye etti.

'Harekatın öncesinde değil, sonrasında parçası olduk'

"Aslında uluslararası bağlamda bir masada oturuldu ve Esad'ın gitmesi konusunda uzlaşıldı ve ardından aslında şu an Şam’ın düşmesine kadar varan süreç böylelikle işletilmiş oldu ve HTŞ’nin ilerlemesi için önü açıldı diye bir söz var, bir söylenti var. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna Bakan Fidan, Türkiye'nin böyle bir sürecin parçası olmadığı yanıtını vererek, şöyle devam etti:

"Harekat başladıktan sonra, HTŞ ve diğer muhalifler tarafından harekat başladıktan sonra, bunun en kansız, en problemsiz, en maliyetsiz şekilde nasıl olması için yoğun bir çaba gösterdik ama onun öncesinde hiçbir ülkeyle veya hiçbir grupla bir araya gelip böyle bir planlama ve çalışma içerisinde olmadık."

Fidan "hiçbir grupla planlama yapmadık" dese de 27 Kasım'da başlayan saldırının ana unsurlarından biri Türkiye'nin denetimindeki Suriye Milli Ordusu'ydu (SMO).

HTŞ ve SMO'nun da içerisinde olduğu "Suriye muhalefeti"ni uzun süredir dünyaya pazarlayan gazeteci ve araştırmacılarsa saldırıların ilk günlerinden itibaren operasyonda Ankara'nın da dahli olduğunu iddia ediyordu. Buna göre, MİT görevlileri, 10 örgütü kapsayan koalisyonla iki kez İdlib’de, birkaç kez de Türkiye’de bir araya gelmiş ve operasyon planının ertelenmesini sağlamıştı.

İbrahim Kalın 'uluslararası toplumun görüşlerini' iletmiş

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Şam ziyaretini hem bölge ülkeleriyle hem Batılı ülkelerle "geniş istişare" içerisinde yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

"İbrahim Bey uluslararası toplumun, bölgenin ve bizim tabii ki görüşlerimizi karşı tarafa iletti, karşı tarafın da verilerini aldı" değerlendirmesinde bulundu."

'HTŞ'ye nasihatlarımızı iletiyorduk'

Türkiye'nin Şam'ı ele geçiren HTŞ'yle bir süredir temasta olduğunu belirten Fidan şöyle devam etti:

"Özellikle Suriye Milli Ordusu, Ulusal Kurtuluş Cephesi, bunlar Türkiye'nin birebir çalıştığı yerlerdi. İdlib'de, Heyet Tahrir Şam’ın kontrolü altında 4 milyon Suriyeli vatandaş yaşıyordu. Bunların belli bir kriz esnasında Türkiye'ye gelmesi mümkündü. Bu krizlerin çıkmaması, oradaki varlığın istikrarlı devam etmesi için bizler tabii ki belli bir koordinasyon içerisinde hep olduk ve o süreç içerisinde de heyeti tanıma imkanımız oldu.

Onlara özellikle modern yönetim algısı nasıl olur, modern yönetim sistemleri nasıl olur, onlar konusunda tavsiyelerimizi, nasihatlarımızı hep ilettik. Bizim gördüğümüz şu anda heyetin ve diğer bileşenlerin bir numaralı önceliği Beşşar Esad'ın yaptığı hataları tekrar yapmamak ve halkı kucaklayarak hak ettikleri refahı ve istikrarı götürmek. Bunu yapmada bizim yardımcı olmamız lazım, onların da hata yapmaması lazım."

Fidan, daha önce HTŞ lideriyle tanışıp tanışmadığı yönündeki soruya, daha önce 13 yıl MİT Başkanlığı yaptığını hatırlatarak yanıt verdi.

Suriye krizi başladığı günden itibaren mesaisinin 13 yılını Suriye krizinin aldığını hatırlatan Fidan, bakan olarak da belli aktörlerle her zaman temasının olduğunu kaydetti.

'HTŞ'nin yaptıklarını gizleyemezsiniz'

Bakan Fidan "Türkiye, HTŞ ve HTŞ’ye bağlı grupları Amerika’ya ve Batı’ya olumlu bir şekilde tanıtacaktır, Amerika’nın da bu bağlamda bir bakış açısı var HTŞ’ye karşı. Sizin rolünüz bu konuda ne olacak?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Biz kendi izlenimlerimizi anlatabiliriz ve onlarla ilgili belki şu ana kadarki olan süreç içerisinde belki belli platformları oluşturmada yardımcı olabiliriz, bir araya gelmede. Ama her şeyden önemlisi ben neyi anlatırsam anlatayım karşı tarafa, Heyet Tahrir el-Şam'ın ve Şam'daki yeni yönetimin yaptıklarını gizleyemezsiniz, söyleyemezsiniz. Eğer ben yanlış bir reklam yapıyorsam yalancı çıkan ben olurum. Bizim hep beraber bölge ülkeleri olarak yeni yönetime yardımcı olmamız lazım ki milyonlarca insan, 10 milyondan fazla Suriyeli tekrar evlerine dönsünler, bir ekonomi canlansın."

Paralı askerlerini unuttu, İran'a akıl verdi

"İran'ın da ders çıkartacağını düşünüyorum" diyen Fidan yeni döneme dair mesajlarını şöyle özetledi: 

"Dominasyon fikri, emperyal fikirlerin rafa kaldırılması lazım. Birilerinin proxy(vekil) kullanarak bölgede başka ülkeleri yönetmeye çalışması, birilerinin geri planda para vererek başka bir şey yapmaya çalışması, menfaatini korumaya çalışması... Bunlar bir aksiyon karşı reaksiyon üretiyor, reaksiyon başka bir aksiyon üretiyor derken bir kısır döngü içerisine giriyoruz. Bölge, artık bu kısır döngüden çıkacak kadar ders almış durumda."

Bir ülkenin başka bir ülkede vekil savaşçılar kullanmamasını nasihat eden Fidan, demecinde Suriye Milli Ordusu (SMO) örneğinden bahsetmedi.

SMO bünyesindeki cihatçı militanlar Türkiye'den maaş ve silah yardımı alıyor. Ayrıca Türkiye, SMO kontrolündeki Suriye topraklarında okullar ve hastaneler inşa ediyor, PTT şubeleri açıyor.

Suriye-İsrail savaşı 'şaka'ymış

Sunucunun, "Suriye konusunda, baktığımızda en zararlı ülke İran, sonra da Rusya. Şimdi özellikle de Hamas'la İsrail arasındaki çekişme ve gelişmeler birçok dengeyi de değiştirdi bölgede. Aslında direniş bağlamında da Esad’ın kaçması İsrail’e karşı direnişin bir ayağını da yıkmış oldu. Peki bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Esad’ın da kaçışı süreci nasıl etkileyecek? Netanyahu, Esad için ateşle oynuyor diye bir şey söylemişti hatırlarsanız daha önce bazı reaksiyonlarından dolayı...." ifadelerine Fidan, şu yanıtı verdi:

"Benim bu konuda farklı fikirlerim var. 13 yıl İstihbarat Başkanlığı yaparken, bölgede İranlı arkadaşlarımızla da çok konuştuk. Sizin özellikle Suriye'de Beşar Esad'ın İsrail'e karşı bir direniş cephesinin bir unsuru olması meselesi bir şaka. Beşar Esad İranlılara yer veriyordu, Lübnan ve Hizbullah ile İran arasındaki ilişki açısından"

İsrail'in Suriye saldırılarını tercüme etti: 'Suriye'yle ilgili bir problem yok'

Fidan, Suriye'den İsrail'e herhangi bir askeri harekat görülmediğini, İsrail'den yapılan bütün askeri harekatların İranlı milislere yönelik olduğunu belirterek, Suriye ile ilgili bir problem olmadığını iddia etti.

Bakan Fidan, İsrail'in tutumuna dair şu bilgileri paylaştı:

"Suriye muhalefeti bundan 6-7 sene önce Şam'da şimdiki yaptıklarını yaptığı sırada, o zaman (ABD Başkanı Joe) Biden Başkan Yardımcısıydı, Türkiye'ye geldi, Cumhurbaşkanımızla görüştü ve 'biz Beşar'ın gitmesini istemiyoruz' dedi. Biz biliyoruz aslında, bu onun değil İsrail'in bir görüşüydü. İsrail hiçbir zaman için Beşar'ın gitmesini istemedi. Beşar'ın İranlılara verdiği ortamdan mutsuzdu İsrail ama Beşar'ın genel manada kendisi için faydalı bir aktör olduğunu biliyordu. Son güne kadar, Amerikalıların bize söylediği harekat başladıktan sonra da İsrail, Beşar'ın gitmesini istemiyor."

Yeni yönetimine tavsiye: 'İsrail'e yönelik bir şey yapmayın'

Fidan, yeni Şam yönetiminin İsrail ile bir çatışma arayacağını düşünmediğini, herkesin kendi sınırları içerisinde yoluna bakması gerektiğini vurguladı.

"İsrail'in Suriye topraklarını işgal etmemesi, ondan vazgeçmesi gerekiyor" diyen Fidan, Suriye'nin de İsrail'e yönelik bir şey yapmaması gerektiğini dile getirdi.

'Otantik halkların otantik toprakları'

"YPG'nin Arap topraklarından çekilmesi" gerektiğini söyleyen Fidan şunları kaydetti:

"Bölgenin otantik halklarının bulduğu otantik topraklar… Kürtler, Araplar, Türkmenler, Yezidiler, Aleviler kendi yerlerinde yaşamalı, kimse yerinden edilmemeli. Kürtlerin ait olduğu yerler var, Arapların, Türkmenlerin ama başkasının gidip toprağını işgal edip, dışarıdan aldığınız destekle, bu devam edemez ve etmemeli de etmeyecek de inşallah."

'Esad'la 3 defa görüşmek istedim'

"Suriye’de Ali Memlük, Hüsam Luka gibi mevkidaşlarınız vardı, bu insanlar daha sonra ülkeden çıkış için yardım bağlamında sizinle bir temasa geçtiler mi?", sorusuna da Fidan, "Temasa geçmediler" yanıtını verdi.

Fidan, son 3 yıl içerisinde Esad ile bir araya gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, "Yok gelmedim, yok. Bir araya gelmek için teşebbüsümüz oldu, istedik ama kabul etmediler. Ben istedim. Hatta bölgedeki ülkeleri aracı yaptık Irak başta olmak üzere, başka ülkelerin adını da söylemeyeyim. Hepsine hayır dedi" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin bazı mercilerle işbirliği yaparak Esad'ın Suriye'den çıkmasına olanak tanıdığı yönündeki iddialara yanıt veren Fidan, "Ruslar kendileri ilan ettiler kendileri bu işi organize edip götürdüklerini. Bu konuda bizim bir rolümüz yok" ifadesini kullandı.



Yeni yorum ekle