Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir araya geldi.

Welayet News  - Ziyad Nahle, Emir Abdullahiyan ile yaptığı görüşmede şunları söyledi: ‘Filistin direniş grupları, Siyonist rejim karşısında en iyi hazırlık durumunda ve birlik içindedir.’

Ziyad Nahle, Filistin ve işgal topraklardaki gelişmelerle ilgili olarak şu ifadelerde bulundu: ‘Direniş grupları, Filistin halkının sağlam desteği ile gaspçı Siyonist rejimin her türlü saldırısına karşı durabilmekte ve büyük zaferler kazanabilmektedir.’

İran Dışişleri Bakanı da bu görüşmede, direnişin Gazze'deki beş günlük savaşta elde ettiği büyük zaferi ve bu zaferde direniş gruplarının birliğinin etkili rolünü tebrik etti ve Filistin'in İslam dünyasının merkezi meselesi olduğunu belirterek, İran’ın Filistin davasına, Kudüs’e ve bu ülke halkının Siyonist rejimin işgaline karşı meşru direnişine verdiği desteği vurguladı.

Emir Abdullahiyan, ırkçı Siyonist rejimi bölgedeki güvensizlik ve istikrarsızlığın ana kaynağı olarak değerlendirdi ve Siyonistlerin mazlum Filistin ulusuna karşı işlediği insanlık dışı suç ve cinayetleri durdurmak ve Kudüs’teki İslami kutsal alanları korumak için İslam ülkelerinin ve hükümetlerinin koordineli ve etkili bir şekilde harekete geçmesi çağrısında bulundu.

Emir Abdullahiyan, açıklamasının bir başka bölümünde Şehit General Kasım Süleymani'nin Filistin direnişine destek vermedeki rolüne değinerek şunları söyledi: ‘Şehit Süleymani'nin düşünce ve samimi çabalarında İslam ülkeleri arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi, Siyonist rejim tehdidinin İslam ümmetinin üzerinden kaldırılması ve ABD hegemonyasına karşı gelinmesi temel öncelikler arasındaydı.

Filistin konusunda, İmam Hamanei’nin de açıklamalarında ifade ettiği gibi Şehit Süleymani, Filistin direnişini, Amerika ve Batı'nın kapsamlı desteğinden yararlanan işgalci rejime karşı tepeden tırnağa donatmıştı.

Şehit Süleymani'nin bölgenin güvenlik ve istikrarının kaderini kendi ellerine almak ve yabancıların müdahalesi olmadan bölgenin kalkınmasını sağlamak için verdiği mücadele ve fedakârlığın meyvesi bugün bölgedeki birçok hükümet ve ulusun inancında açık bir şekilde görülmektedir.’