Naim Kasım: “Gerçek Vaad” Operasyonun Mesajı İsrail'e ve Destekçilerine Ulaştı

Pt, 22/04/2024 - 06:48

Şeyh Naim Kasım şu ifadelerde bulundu: ‘İran açık ve fiili olarak savaş istemediğini ve Siyonistlerin Şam'daki konsolosluğa yönelik saldırılarına karşılık verdiğini vurguladı.

Welayet News  - Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, ABD’nin NBC Kanalına verdiği röportajda Siyonist düşmanla savaş hakkındaki gelişmelere değindi ve şunları söyledi: ‘Direniş, İsrail’in saldırılarının genişlemesi karşısında sessiz kalamaz ve eğer Siyonistler çatışmayı genişletmek isterse direniş buna karşılık vermeye hazırdır. Direniş geniş çaplı bir savaş istemiyor ve İsrail'in mevcut çatışmanın sınırlarını aşmasına da izin vermiyor ancak bu rejimin saldırılarını artırması halinde Hizbullah da tepkisini aynı ölçüde güçlendirecektir.

 

Çatışma kötüleştikçe biz de savaşa daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Artık güçlü bir şekilde savaş alanında varız ve İsrail'in hassas mevzilerine ulaşan Berkan gibi büyük füzeler ve İHA’larla savaşa güçlü bir şekilde devam ediyoruz. İsraillilere karşı her gün birçok operasyon gerçekleştiriyoruz. Bu da mevcut durumda Gazze'ye destek mekanizmamızdır.’

EĞER İSRAİL SAVAŞI GENİŞLETMEK İSTİYORSA BUNUNLA MÜCADELEYLE HAZIRIZ

Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: ‘Hizbullah'ın savaşa girme kararı kapsamlı bir karar değil ve biz sahaya Gazze'yi desteklemek, bu konumumuza ve hedefimize bağlı kalmak için geldik ve operasyonlarımızın etkisi, işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki 100 binden fazla yerleşimcinin yerinden edilmesinde ve Siyonist ordunun büyük hasara uğramasında görülebilir. Ayrıca İsrail ordusu kuvvetlerinin yaklaşık üçte ikisini sınırlarımıza getirmek zorunda kaldı, biz de onları sınırlarda oyaladık. Bu yolda devam edeceğiz ve dediğimiz gibi hiçbir zaman kapsamlı bir savaşa doğru ilerlemedik ama düşman böyle bir savaş istiyorsa buna da hazırız.

Gazze'de soykırımın devamını önlemek için uluslararası dayanışma ve birliğe ihtiyaç var. Biz Hizbullah olarak güneydeki çatışmayı Gazze'de yaşananlarla ilişkilendiriyoruz. Gazze'deki savaş sona erdiğinde güneyde de otomatik olarak duracaktır, ancak aksi takdirde güney Lübnan'da Siyonist düşmana karşı operasyonlarımızı durdurmanın hiçbir yolu yoktur.’

FİLİSTİNLİLERİ EN ÇOK İRAN VE DİRENİŞ EKSENİ SAVUNDU

Direniş ile işgalci rejim ordusu arasındaki mevcut çatışma, Lübnan ve işgal altındaki Filistin sınırında belirli kural ve sınırlarla devam ediyor. Başka değişiklikler olursa durumu gözden geçirip şartlara göre karar vereceğiz. 2006 yılında Siyonistlere karşı kesin bir zafer kazandık ve şimdi çok zor şartlarda Gazze'ye destek için harekete geçtik ve bugün İslam dünyasında Hizbullah ve Gazze ile bir İslami dayanışmanın olduğunu herkes görüyor.

Artık Filistinlilerin Hizbullah'la nasıl etkileşim halinde olduğunu görüyorsunuz ve bu büyük bir başarıdır. Filistinlilerin ve İslam uluslarının işgal altındaki Filistin semalarında direniş füzeleri ve insansız hava araçlarını görmekten ne kadar mutlu olduklarını da görebilirsiniz. Bu sahneler çok büyük ve şaşırtıcıdır. Bana göre hiçbir taraf Hizbullah'ın, İran'ın ve direniş ekseninin Filistinlileri savunmak için yaptığını yapmamıştır.’

GAZZE'DEKİ SAVAŞIN BAŞLATILMASINDAN VE DEVAM ETMESİNDEN WASHİNGTON SORUMLUDUR

Şeyh Naim Kasım ayrıca ABD'nin Gazze'deki yıkıcı savaşta oynadığı role değindi ve şunu vurguladı: ‘Amerika bu savaşa doğrudan müdahildir ve savaşın başlatılması ve devam ettirilmesi kararı Amerika ve İsrail’in kararıdır. ABD Başkanı Joe Biden'ın ikiyüzlülüğü ve yalanı da faydasızdır. Siyonistlerin Gazze'de işlediği bu suçları durdurmak Amerikan hükümetinin sorumluluğundadır. Gazze'de olup bitenlerin sorumlusu ABD hükümetidir ve ABD giderek dünyanın gözünden düştüğünü bilmelidir.’

BİDEN VE NETANYAHU’NUN GAZZE'DE SAVAŞ VE KATLİAM KONUSUNDA İHTİLAFLARI YOK

Bu Hizbullah yetkilisi, Biden ile işgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki ihtilaflara değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘ Onların aralarındaki ihtilaf savaşın prensibiyle ilgili değil, Gazze'de suç ve cinayetlerin işlenme mekanizmasıyla ilgilidir. Onlar, Filistin halkına yönelik soykırım ve Filistin halkının topraklarını özgürleştirme hakkının yok edilmesi konusunda birbirleriyle tamamen hemfikirdirler. Örneğin Biden, bu bölgedeki nüfusun başka bir yere taşınmasına yönelik net bir plan sunulmadığı sürece Refah'a girmeye karşı çıkıyor. Dolayısıyla bu, Biden'ın Refah'a girmeye ya da savaşa devam etmeye karşı olmadığı, Amerika'nın imajını yeniden tesis etmenin bir yolunu aradığı anlamına geliyor. Dünyada. Genel olarak Biden ve Netanyahu bir proje üzerinde anlaşıyorlar ve görüşlerindeki küçük ihtilaflar projenin aslını etkilemiyor.’

Şeyh Naim Kasım konuşmasının devamında ABD halkına mesaj göndererek şunları söyledi: ‘Sahneye çıkıp Filistin'i destekleyen ve Biden'a davranışını değiştirmesi için baskı yapan Amerikan halkının büyük bölümünü takdir ediyor ve onlara şunu söylüyorum; Gazze'de yaşananların insanlığa aykırı olduğuna, çocukların ve kadınların öldürülmesinin, evlerin yıkılmasının ve Amerika'nın bunu sadece izlemesinin doğru olmadığına başkalarını ikna edin; Çünkü Amerikan başkanı İsrail'i dünyayı yok etse bile seviyor!

Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı röportajının devamında İran İslam Cumhuriyeti'nin Siyonist rejimin İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına düzenlediği saldırıya yanıt olarak gerçekleştirdiği “Gerçek Vaad” misilleme operasyonuna değinerek şunları söyledi: ‘İsrail'in Suriye'deki İran konsolosluğuna düzenlediği terör saldırısına İran'ın tepkisini değerlendirmek istediğimizde, İran'ın bu tepkiyle hedefinin ne olduğunu görmemiz gerekiyor. İranlı yetkililer bu hedefin füzelerinin işgal altındaki Filistin'e ulaşması olduğunu söyledi. Bu da gerçekleşti ve İran balistik füzeleri Negev'deki Navatim üssüne ve Cebel el-Şeyh'teki bir başka istihbarat üssüne ulaştı. Bu nedenle İran, füzelerini işgal topraklarına göndermek istedi ve bu amacına da ulaştı.’

Naim Kasım, Gazze'deki gelişmeler ve Siyonist düşmanla savaş konusunda Arap ülkelerinin sergilediği duruşa değindi ve şunları söyledi: ‘Tüm bahaneleri bir kenara bırakarak şu bir gerçek ki, hiçbir Arap ülkesinin Siyonist rejimi desteklemesi kesinlikle doğru değildir ve onlar sergiledikleri bu duruştan dolayı uluslarına karşı sorumludur.

Elbette Arap ülkelerinin İsrail'i destekleyip desteklememesi bu rejimin içinde bulunduğu durumu değiştirmiyor. İran'ın füze ve insansız hava araçlarına karşı Amerika, Fransa ve İngiltere'nin İsrail'in yardımına geldiğini herkes gördü ama bu füzeler sonunda İran'ın istediği yere ulaştı ve bu, İsrail'e ve destekçilerine ve herkese bir mesajdır.’

İRAN TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE İSRAİL'E CEVAP VERDİ

Şeyh Naim Kasım şu ifadelerde bulundu: ‘İran açık ve fiili olarak savaş istemediğini ve Siyonistlerin Şam'daki konsolosluğa yönelik saldırılarına karşılık verdiğini vurguladı. İran söylediklerinde tamamen dürüsttür ve bunu bize söyledi ve medyada da aynısını söyledi. Ancak İsrail herhangi bir biçimde başka bir saldırı eylemi düşünürse, İran buna güç kullanarak karşılık verecektir ve elimizdeki bilgiler, İsrail'in yeni bir aptallık düşündüğü takdirde İran'ın güçlü bir şekilde buna karşılık vermeye hazır olduğudur.

Kendini savunmak için hiçbir tarafa ihtiyacı olmayan İran, İsrail'in saldırılarına tüm dünyanın gözü önünde karşılık vermiş ve hiçbir saldırı karşısında sessiz kalmayacağını tüm dünyaya duyurmuştur. Dolayısıyla Siyonistlerin yeni bir saldırı eylemi yapması halinde İran yine karşılık verecektir ve ne yapılacağına ve nasıl yanıt verileceğine İran karar verecektir.’



Yeni yorum ekle