Siyonist bir yazara göre Siyonist rejime savaş ve yıkım getiren Binyamin Netanyahu, şimdi bu rejimin yenilgisini derinleştiriyor.

Welayet News  - Moşe Ben Attar, Zman Yisrael gazetesinin Cuma günkü sayısında, Binyamin Netanyahu'nun (Siyonist rejimin son dönemdeki yönetiminin sembolü olarak) performansına atıfta bulunarak şunları yazdı: İsrail'in başına gelen her şey Netanyahu'nun politikalarının sonucudur.

Bu raporda Binyamin Netanyahu'nun uyguladığı baskı uygulama politikasının bu rejime savaşın tahribatından başka bir şey getirmediği belirtiliyor. Hamas'a karşı caydırıcılık gücü konusundaki yalan ve aldatmaca üzerine kurulu yaklaşımın, güvenliğin genişletilmesine ilişkin boş sözlerin de toplum için uyuşturucu bir ağrı kesici niyetine kullanıldığına işaret ediliyor.

Bu Siyonist yazar raporuna şöyle devam ediyor: Netanyahu, Hamas'a karşı hiçbir savaşında kesin bir zafer kazanamadı, aksine izlediği politikalar bu grubun güçlenmesine yol açtı. Ayrıca Hizbullah'ın son yıllarda askeri gücünü de güçlendirdiğini unutmamak gerekiyor. O sadece baskı uygulama stratejisi yaklaşımıyla devam ediyor.

Bu raporun başka bir bölümünde şu ifadeler yer alıyor: Gazze savaşından birkaç ay önce Hizbullah sınır bölgesine çadır kurup İsrail'le alay ettiğinde, bu konuda ne yapacağımıza karar vermemiz birkaç günümüzü aldı. Netanyahu bu durumda bile baskı uygulama yaklaşımını sürdürdü.

Bu yazıda bugün bile İsrail'in, güçlerinin (Gazze'ye) saldırılarının devam etmesine rağmen savaşı kaybettiği şu cümlelerle belirtiliyor: ‘Bugün, tüm uluslararası enerjiyi İran'ın nükleer programıyla mücadeleye ya da Suudi Arabistan ve ılımlı ülkelerle ortak bir cephe oluşturmaya odaklamak yerine, Gazze bataklığına saplanıyoruz. Uluslararası toplumla ise gıda ve ilaç dağıtımıyla ilgili bir savaşa girdik ve bu tam olarak İran'ın büyük zaferidir. Üstelik Washington'un bize verdiği tüm desteğe rağmen Netanyahu ABD ile anlaşmazlığa düştü. Amerika'nın önerilerini ciddiye almak niyetinde değiliz tam aksine savaşı boşuna uzatacak bir yaklaşım benimsemeyi düşünüyoruz.

Mevcut kabinenin popülist politikaları, Biden yönetiminin bize açtığı geniş kucağı ve verdiği hediyeyi tekmelememize neden oldu. Amerikalılar bizden insani yardımın girişine izin vermemizi istedi. Ama biz güya zeki olmaya çalışarak sadece küçük miktarlarda yardımın gitmesine izin verdik. İnsanları aç bırakmaya çalıştığımızı duyurmak için çaba harcadık! 2 milyon insanı kim aç bırakabilir? Ama sonunda Aşdod limanından bile yardım kapılarını açmak zorunda kaldık ve aynı zamanda herkesin nefretle baktığı bir duruma maruz kaldık.

Amerikalılar, Hamas'ın yerini alacak, reforme edilmiş bir Filistin yapısının önünü açtı ama biz buna karşı çıktık, Gazze'de belirli bir siyasi yapı oluşturmadan 6 ay boyunca savaşı sürdürdük.

Amerikalılar Netanyahu'ya müttefiklerinin protestolarına, iç kamuoyunun ve Demokrat Parti'nin baskılarına uzun süre dayanamadıklarını iletti ama biz dünya kamuoyunda Amerika'nın bize yardım etmesini zorlaştırmak için elimizden geleni yaptık. Ayrıca ABD'nin Ramazan ayında koşulsuz ateşkes çağrısı yapan bir kararı veto etmesini de engelledik.

Raporun bir başka bölümünde şu ifadeler yer alıyor: Gazze'deki savaş açık bir siyasi başarısızlıktır; caydırıcılık yapısına, ekonomiye ve topluma verilen hasar çok büyüktür ve yeniden inşa edilmesi onlarca yıl alacaktır.

Altı ay süren savaşın ardından Hamas hâlâ başlangıç ​​noktasında ve lideri Yahya Sinvar hâlâ gemisini yönetiyor. Halen elinde yetki, silah ve para var ve tüm çabasını barışı yaymak ve Gazze Şeridi'ne hakim olmaya devam etmek için kullanacak.

İsrail siyasi başarısızlık nedeniyle savaşı kaybetti

Raporun devamında Netanyahu'nun üç ay önce Filistin Özerk Yönetimi çalışanlarının Gazze Şeridi'ne girmelerine izin vermeme konusundaki ısrarı temel bir hata olarak değerlendirilirken bunun da İsrail'in bu bölgedeki durumunu daha da karmaşık hale getirdiği ifade ediliyor: ‘Gelecekteki herhangi bir anlaşmada serbest bırakılacak çok sayıda mahkum, Hamas liderliği için büyük bir zafer olacak ve Hamas'ın Gazze ve Batı Şeria sakinleri arasındaki popülaritesini artıracak.

Ayrıca bugün dört beş yaşında olan hiçbir Filistinli çocuk, İsrail'in onların evini yıktığını, ailesine ve ebeveynlerine hakaret ettiğini, arkadaşlarını ve komşularını öldürdüğünü hayatı boyunca unutamayacaktır. Bu nedenle alacağı doğru zamanı beklerken intikam alma arzusu her zaman içlerinde olacaktır.

Söz konusu raporun sonunda ise şu ifadeler yer alıyor: Lübnan Savaşı'ndan (33 gün savaşı) sonra 1701 sayılı kararın onaylandığına tanık olduk. O dönem Netanyahu bu karardan dolayı Ehud Olmert ve kabinesini kınamıştı. Şimdi kendisi iktidarda ve yıllardır Hizbullah'a baskı yaklaşımını sürdürdükten sonra bugün Hizbullah'ı bölgeden uzaklaştırabilmesi ihtimali ile bu kararın uygulanması için yalvarıyor.