Biyoteknoloji inanılmaz bir hızla laboratuvarlarda gelişmekte ve silah haline geldiği zaman ve savaşlarda kullanıldığı zaman, bilimsel ve teknolojik fayda sunmaktan ziyade  insanlık toplulukları için korkutucu bir tehdit kaynağı haline gelmektedir. 

Welayet News  - Biyoteknoloji, en gelişmiş bilim dallarından biri olarak, diğer birçok bilim dalını da geride bırakarak baş döndürücü bir büyüme hızıyla dünyayı dönüştürmekte ve aynı zamanda ciddi sorunlara da yol açmaktadır. Her yıl bir önceki yıla göre 400 kat sıçrama ve atılım yaptığı söylenen bu alanın büyüme hızı inanılmaz bir seviyeye gelmişse de, ancak biyoteknoloji insanları tarafından hissedilebilecek ve diğer bilim dallarındaki uzmanların ve aktivistlerin zorlukla hesaplayabileceği bir düzeydedir. Bu bağlamda biyoteknolojinin gerçeklerine bile yakın olan bu ivmenin bir resmi bile ortada yok. Biyoteknolojiyi küreselleşme olgusundan kaynaklanan iletişim ve ulaşım dahil teknolojilerle ilişkilendirmek, bu bilim kategorisinin insanlığın geleceği hakkında ciddi endişeler uyandırmasına neden oldu.İnsan toplumlarına yönelik biyoteknolojik tehditlerle ilgili olarak iki ana anahtar kelime vardır, birincisi "biyolojik savaş", diğeri ise "biyolojik silahlar"dır.

Biyolojik savaş, askeri amaçlara ulaşmak için mikrobiyal ve diğer biyolojik ajanların (bakteriler, virüsler ve mantarlar dahil) veya toksinlerin ölüme, geçici yetersizliğe veya insanlarda, hayvanlarda veya bitkilerde kalıcı hasara neden olabilecek askeri kullanımı anlamına gelir. . Toksinler, mikrobiyal organizmalardan veya diğer mevcut organizmalardan veya bunlara benzer kimyasal maddelerden elde edilen zararlı maddelerdir. Biyolojik silahlar; cephane, ekipman veya bombalar, havadan püskürtmeli tankerler ve diğer cihazlar dahil olmak üzere diğer kullanılan kimyasal silahlardır. Bu tür üretimler, düşmanca bir amaç uğruna biyolojik ajanları ve toksinleri dağıtmak için kullanılır. Ana dağıtım yöntemi, hedef kişiler tarafından solunan veya yenen bitkilere püskürtülen havadaki parçacıklardır.

  Asılı bir parçacık o kadar hafif ve küçüktür ki havada hareket eder ve yere düşmez bu da bu tür silahların tehlikeli boyutlarını genişletir. Biyolojik silah ajanları, biyolojik silahlarda kullanılması gereken mikrobiyal ve biyolojik ajanlar ve toksinlerdir. Bu faktörler de belirli hastalıklara neden olabilen seçilmiş faktörlerdir. Örneğin, Bacillus anthracis şarbona neden olan bir bakteridir. Biyoteknoloji, tüm alanlarında telafisi mümkün olmayan riskler ve zararlar getirecek iki ucu keskin bir bıçak haline gelmiştir. Bir yandan dönüşüm olasılığını hızlandıran cihazlar ve araçlar üretilirken, diğer yandan patojenlerin genomu hakkındaki bilgiler, yani patogenezin biyo-kalıtsal talimatları hakkındaki bilgiler hızla genişliyor ve en tehlikeli hale gelebiliyor. Belki de insanlığın şimdiye kadar elde ettiği silahlar arasında en tehlikeli olanların biyoteknolojik silahlar olduğunu söyleyebiliriz.