Hizbullah Genel Sekreteri, İsrail'in Beyrut'un Güney Banliyösüne yönelik saldırısına ve komutan Fuat Şukur'un şehit edilmesine bugün verdiği yanıta “Erbain Operasyonu” adını verdi.

Welayet News  - El-Meyadin'e göre, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah Pazar günü yaptığı açıklamada, şehit Komutan Fuad Şukur'un öldürülmesine cevaben başlatılan Erbain Operasyonu'nun ana hedefinin İsrail askeri istihbaratı Aman bölümü ve Birim 8200 siber biriminin Tel Aviv yakınlarında bulunan merkezi Glilot üssü olduğunu ve operasyonun şafak vakti İslami Direniş tarafından gerçekleştirildiğini doğruladı.

Erbain Operasyonu

Seyyid Nasrullah operasyona Erbain Operasyonu adının verileceğini ve operasyonun bilinçli olarak İmam Hüseyin'in Erbain'inde gerçekleştirileceğini duyurdu.

Operasyonun sabah namazından sonra ve direnişçilerin gerekli hazırlıkları yapmasının ardından, tam olarak sabah saat 5:15'te başladığını belirtti.

Müdahaledeki gecikmeyle ilgili olarak, direnişin Komutan Fuat Şukur'un şehadetini takip eden ilk günden itibaren harekete geçmeye hazır olduğunu doğruladı. Ancak gecikme bilinçliydi ve cezalandırma stratejisinin bir parçası olarak hizmet ediyordu.

Bu sürenin direnişin cevabın tüm eksende mi koordine edileceğini yoksa her cephe tarafından ayrı ayrı mı ele alınacağını değerlendirmesine de olanak sağladığını vurguladı ve nihai hedef Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmak olduğu için gecikmenin müzakereler için bir fırsat sunduğunu sözlerine ekledi.

Neden Glilot?

Seyyid Nasrullah Glilot üssünün Lübnan ile işgal altındaki Filistin arasındaki Mavi Hat'tan 110 km ve Tel Aviv sınırından bin 500 metre uzaklıkta, Tel Aviv'in eteklerinde yer aldığının altını çizdi.

Operasyonun ikinci hedefinin ise Lübnan'a 75 km ve Tel Aviv'e 40 km mesafede bulunan Ayn Şima'daki hava savunma üssü olduğunu sözlerine ekledi.

Seyyid Nasrullah, “Önemli sayıda insansız hava aracının bu iki hedefe ulaştığını, düşmanın bunu gizlediğini, ancak günlerin ve gecelerin orada ne olduğu gerçeğini ortaya çıkaracağını” söyledi.

Seyyid Nasrullah operasyonun ilk aşamasında Demir Kubbe ve önleme füzelerini etkisiz hale getirmek için işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki mevzi ve kışlaların hedef alındığını açıkladı.

Bu strateji, insansız hava araçlarının amaçlanan hedeflere doğru sızmasını kolaylaştırmayı amaçlıyordu.

Direnişin hedef seçerken belirlediği müdahale kriterleriyle ilgili olarak Seyyid Nasrullah, hedefin askeri olmasına, Fuad Şukur suikastıyla doğrudan ilgili olmasına ve işgal altındaki toprakların derinliklerinde ve Tel Aviv'e yakın bir yerde bulunmasına dayandığını kaydetti.

''İsrail'in anlatısı yalanlarla dolu''

Hizbullah Genel Sekreteri, işgalcilerin Tel Aviv'e yönelik bir saldırıyı engelledikleri yönündeki iddialarına cevaben, “İlk planımız bu operasyonda 300 füze fırlatmaktı, ancak 340 füze fırlattık ve düşman hiçbir şeyi engellemedi” dedi.

İsrail'in olaylarla ilgili açıklamasının “yalanlarla dolu” olduğunu ve İsrail varlığının içsel zayıflığını yansıttığını vurguladı.

Operasyondan önce hiçbir fırlatma platformunun hedef alınmadığına ve insansız hava aracı fırlatma rampalarının ise hem operasyondan önce hem de sonra sağlam kaldığına dikkat çekti.

Seyyid Nasrullah “düşmanın Tel Aviv'i hedef almak üzere hazırlanan stratejik ve hassas füzeleri bombaladığına dair iddialarının yalan üzerine yalan olduğunu” vurgulayarak direnişin açık ve kesin bir stratejiyle bu tür silahları kullanma niyetinde olmadığını belirtti.

Ayrıca işgal güçlerinin bu sabah kentlerin dış mahallelerinde hedef aldığı yerlerin ya boş olduğuna ya da şehit Fuat Şukur'un isteği üzerine boşaltıldığına dikkat çekti.

Ayrıca, direnişin Beka'a'dan ilk kez bir insansız hava aracı fırlattığını ve uzun mesafeye rağmen işgal altındaki Filistin sınırlarını başarıyla geçtiğini doğruladığını kaydetti.

Müdahalenin tamamlanma koşulları 

Seyyid Nasrullah direnişin, düşmanın hedef alınan iki üsle ilgili olarak gizlediği sonucu izleyeceğini vurguladı.

Verilen yanıtın tatmin edici bulunması halinde, suikast suçunun ele alınması için yeterli kabul edileceğini açıkladı. Ancak yetersiz kalması halinde direniş, müdahaleyi sürdürme ve tırmandırma hakkını saklı tutacağını da hatırlattı.

Direnişin şartlar, zorluklar ve fedakârlıklar ne olursa olsun Gazze'ye, halkına, Filistin'e ve ulusun kutsallarına verdiği desteği sürdüreceğini ifade eden Hasan, bugünkü operasyonun “müzakereler açısından Filistin tarafına ya da Arap tarafına fayda sağlayabileceğini” belirterek, “düşmana ve arkasındaki Amerikalılara verilen mesaj, özellikle Lübnan cephesindeki fedakârlıklara rağmen destek cephelerini susturma umutlarının boş olduğudur” dedi. (YDH)