İslami Cihad Genel Sekreteri: İran, Direnişe Silah Üretimi Konusunda Tecrübe ve Bilgi Sağladı
Biz her yerde işgalci Siyonistlerle çatışma halindeyiz ve bunu yapabilmemizi sağlayan etkenlerden biri de İran İslam Cumhuriyeti'nin direnişle aynı safta yer almasıdır.’
Welayet News - Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, İran'ın direnişe silah yapımı için gerekli tecrübe ve bilgiyi sağladığına değinerek şunları söyledi: ‘7 Ekim'de (Aksa Tufanı Operasyonu) Siyonist rejim kuşatma altındaki direniş grupları karşısında parçalandı ve yenilgiye uğratıldı. Bugün direniş, savaş alanlarında düşmanla mücadeleye devam edebilmektedir ve bu seviyede en az altı ay, hatta daha uzun bir süre daha mücadele etmeye devam edebilecek kapasiteye sahibiz.’
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle, el-Alam kanalına verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Bölgeyi kapsayan Filistin direnişi bir değişim ve gelişim yolundadır ve bu direnişin zirvesini gösteren Aksa Tufanı operasyonu bir anda gerçekleşmemiştir, bu operasyon, direniş savaşçılarının savaş alanlarındaki büyük deneyiminin ve çabalarının sonucudur.
Direniş güçleri her zaman Filistin halkının ve Filistin halkını ve direnişini desteklemek için çaba gösteren İran İslam Cumhuriyeti'nin destekçisidir ve eğer silah ve diğer yetenekler de dâhil İran İslam Cumhuriyeti’nin her düzeyde açık ve büyük desteği olmasaydı, Aksa Tufanı operasyonunda bu şekilde ayakta kalamazdık.’
GAZZE, 6 AYI AŞKIN SÜREDİR DÜŞMANIN DEVASA SAVAŞ MAKİNESİYLE SAVAŞIYOR VE ONLARA KAYIP YAŞATIYOR
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri şunları söyledi: ‘Bugün Filistin halkı bölgede defalarca kazanan bir güce direniyor. Öyle ki bugün coğrafi olarak küçük ve kuşatılmış olan Gazze, 6 ayı aşkın bir süredir düşmanın devasa savaş makinesiyle savaşıyor ve düşmanın sivillere karşı işlediği suç ve cinayetlere rağmen direniş operasyonu durmadı ve düşman hâlâ kayıp veriyor. Gazze'de siyasi ve askeri düzeyde sürekli bir varlık var.
Siyonistlerin Filistin direnişine ilişkin anlattıkları temelde çarpıtılmış söylemlerdir ve hatta Batı'nın ve Siyonist projeyle barışan bazı tarafların yarattığı tüm abartılı propagandaya rağmen kamuoyu tarafından kabul edilmemektedir. Filistin halkı da yine bu düşman tarafından kuşatılmış olmasına rağmen tüm imkânlarıyla Siyonist proje karşısında durmaktadır.
Siyonist rejim 7 Ekim'de (Aksa Tufanı Operasyonu)15 yıldır bu rejimin kuşatması altındaki direniş grupları karşısında parçalandı ve yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgi, Siyonist rejimin bölgedeki en güçlü kabine olduğunu ve her zaman galip geldiğini iddia eden Siyonist söylemlerde büyük bir boşluk yarattı, hatta bu rejim bölgede o kadar korku ve dehşet yaratmıştı ki birçok Arap ülkesi anlaşma talebinde bulunmuştu, dolayısıyla Arapların zayıflığının nedenlerinden biri de işte Siyonistlerin bu söylemiydi.
7 Ekim operasyonunda Batı ve Arap dünyası dâhil herkes şaşırmıştı, öyle ki Batı, deyim yerindeyse Siyonist rejimi desteklemek için tüm gücünü seferber etmek, bu rejimin yıkılmasına asla izin vermeyeceği mesajını vermek zorunda kaldı. Dolayısıyla bölgeye direnişi ezecekleri ve Gazze'nin Batı'nın büyük gücüne karşı direnemeyeceği mesajını verme düşüncesiyle tüm imkânları bu rejime gönderdiler ancak tüm bu güçler, Filistinlilerin azim ve fedakarlıkları karşısında başarısız oldu. Filistin halkının altı aydır aralıksız devam eden çatışmalarının ardından İsrail güçleri Gazze'nin kumlarına hapsoldu ve Siyonist rejim ordusunun kayıpları giderek arttı.’
HAMAS'I IŞİD OLARAK TANIMLAYAN BİDEN, ONUNLA MÜZAKEREYİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI
Ziyad Nahle şu ifadelerde bulundu: ‘Filistin direnişiyle son dönemde yapılan görüşmeler Filistin tarafının zaferinin bir işaretidir. Bu müzakerelerle Batı'yı ve iddialarını yenilgiye uğrattık. Öyle ki Biden, savaşın başında IŞİD olarak tanımladığı Hamas’la müzakerelere başladı. Bu durum, Siyonist rejimin Gazze'deki sivillere yönelik suçlarına ve saldırılarına rağmen Batı'nın Siyonist düşmanın çıkışı için bir çözüm aradığını gösteriyor.’
SİYONİST DÜŞMANIN GERİ ÇEKİLMEKTEN BAŞKA ÇARESİ YOK
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: ‘Artık düşmanlar açıkça Siyonist güçleri Gazze'den çekmenin yolunu arıyorlar ve Tel Aviv'in tek seçeneği var: geri çekilmek ve teslim olmak ya da yenilgi. Bu konu düşmanın direniş karşısında verdiği tavizlerde de görülebilmektedir. Aynı zamanda direniş, Filistinli mahkûmlar serbest bırakılmadan ve Siyonist güçler Gazze'den çekilmeden İsrailli esirlerin serbest bırakılmayacağını şart koştu. Dolayısıyla bugün düşmana kendi şartlarını dayatan ve asla düşmanın şartlarını kabul etmeyen direniştir.’
DİRENİŞ EN AZ 6 AY DAHA MÜCADELEYİ SÜRDÜREBİLME KABİLİYETİNE SAHİPTİR/FİLİSTİN HALKI DİRENİŞE DESTEK VEREREK YENİLGİYİ ASLA KABUL ETMEYECEKTİR
Ziyad Nahle şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Direniş bugün, savaş alanlarında düşmanla mücadeleye devam edebilir ve en az altı ay daha, hatta daha uzun bir süre bu seviyede mücadele etmeye devam edebiliriz. Bu durumda Siyonist düşman büyük şehadet operasyonlarıyla karşı karşıya kalacaktır ve ayrıca patlayıcı taşıyan ve İsrail tanklarıyla doğrudan karşı karşıya gelen savaşçıları da görmek mümkündür, çünkü direniş Filistin halkına güveniyor ve bu nedenle her sonuca katlanıyor. Filistin halkı bugüne kadar ağır bir bedel ödedi. Bu nedenle yenilgiyi asla kabul etmiyorlar, dolayısıyla Filistin halkının yüzde 80'den fazlası direnişin etrafında toplanmıştır ve hedefleri gerçekleşene kadar direnişi sürdürmek istiyorlar.’
DİRENİŞ SİYONİST DÜŞMANLA REFAH'TA KARŞI KARŞIYA GELMEYE HAZIR
Ziyad Nahle şu ifadelerde bulundu: ‘Siyonist rejim ve Amerikalılar Refah'tan sanki Gazze Şeridi'nin dışındaymış gibi bahsediyorlar, bir nevi gözdağı veriyorlar ve artık her bölgeye girmişler, aynı zamanda direniş güçleri de her bölgede mevcut ve düşmanlar, Filistinlilerin Han Yunus'ta, orta ve kuzey bölgelerde karşılaştıkları direnişinin aynısıyla karşı karşıya kalacaklar ve biz onlardan korkmuyoruz.
Onlar korkmasaydı sözlü tehditlere başvurmaz, doğrudan saldırıyı başlatırlardı ama İsrail rejimi bir nevi ahlak aşılamaya çalışıyorlar. Gazze'de işlenen bunca suçtan ve bu kadar çok sivilin şehit olmasından sonra İsrail rejimi başka ne yapabilir?’
SİYONİST REJİM ŞİFA HASTANESİNDE 400'DEN FAZLA HASTAYI ŞEHİT ETTİ VE YARALADI
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, direnişin mücadeleye tam hazır olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: ‘Sivilleri bu savaştan korumak isteyen dünyanın, bunun zeminini hazırlaması ve Siyonist rejimin işgalci saldırılarını engellemesi gerekiyor. Çünkü her gün her yerde suç ve cinayet işliyorlar.
İşgalci rejim, Şifa Hastanesi'nde son günlerde 400'den fazla hastayı şehit etti ve yaraladı, diğer hastaları yataklarından sürükleyerek hastanenin tamamını yerle bir etti ve aynı zamanda Siyonist rejim her gün yıkımlarına, cinayetlerine ve suçlarını devam ediyor.
İşgalciler, Filistinlilerin yerinden edilme projelerini abartıyor, çünkü Filistin halkı kendi topraklarına bağlıdır ve göç etmek istese Mısır sınırından geçiyorlar, oysa Gazze 50 yıldır direniyor ve bu direniş hala devam ediyor. Yerinden edilme tehdidi Filistinlileri korkutmayacak.’
Siyonist rejimin bunca suç ve cinayetine rağmen Filistin halkının inançlarına bağlılığını takdir eden Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, şu ifadelerde bulundu: ‘Filistinli mülteciler okullarda Kur'an ezberleme halkaları düzenlediler ve bu, başka yerlerde çok az görülen bir şeydir.’
İSLAMİ CİHAD HAREKETİ GENEL SEKRETERİ: İRAN, DİRENİŞE SİLAH YAPMA TECRÜBESİ VE BİLGİSİNİ KAZANDIRDI
Ziyad Nahle şunları söyledi: ‘Siyonist rejimin işlediği suç ve cinayetlere rağmen Filistinliler medya karşısında zaaf göstermiyor, hatta anneler bile çocukları için çektikleri acılara rağmen kendilerine medya önünde ağlama izni vermiyorlar.
İran, direnişe silah yapımı için gerekli tecrübe ve bilgiyi sağladı. İslami Cihad hareketi Batı Şeria'nın çoğu şehrinde küçük ve büyük silahlı direniş grupları oluşturdu ve iyi performans gösteriyor.
Batı Şeria direnişin merkezinde çünkü orada doğrudan Siyonist yerleşkelerle karşı karşıyayız ve Mescid-i Aksa'nın yıkılması planları ve buradaki yerleşim projeleri büyük bir zorlukla karşı karşıya.
Batı Şeria'da Siyonist düşmanla mücadele Gazze şeridinden daha geçerli olabilir ama Batı Şeria'daki yetenekler bu bölgede düşmanla büyük bir savaş yürütebilecek seviyeye ulaşmadı.
Biz her yerde işgalci Siyonistlerle çatışma halindeyiz ve bunu yapabilmemizi sağlayan etkenlerden biri de İran İslam Cumhuriyeti'nin direnişle aynı safta yer almasıdır.’
Yeni yorum ekle