Zengezur koridoru ve ABD-İsrail’in hesabı

Per, 22/06/2023 - 13:25

Bugün, ABD’nin yönlendirmesiyle, Türkiye ile Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin dahil olacağı Rusya, Çin, İran karşıtı bir ittifakın kurulmasının zemini yoktur. 

Welayet News  - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Bakü dönüşü uçakta Zengezur koridoru konusunda yaptığı açıklama, İran-Türkiye ilişkilerinde ABD ve İsrail’in dahil olduğu daha geniş ölçekli bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Erdoğan şunları söyledi:

“Zengezur Koridoru, İran’la ilgili bir sorun. Burada İran’ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan’ı gerekse bizi üzüyor. Aslında onları da üzmesi lazım. Temenni ederim ki bu sıkıntıyı da kısa zamanda aşarız. Buna olumlu yaklaşmış olsalar bugün gerek karayolu gerek demiryoluyla burada Türkiye-Azerbaycan-İran birbiriyle bütünleşmiş olur ve belki de ‘Pekin-Londra hattı’ da açılmış olur”.

Zengezur koridoru, Kasım 2020’de Azerbaycan’ın Ermenistan’ın işgali altındaki topraklarını ve Karabağ’ı kurtarmasından sonra gündeme gelen bir proje. Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında bağlantıyı sağlayarak Bakü’den Türkiye’ye ulaşacak kesintisiz demiryolu ve karayolu hatlarını içeriyor.

İran’ın yarı resmi kuruluşları Zengezur koridorunu “NATO’nun Turan koridoru” diye niteliyor. Bu büyük ölçüde propaganda olsa da, İran’da konuyla ilgili tedirginliğin nereden kaynaklandığını anlamak için önemli. İran İslam Devrimi Rehberliği’ne bağlı, başında eski Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi’nin bulunduğu bir düşünce kuruluşu olan Dış İlişkiler Stratejik Konseyi’nin internet sitesinde yer alan bir analizde, Zengezur koridorunun “ABD ve İsrail’in, Rusya, Çin ve İran’a yönelik mücadelesinde kullandığı bir NATO projesi olarak” gündeme getirildiği savunuluyor. (SCFR internet sitesi, 15 Haziran 2023)

Temel kaygı: İsrail’in etkinlik kazanması

İran’dan yapılan daha dengeli bir analizde ise, Azerbaycan-İran arasındaki ilişkilerde İsrail faktörünün etkisi değerlendiriliyor. Tahran Üniversitesi’nden Kafkasya ve Orta Asya Çalışmaları konusunda uzman Dr. Vali Kaleji, “İran ve Azerbaycan arasında Artan Gerginlikte ‘Üçüncü Taraf’ Olarak İsrail Faktörü” başlıklı analizinde, İran’ın kaygılarını daha nesnel bir biçimde ortaya koyuyor (Eurasia Daily Monitor, 8 Mayıs 2023). Yazının ayrıntılarına geçmeden şu ilginç durumu da belirtelim: Dr. Kaleji’nin, CIA’ya yakınlığıyla bilinen Jamestown Vakfı adlı kuruluşun yayınladığı Eurasia Daily Monitor’da yazıları yayınlanıyor. Kaleji, aynı zamanda Moskova merkezli Valdai Tartışma Kulübü adlı örgütün yayınlarının da düzenli yazarlarından.

Kaleji’nin yazısından, Tahran’ın endişeleri şu başlıklar altında çıkarılabilir:
1.İsrail’in, Azerbaycan ile siyasi, askeri ve istihbari işbirliği nedeniyle bölgede etkinlik kazanması.
2.İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarda Azerbaycan’dan kalkan insansız hava araçlarının rol oynayabileceği endişesi.

3.Ermenistan işgalinden kurtarılan ve İran sınırına yakın bölgede yer alan Zengilan, Cebrayil ve Fuzuli’de yapılan akıllı köy projelerinde rol alan İsrailli şirketlerin casusluk faaliyetleri için örtü olarak kullanılması.

İran’ın kaygılarını gidermenin yolu

Erdoğan’ın açıklamasında iyi niyet beyanları olsa da, Karabağ’ın kurtarılmasından sonra gündeme getirilen ve bölgesel sorunların çözümünde anahtar rol oynayabilecek Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan’dan oluşan Altılı Platform önerisi konusunda herhangi bir ilerleme sağlanabilmiş değil. Adı geçen hiçbir ülke prensip olarak bu öneriye karşı çıkmıyor ama uygulamaya geçmesi için özellikle Türkiye’nin atması gereken adımlar olduğu görünüyor. En önemli adım, İran ile Türkiye’nin bir masa etrafında bu meseleyi ayrıntılı olarak ele alması ve ihtilafları giderip, ortaklık noktaları konusunda bir mutabakata varması olabilir.

Meselenin özü şu: Bugün, ABD’nin yönlendirmesiyle, Türkiye ile Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin dahil olacağı Rusya, Çin, İran karşıtı bir ittifakın kurulmasının zemini yoktur. En başta Türkiye ile Rusya’nın nesnel çıkarlarının stratejik ortaklık yolunda ilerlemeyi gerektirmesi, yanı sıra tek tek adı geçen her ülkenin Rusya, Çin ve İran ile ilişkileri, böyle bir duruma izin vermez. Ancak Türkiye ile İran arasındaki karşılıklı güvensizliklerden beslenen dar rekabetçi politikalar, ABD ve İsrail’in etkinlik kazanmasını sağlar ve sağlıyor. Bu konuda Ankara’nın olduğu kadar Tahran’ın da sorumlu bir yaklaşım geliştirmesi zorunluluğu var. Zengezur koridorundan İran’ın da yararlanacağı koşulları oluşturmak ve bölgede ABD-İsrail etkenlerini devredışı bırakmak sadece İran’ın değil Türkiye’nin de yararınadır.(Fikret Akfırat/Aydınlık)



Yeni yorum ekle