“Direniş Amerika'nın Yeni Ortadoğu Projesini Yenilgiye Uğrattı”
Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, “Direniş, İsrail düşmanına karşı hızlı zaferler getiren bir umuttur. Direniş sayesinde yeni Ortadoğu projesinin ve Irak'taki Amerikan projesinin düşüşünü gördük” dedi.
Welayet News - Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah dün Lübnan'da İslami Eğitim Enstitüsü'nün (El-Mehdi Medreseleri) kuruluşunun 30. yıl dönümü münasebeti, aynı zamanda İmam Mehdi’nin (a.f) doğum günü ve yine Lübnan’da Öğretmenler Günü münasebetiyle yaptığı konuşmanın başında, kadın ve erkek öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayarak şu açıklamalarda bulundu: ‘Raporlarda gördüğümüze göre, hiç şüphe yok ki, tüm zor koşullara rağmen bu İslami kurum doğal olarak ve kademeli olarak ilerlemiştir.
Bu kurum hem okul ve öğrenci sayısı açısından nicel olarak hem de diğer okullarla dış işbirliği ve ilişkiler açısından niteliksel olarak ilerlemiştir. Korona salgını sırasında yaşanan zorluklara rağmen bu kurum ilerlemeyi başardı ve bugüne kadar çabaları durmadı. Ayrıca zor yaşam koşullarında bile eğitim ve öğretim için bu kurumdaki istikrarınız ve sebatınız gerçekten takdire şayandır. Bu İslami kurumda öğretmenler ve yetkililer olarak sizlere inanıyoruz ve sorumluluk düzeyinize çok lâyık görüyoruz ve bu hep böyle olacaktır.
Tüm zorluklara rağmen el-Mehdi Okulları'nın yapısını ve görevlilerini korumak için tüm gücümüzü kullanacağımızı ve bu zorlukların üstesinden gelmenin bir yolunu bulacağımızı vurguluyoruz. Bu kuruma desteğimiz sadece onu korumak için değildir, biz aynı zamanda bu kurumun performansının her düzeyde ilerlemesi ve geliştirilmesi için çalışıyoruz. Cep telefonlarına ve internete erişimin gölgesinde, her şey şimdiki nesillerin karşısındadır.
Amerika, Batı'nın şeytani kültürünü aktararak, örf ve adetlerimizi hedef almıştır. Bu alandaki tehlikeler arasında uyuşturucu tehlikesi ve yayılması da vardır ve toplumda uyuşturucu yayan ve onlarla iş yapanlar yeryüzündeki en kötü bozguncular arasındadır. Okulları güvence altına almak bir ilkedir ve eğitim onun lideridir. Batı okullarında yaşanan kaymalar sonucunda çığlıkların yükseldiğini görüyoruz. Bilgi sahibi olup da en kötü şartları insanları sömürmek için kullananlar var ve bu nedenle eğitim ve öğretime önem veriyoruz.
Erkek ve kadın öğretmenlere ve eğitim kurumlarına düşen görev, sadece mesleki düzeyde kalmamak, yaptıkları işe peygamberlik ve insan ruhu katmaktır. Okuldaki öğretmenin peygamberlik görevi vardır, yani onun kaygısı tüm öğrencilerin başarısı ve yücelmesi olmalıdır. Öğretmen bir rol modeldir, bu nedenle davranışlarına ve öğrencilerle olan ilişkilerine dikkat etmelidir, çünkü eğitici bir rolü vardır ve onun kişiliği öğrencileri etkiler. Bu İslami kurumun sorumluluğu her şeyden önce zulmü ve isyanı reddeden, adalet arayan nesiller yetiştirmektir.
Toplumun içinde bulunduğu şartlar, ülkenin ilmi ve eğitim sürecini de çeşitli yönleriyle etkilemiş ve öğretmenlerin maaşları etkilenmiştir. Sonuç olarak bu koşullar eğitim kurumlarını da etkilemiştir ve resmi okulların uzun süre kapalı kalma riski bulunmaktadır. Devlete bağlı olmayan okullarda ise öğretmen maaşlarını artırmak için öğrenim ücretlerini artırmak istedikleri değerlendirilmiştir. Bu okullar daha fazla kar elde etme konusunda ısrarcıdır ve elimde bununla ilgili istatistikler var.
Bazı tüccarlar son derece açgözlü ve fiyatları biliyoruz ve yaşananların çok insanlık dışı ve acımasız olduğunu görüyoruz. Resmi okullardaki ve Lübnan üniversitelerindeki öğretmenler greve gittiler ve buna hakları var. Bu nedenle akademik yıl tehlikeye girmiştir. Devlet öğretmenlere verdiği sözleri yerine getirmelidir ve öğretmenlerden okul yılının geri kalanında çalışmalarına devam etmeyi insani ve ahlaki bir davranış olarak görmelerini istiyorum. Bu, kıyamet günü sonucunu görecekleri bir iyiliktir.’
Umut Ruhuna Her Zamankinden Daha Çok İhtiyacımız Var
Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının devamında şunları söyledi: ‘Öğretmenlerin eğitim yılına devam etmelerini ve greve geri dönmemelerini istiyorum. Allah insanlığa büyük kurtarıcılar göndermiştir ve onlar Mesih ve İmam Mehdi'dir (a.f). Bugün her şeyden çok ihtiyacımız olan şey umut ruhudur. İsrail Lübnan'ı işgal ettiğinde, halk arasında umutsuzluk yaymaya çalıştı ve bunun siyasi ve sosyal sonuçları vardı. Bu sonuçlardan en tehlikelisi de haysiyet, egemenlik ve onurdan uzak bir şekilde işgali kabul etmekti.’
Direniş, Denklemini Düşmana Empoze Etti
Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Ama direniş direnmiş ve istikrar göstermiştir ve bugün bu Siyonist düşmanı yenebileceğimiz denklemini dayatmıştır ve hızlı zaferler kazanan da direniş olmuştur. Direniş, İsrail düşmanına karşı hızlı zaferler getiren umuttur. Bu umutla direniş 2000 yılında da devam etmiş ve 2006 yılında sağlamlaşmıştır. Birkaç yıl sonra, umut ve direniş sayesinde yeni Orta Doğu projesinin ve Irak'taki Amerikan projesinin düşüşünü gördük.
Ayrıca geçmişte düşman, aramızda umutsuzluk ruhunu yaymak için öldürme, yerinden etme ve yok etme gibi araçları kullandı. 1985'teki Bir el Abd katliamında 75'ten fazla kişi şehit oldu ve Amerika, Lübnanlıları umutsuzluğa düşürmek için bomba yüklü bir araç gönderdi. Lübnan'da egemenlik istediğini iddia eden bazı kişilerin elleri Bir el-Abd patlamasında şehit düşenlerin kanına bulanmıştır. Bu suçta şehit olanların çoğu kadın ve çocuklardı ve bu suç Dünya Kadınlar Günü'nde işlendi.’
Düşmanın Tehditlerinden Korkmuyoruz
Seyyid Hasan Nasrallah şunları söyledi: ‘Bir el-Abd katliamındaki amaç, kalplerimizde korku ve umutsuzluk yaratmak ve bize güçlü bir darbe indirmek için Seyyid Muhammad Hüseyin Fazlullah'a suikast düzenlemeye çalışmaktı. Bizi cinayetle, savaşla, açlıkla tehdit edenler bilsinler ki bu tehditler bizi korkutmaz ve siz kadınlarımızı, çocuklarımızı, erkeklerimizi öldürürseniz bile biz kendimizi asla güçsüz hissetmeyiz. Çünkü Allah'a güveniyoruz ve milletimize güveniyoruz.
Lübnan'ın Sorunlarının Çözümü Kendi İçindedir
Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasında Lübnan’daki siyasi krize de değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Lübnan'ın siyasi ve geçim krizinde, ana mesajın pes etmemek ve hayal kırıklığına uğramamak olduğunu söylüyorum. Çünkü umutsuzluğun sonucu teslimiyettir. Düşman teslim olmamızı istiyor ama asla teslim olmamızı beklemesinler. Çözümler Lübnan'da mevcuttur ve uluslararası ve bölgesel koşullara teslim olmamalıyız ve teslim olanlar kurtulamayacaktır.’
Yeni yorum ekle